***
Doğaüstü varlıkların dünyasında herkesin bildiği bir gerçek vardı: İyiliğe ihtiyacınız varsa Pazarlıkçı’ya giderdiniz. O, bir bedel karşılığında istediğiniz her şeyi size verebilirdi; fakat Pazarlıkçı’nın yaptığı bu iyiliklerin bedelini er ya da geç talep edeceğini de göze almanız gerekirdi. Ancak bir müşterisinden asla geri ödeme talep etmedi. Ta ki bugüne kadar…
Callypso Lillis, geçmişe uzanan büyük sorunlara sahip bir sirendi. Son yedi yılını, Pazarlıkçı’dan satın aldığı iyiliklerin bedeli olan, siyah boncuklardan yapılmış bir bileziğin ağırlığını taşıyarak geçirmişti ve bu iyiliklerin karşılığını ödemek hiç kolay olmayacaktı.
Peri kralı dudaklarındaki ufak gülümseme ve gözlerindeki parıltıyla odasında belirdiğinde Callie her şeyin değişmek üzere olduğunu anladı. İlk başta, Pazarlıkçı ondan tek bir boncuk karşılığında masum bir öpücük aldı. Ve daha fazlası için söz verdi.
Ancak bu ödeşme, aralarındaki eski romantizmi alevlendirmekten öteydi. Ötedünya’da tuhaf olaylar yaşanıyordu: Peri savaşçılar birer birer ortadan kayboluyor, sadece kadın savaşçılar cam bir tabutta geri dönüyordu. Pazarlıkçı’nın halkını kurtarmak için bir umudu varsa da bu, uzun zaman önce reddettiği sirenin yardımıyla olacaktı.
***
Bu kitabın evreni tam bir fantastik evren. Olağanüstü güzelliklere sahip sirenler mi dersiniz, kahinler mi dersiniz, periler mi dersiniz; ne ararsanız var. Şekil değiştirenler? Var. Kurtadam? O da var. Vampirler? Bir o yok sanırım...
Dikenler ve Güller Sarayı Serisi'ni veya Bana Dokunma Serisi'ni okudunuz mu? Ana hatlarıyla Dikenler ve Güller Sarayı'na çok benziyor, bazı açılardan da Bana Dokunma'ya. Bu yönden benim için çok kötü oldu çünkü okurken ister istemez karşılaştırdım (Aralarında seçim yapmak istemem ama acotar...). Ama tabii ki konu olarak çok başka. Bu kitapta karakterimiz Callie zor durumdayken ufak iyilikler karşılığında anlaşmalar yapan Pazarlıkçı'dan yardım alıyor ve iletişimleri başlıyor, sonrasında da kopamayacakları bir anlaşmaya giriyorlar.
Normalde 3 kitaplık bir seri. 4. kitap olarak geçen Akşam Yıldızlarının İmparatoru ise aslında Desmond'a ait bir novella.
Desmond Flynn?
Ben bayılmışam, sürünmüşem, mahvolmuşam...
Bu kitabı ben çok beğendim. Ortalarına kadar bir geçmişten bir günümüzden bahsettiği için adapte olmakta biraz zorlandım, ama alışınca çok güzel ilerledi. Çok hoşuma gitti!
Devamı için SABIRSIZLANIYORUM!
Ha bir de kitabın "Rehber" kısmı var, kitaptaki kelimelerin açıklamalarının bulunduğu. Bunu gidip kitabın en arkasına koymuşlar. Ben sonlara yaklaşınca fark ettim, sizin şimdiden haberiniz olsun. Yalnız en arkayı açıp inceleyeyim derken spoiler yemeyin...
"Ateşten küle, şafaktan alacakaranlığa, hayatlarımız son bulana dek daima benim ol..."
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 5/5
Özgün Adı: Rhapsodic
Yazar: Laura Thalassa
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Aydan Yalçın
Sayfa Sayısı: 432
Serinin Kitapları:
1.) Rapsodi
2.) Yabancı Bir İlahi
3.) Karanlık Harmoni
4.) Akşam Yıldızlarının İmparatoru