Translate

28 Aralık 2023 Perşembe

Rapsodi (Pazarlıkçı Serisi #1) - Kitap Yorumu

 

***
Doğaüstü varlıkların dünyasında herkesin bildiği bir gerçek vardı: İyiliğe ihtiyacınız varsa Pazarlıkçı’ya giderdiniz. O, bir bedel karşılığında istediğiniz her şeyi size verebilirdi; fakat Pazarlıkçı’nın yaptığı bu iyiliklerin bedelini er ya da geç talep edeceğini de göze almanız gerekirdi. Ancak bir müşterisinden asla geri ödeme talep etmedi. Ta ki bugüne kadar…

Callypso Lillis, geçmişe uzanan büyük sorunlara sahip bir sirendi. Son yedi yılını, Pazarlıkçı’dan satın aldığı iyiliklerin bedeli olan, siyah boncuklardan yapılmış bir bileziğin ağırlığını taşıyarak geçirmişti ve bu iyiliklerin karşılığını ödemek hiç kolay olmayacaktı.

Peri kralı dudaklarındaki ufak gülümseme ve gözlerindeki parıltıyla odasında belirdiğinde Callie her şeyin değişmek üzere olduğunu anladı. İlk başta, Pazarlıkçı ondan tek bir boncuk karşılığında masum bir öpücük aldı. Ve daha fazlası için söz verdi.

Ancak bu ödeşme, aralarındaki eski romantizmi alevlendirmekten öteydi. Ötedünya’da tuhaf olaylar yaşanıyordu: Peri savaşçılar birer birer ortadan kayboluyor, sadece kadın savaşçılar cam bir tabutta geri dönüyordu. Pazarlıkçı’nın halkını kurtarmak için bir umudu varsa da bu, uzun zaman önce reddettiği sirenin yardımıyla olacaktı.
***

Bu kitabın evreni tam bir fantastik evren. Olağanüstü güzelliklere sahip sirenler mi dersiniz, kahinler mi dersiniz, periler mi dersiniz; ne ararsanız var. Şekil değiştirenler? Var. Kurtadam? O da var. Vampirler? Bir o yok sanırım...

Dikenler ve Güller Sarayı Serisi'ni veya Bana Dokunma Serisi'ni okudunuz mu? Ana hatlarıyla Dikenler ve Güller Sarayı'na çok benziyor, bazı açılardan da Bana Dokunma'ya. Bu yönden benim için çok kötü oldu çünkü okurken ister istemez karşılaştırdım (Aralarında seçim yapmak istemem ama acotar...). Ama tabii ki konu olarak çok başka. Bu kitapta karakterimiz Callie zor durumdayken ufak iyilikler karşılığında anlaşmalar yapan Pazarlıkçı'dan yardım alıyor ve iletişimleri başlıyor, sonrasında da kopamayacakları bir anlaşmaya giriyorlar.

Normalde 3 kitaplık bir seri. 4. kitap olarak geçen Akşam Yıldızlarının İmparatoru ise aslında Desmond'a ait bir novella.

Desmond Flynn?

Ben bayılmışam, sürünmüşem, mahvolmuşam...

Bu kitabı ben çok beğendim. Ortalarına kadar bir geçmişten bir günümüzden bahsettiği için adapte olmakta biraz zorlandım, ama alışınca çok güzel ilerledi. Çok hoşuma gitti!

Devamı için SABIRSIZLANIYORUM!

Ha bir de kitabın "Rehber" kısmı var, kitaptaki kelimelerin açıklamalarının bulunduğu. Bunu gidip kitabın en arkasına koymuşlar. Ben sonlara yaklaşınca fark ettim, sizin şimdiden haberiniz olsun. Yalnız en arkayı açıp inceleyeyim derken spoiler yemeyin...


"Ateşten küle, şafaktan alacakaranlığa, hayatlarımız son bulana dek daima benim ol..."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Rhapsodic
Yazar: Laura Thalassa
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Aydan Yalçın
Sayfa Sayısı: 432

Serinin Kitapları:
1.) Rapsodi
2.) Yabancı Bir İlahi
3.) Karanlık Harmoni
4.) Akşam Yıldızlarının İmparatoru

22 Aralık 2023 Cuma

Aşk Çıkmazı (The STEMinist Novellas #2) - Kitap Yorumu

 

***
Mühendis olmak, özellikle de tüm zorluklarına rağmen kadın bir mühendis olmak, Sadie için bitmek bilmeyen mücadele anlamına geliyordu. Bununla birlikte, kalbini paramparça eden adamla küçücük bir asansörde –hem de saatlerce– mahsur kaldığında, bu savaştan sağ çıkabileceğinden emin değildi. Erik büyük hatası yüzünden istediği kadar özür dileyebilirdi; fakat genç kadın onu affetmemeye kararlıydı.

Sadie’nin en karmaşık batıl inançları bile böylesine garip bir kavuşmayı öngöremezdi. Erik, üşüdüğü için ceketini çıkarıp ona uzatırken ve bakışları yumuşarken bile tam bir çelişkiydi. Böylece genç kadının aklında önemli bir soru şekillendi:
Taş kalpli düşmanı göründüğünden daha fazlası olabilir miydi?
***

Ali Hazelwood okumak pembe gökyüzü ve pembe bulutlar altında yarının yokmuşçasına müzik dinleyip elini kolunu sallayarak gülümseyip sokakta yürümekmiş. Ben var ya bu kadına bayılıyorum. Romantik okumak bir bağımlılıkmış. 

O kadar tatlı bir kitaptı ki! Sadie ve Erik arasındaki iletişimi okumak hoş bir reklam izlemek gibiydi. ÇOK TATLIYDI, ÇOK TATLIYDI, ÇOK TATLIYDI.

Bu kadının yazdığı erkek karakterler çok iyi. Ağır oluşları ama içlerinin kıpır kıpır olması aşırı güzel. Ayrıca yazarın mizahına da bayılıyorum.

Bu kitap, The STEMinist Novellas'ın bir parçası olarak geçiyor. Bu novella serisi 3 arkadaşın (3 STEM kadınının) her birinin ilişkisini anlatıyor. Ben pat diye ikinci kitaptan başlamışım. Gerçi birbirleriyle bağlantıları yok, yani sırayla okumaya gerek yok ama yine de aklınızda bulunsun fgdfhddhf STEM nedir, diyecek olursanız da açılımı Science, Technology, Engineering, and Mathematics. Karakterlerimiz bu alanlarda çalışıyorlar.

Tek kötü yanı kısa olması ve çabuk bitmesi...

Kitap +18 olaylar içerdiğinden küçük yaştaki dostlarımın birazcıcık büyümesi gerektiğini düşünüyorum.


"His eyes are the exact color of the sky when the sun shines. And I always, always loved the sky."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Stuck with You
Yazar: Ali Hazelwood
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Beril Tüccarcıbaşıoğlu Uğur
Sayfa Sayısı: 136

Serinin Kitapları:
1.) Aynı Çatı Altında
2.) Aşk Çıkmazı
3.) Sıfırın Altında

Hizmetçi (The Housemaid #1) - Kitap Yorumu

 

***

Nina Winchester zarif, manikürlü eliyle elimi sıkarak, “Aileye hoş geldin,” dedi. Kibarca gülümseyip mermer hole göz gezdirdim. Burada çalışmak, yeni bir başlangıç yapmak için son şansımdı. İstediğim kılığa bürünebilirdim. Ama çok geçmeden Winchesterların sırlarının benimkinden çok daha karanlık olduğunu öğrenecektim.

Her gün Winchesterların evini baştan sona temizliyor, kızlarını okuldan alıyordum. Onlara leziz yemekler yapıyor, sonra en üst kattaki odama çıkıp yemeğimi tek başıma yiyordum. Nina’nın sırf beni temizlik yaparken izlemek için evi dağıtıp durmasına, kendi kızı hakkında tuhaf yalanlar söylemesine ve kocası Andrew’un her gün biraz daha çökmesine aldırış etmemeye çalışıyordum... Ama Andrew’un keder dolu kahverengi gözlerine baktıkça Nina’nın yerinde olmanın nasıl bir şey olacağını düşünmeden edemiyordum. Elbise dolabı, lüks arabası, mükemmel kocası…

Bir keresinde nasıl duracağını görmek için Nina’nın bembeyaz elbiselerinden birini giydim. Çok geçmeden bunu öğrendi ve tavan arasındaki odamın sadece dışarıdan kilitlendiğini fark ettiğimde artık çok geçti. Ama kendimi sakinleştirdim: Winchesterlar beni tanımıyorlardı. Neler yapabileceğimi bilmiyorlardı…

***

Eski (1 ay) bağımlılığım olan fantastiği azıcık bir kenara  bırakıp romantik, tatlı kitapların cazibesine kapılmıştım. Hayatıma pembe efekt çekip devam ederken neden macera aramıyorum deyip bu kitaba başladım. Romantikler sonrası gerçekten güzel geldi.

Kitabın garip bir havası var. Okurken sürekli etrafımı kontrol etme ihtiyacı hissettim dkgmdfhd Genel olarak o gerilim süper yansıtılmıştı.

Baştan ortalarına kadarki kısma bayıldım, kurgunun içine çekti ve sular seller gibi aktı. Neredeyse yarısından sonraysa evet, bir şeyler açığa çıktı ve şok olarak devam ettim ama bilemiyorum sanırım açığa çıkması benim için biraz heyecanını öldürdü. Buradan puan kırdım. Ama tabii ki bu kısımlar da yine çok kolay okundu.

İlginç bir deneyim oldu ve psikolojik gerilimin hakkını benim için iyi verdi. Okurken olayların içindeymişim gibi hissettim, iyi gerildim. Bunun dışında tahminlerim ve beklediklerim çıkmadı, güzel ters köşe yapmış yazar. Sonunda da kurguyu çok güzel birleştirip bitirmiş diye düşünüyorum. Serinin devamında karakterimiz farklı bir maceraya atılıyor.

Şaşırt bizi Millie!

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5
Özgün Adı: The Housemaid
Yazar: Freida Mcfadden
Yayınevi: Olimpos
Çeviren: Zehra Uzun
Sayfa Sayısı: 352

Serinin Kitapları:
1.) Hizmetçi
2.) Hizmetçinin Sırrı
3.) The Housemaid is Watching

19 Aralık 2023 Salı

Aşk, Teorik Olarak - Kitap Yorumu

 

***
Elsie Hannaway, günlerinin bir kısmını kadroya girme umuduyla üniversitelerde misafir profesör olarak ders vererek geçiren bir teorik fizikçidir. Kalan zamanında ise ustaca törpülediği kişiliğini ve insanları memnun etme becerisini kullanarak sahte sevgililik piyasasının aranan isimlerinden biridir. Ancak yaşadığı bu iki farklı hayat ayağına dolanmak üzeredir. 

Elsie sahte sevgililik işinden memnundur; ta ki en sevdiği müşterisinin çekici ama sinir bozucu ağabeyi Jack Smith’in, dünyadaki teorisyenlerin itibarını zedeleyen soğuk kalpli deneysel fizikçi olduğu ortaya çıkana kadar... Böylece Elsie’nin özenle inşa ettiği mükemmel diyarı yıkılıp yok olur.

Aynı zamanda MIT’deki işe alım komitesinde yer alan Jack Smith, şimdi onunla hayalindeki iş arasında duruyordur. Elsie, bilimsel sabotajlardan oluşan bir topyekûn savaşa hazırdır; ancak Jack’in uzun ve delici bakışlarını görmezden gelemiyordur. Onunla birlikteyken, büründüğü farklı Elsie’leri bir kenara bırakıp gerçek benliğine sarılabilmesi işleri değiştirecek gibidir.
***

Bu kitap için NE KADAR ÇILDIRDIĞIMI söylemeden önce kitabın adının ne kadar anlamlı olduğunu anlatmak istiyorum. İki ana karakterimiz de fizikçi. Kızımız Elsie fiziğin teorik yönünü savunan bir fizikçi, Jack ise fiziğin deneysel yönünü savunan bir fizikçi. Kitabın adı da: Aşk, Teorik Olarak. Çok anlamlı ve süper değil mi?

İçimi kıpır kıpır yapan başka bir Ali Hazelwood kitabının kapağını kapattığımda biraz üzülmedim değil. Bitince içim sıcacık oldu ama bittiği için üzülüyorum.

Bu kitabı okumayı düşünüyorsanız bunu okumak yerine önce okumadıysanız Aşk Hipotezi'ni okuyun. Çünkü oradaki 2 ana karakter burada da geçiyor (kısa da olsa) VE ÇOK GÜZELDİ, ÇOK GÜZELDİ, ÇOK GÜZELDİ. Adam ve Olive o kadar tatlıydı kiiiiiiiiiiiiiiiiiiii AAAAAAAAAAAAA!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Jack ve Elsie de bir o kadar tatlıydı. Jack, harika biri. Yaptığı şeyler o kadar hoştu ki...

Bu kitapta espriler daha fazlaydı ve şahaneydi, çok eğlendim. Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim bir kitapta. Ayrıca bu kadar eğlenmem bir yana, Elsie'nin kitap boyunca yaşadığı duygusal karakter gelişimine bayıldım. Onda biraz da kendimi görmüş olabilirim. Yürü be kızım, kim tutar seni! Ve bu kız Twilight hayranı bu arada!

Kitap ne kadar şahane ve tatlı ve minnoş olsa da ve içimi kıpır kıpır yapsa da içerdiği fizik terimlerini anlamakta biraz zorlandım (fizikten hiç haz etmiyorum) ve fizik içeren esprilerin bazılarını da sanırım kaçırdım dgdfgdfsgdsd Ama olsun çok tatlıydı.

Son olarak çok şaşırdığım için belirtmek istiyorum ki kitapta Jack'in yaşadığı olay hakkında yazar "Yazarın Notu" kısmında bir açıklama yapıyor. Aslında çok büyük bir olay değil ama ben okurken şaşırdım. Bir göz atmayı unutmayın derim.

Bir de +18 olaylar içerdiğinden küçük yaştaki dostlarımın birazcıcık büyümesi gerektiğini düşünüyorum.

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Love, Theoretically
Yazar: Ali Hazelwood
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 416

17 Aralık 2023 Pazar

Her Şeyden Önce Sen - Kitap Yorumu

 

***
Crystal yaralı bir kadındı. Aşkın acıdan başka bir şey getirmediğini uzun zaman önce öğrenmişti. Yaralı kalbini herkesten korumaya çalışıyor, özellikle de erkeklere asla güvenmiyordu. Çünkü bugüne dek tanıştığı herkes ya onu kullanmış ya da ondan bir şey almıştı.

Ta ki Gabriel Dalton hayatına girene kadar. Geçmişini saran o korkunç karanlığa rağmen Gabriel’ın içindeki iyiliği inkâr etmek mümkün değildi. Onun sessiz gücü Crystal’ın sert kabuğunu kırmış, o nazik sabrı bildiği her şeyi yeniden sorgulamasına neden olmuştu.

Belki de kırık bir kalbi tamir edebilecek tek şey aşktı.
***

Eğer hayatınızda çok fazla mutluluk verici unsur varsa ve biraz üzülmek, içinizi bunaltmak istiyorsanız bu kitap size göre olabilir. Kitap, iki yaralı insanın hayatlarının kesişmesiyle birbirlerini iyileştirme çabasını anlatıyor. Fikir olarak tatlıydı ama his olarak bana pek geçmedi. Karakterlere pek ısınamadım.

Crystal ve Gabriel'ın yaşadıkları travmalarla başa çıkmaya çalışması ve uğraşması gerçekten takdire şayandı. Dünya'da böyle olayların yaşanıyor olması ve insanların mecburen veya utangaçlıkla sessiz kalıyor olması gerçekten çok üzücü. Bu kitapta böyle olaylar sonrasında karakterlerin bastırılmış duygularını iyileştirerek hayata geri dönüş çabalarını anlatmaya çalışmış yazar. Çok güzel, çok tatlı.

Ama... Bilmiyorum, ben pek sevemedim. Başka Dilde Aşk'a BAYILMIŞTIM! Archer, çok tatlıydı. O da bu tarz bir kitaptı. Bu kitaba da yeni bir Archer bulurum ümidiyle başlamıştım. Pek öyle olmadı. Üzüldüm.

Gabriel, aslında tatlı bir adam. Yaşadığı travmanın üstesinden gelmeye çalışarak Crystal ile anlaşmaya çalışıyor. Hem kendine hem de ona iyi gelmeye çalışıyor. Fakat, Crystal... Kitap, ikisinin bakış açısıyla ilerliyor. Crystal'ın bakış açısına geldiğimde sinirlenip durdum dfgdfhsfh Yani bu kız niye bilmiyorum beni uyuz etti. Bazı şeylere tepkileri çok enteresandı. Onun yerine ben utandım, ben kızdım. Evde o kadar gereksiz kıskanıp sinirlendim ki Crystal o sırada yatağında oturmuş boş boş düşünüyordu dfgdfhsdfhsdfhs

Kitabın elimde sürüneceğini biliyordum. O yüzden kendimi zorlayıp hemen bitirdim. Kitabın başını pek sevemedim, ortaları güzeldi, sonu ise biraz klasik olmuştu ama tatlıydı.


"Bunu nasıl yaptın?"
"Bu bir prizma. Annem bunu eskiden mutfağımıza asardı. Ateşlendiğinde gökkuşaklarını sayıklayıp durdun. Düşündüm ki... belki bu hoşuna gidebilir."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 3/5

Özgün Adı: Most of All You
Yazar: Mia Sheridan
Yayınevi: Yabancı
Çeviren: Asuman Yaşar
Sayfa Sayısı: 328

14 Aralık 2023 Perşembe

Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi (İspanyol Aşk Aldatmacası #2) - Kitap Yorumu

 

***
Bir stüdyo daire.
Zoraki ev arkadaşlığı.
Platonik bir aşk.
Ve altı hafta boyunca sürdürülecek bir sevgililik deneyi.
Yani kesinlikle işlemeyecek bir plan daha.

Rosie Graham’ın bir sorunu vardı. Daha doğrusu birkaç sorunu. Anonim sürdürdüğü yazarlık kariyerine odaklanmak için işinden istifa etmiş ama ailesine bunu söyleyememişti. Şimdiyse tek sayfa bile yazamıyordu. Dairesinin tavanı da çökmek için tam bu dönemi bulmuştu. Neyse ki en yakın arkadaşı Lina’nın yedek anahtarı ondaydı.

Ama dairede Lina’nın kuzeninin kalacağından habersizdi. Aylardır Instagram’dan gizli gizli takip ettiği Lucas Martín’i dikkat dağıtan gülümsemesi ve baş döndüren aksanıyla karşısında bulmayı beklemiyordu.

Lucas tadilat bitene kadar beraber kalmalarını teklif ettiğinde, Rosie ateşle oynadığının farkındaydı. Fakat yeni ev arkadaşının bir sonraki acayip önerisini kabul ederse yanacakları kesindi: Rosie’nin romantik ilhamını yeniden ateşlemek için baş başa bir dizi deneysel randevuya çıkmak.

Çiçeği burnunda yazarın kaybedecek bir şeyi yoktu. Midesinde uçuşan kelebekleri kontrol altında tutabilirdi. Ancak Lucas’ın New York’taki zamanı kısıtlıydı ve altı hafta ne romandaki ne de gerçek hayattaki aşka kavuşmak için yeterliydi.
***

Bu tür bir bağımlılıkmış, onu fark ettim; okudukça okuyası geliyormuş insanın. Tatlı tatlı gülümsemesi, sessiz çığlıklar atası geliyormuş fdhdfhfghjf

Spoiler olmaması için artık kitapların arka kapaklarını okumadan kitaba başlıyorum. Bu kitaba başlarken de okumadım, içeriği konusunda bir fikrim yoktu. Üniversite zamanı aynı evde kalması gereken öğrencileri okuyacağız gibi bir fikir yürütmüştüm, fena sallamışım.

Arka kapağında yazdığı gibi kader Rosie ile Lucas'ı şans eseri aynı ortamda denk getiriyor. Sonrasında olaylar başlıyor. Daha ilk sayfalardan Lucas kalbimi etkilemeyi başardı.

Şapşal Lucas'ın fedakarlıkları, aşçılık yeteneği, harika İspanyolca konuşma şekli... Her preciosa deyişinde mahvoldum. BU ÇOCUK ÇOK TAT-LI!

Kitabı okurken içim gidip gidip durdu. Kıpır kıpır oldum, yaaaaaaa deyip durdum ve mutlu mutlu kapağını kapattım. Niye bittin?

Çok tatlı bir kitaptı, ben bayıldım. Sadece yazarcığımız akıllarda soru işareti kalmasın diye birkaç olayı aralarda pörtletip durmuş, o biraz klasik geldi ama olsun. Çok tatlı!

Kitabı bitirmeden kendinize bir dil kursu ayarlayın bence çünkü kitap bitiminde ister istemez yeni bir dil öğrenesi geliyor insanın, ayy.

Bunlar dışında +18 olaylar içerdiğinden küçük yaştaki dostlarımın biraz büyümesi gerektiğini düşünüyorum.

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: The American Roommate Experiment
Yazar: Elena Armas
Yayınevi: Yabancı
Çeviren: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur
Sayfa Sayısı: 392

Serinin Kitapları:
1.) İspanyol Aşk Aldatmacası
2.) Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi

9 Aralık 2023 Cumartesi

Aşk Hipotezi - Kitap Yorumu


***
Doktora öğrencisi Olive Smith aşka inanan biri değildir. Bu inancına şanssızlığı da eklenir ve başına gelen olayların sonunda, sevgilisi olduğuna dair yalan söylemek zorunda kalır. Yalanına kanıt arayan Olive panikler ve okulun koridorunda karşısına çıkan ilk adamı öper.

Ne yazık ki bu adam, öğrenciler tarafından “meşhur pislik” olarak bilinen genç biyoloji profesörü Adam Carlsen’dan başkası değildir. Olive hiç beklemediği bir tavırla karşılaşır; genç adam onun sırrını saklayacağını hatta işbirliği yaparak sevgilisi rolünü oynayacağını söyler.

Olive ile Adam’ın küçük bir deney olarak başladıkları sahte ilişkileri, sonunda her şeyin gerçek olduğu bir noktaya varır. Genç kadın, aşk hipotezlerinden daha karmaşık tek şeyin kendi kalbini mikroskop altında incelemek olduğunu çok geçmeden fark edecektir.
***

Fantastik takıntımı bir kenara bırakıp azıcık mola vermeye karar verdim. Son 3 ayda 2 kitap dışında okuduğum bütün kitaplar fantastik içerikliymiş, dönüp bakınca çok şaşırdım. Üstelik bu görünen kısmı, bir de satın aldıklarımı görün. Kendimi kaptırıp gitmişim fdgdfhdhs 

Bana Dokunma Serisi ile rs eşiğine gelmişken Caaanım Elifim beni kurtardı ve Ali Hazelwood'a başlamamı istedi. İyi ki böyle bir öneride bulunmuş.

O KADAR HOŞUMA GİTTİ Kİ!

Karakterleri olsun, kurgusu olsun çok tatlıydı. Ayyyyy! Güldürdü de. Ekstradan hoşuma giden bir özelliği de Olive'in 26 yaşında ve yüksek lisans öğrencisi olmasıydı. Kendi yaşıma yakın karakterleri okumayı seviyorum. 

Bu kadının daha önce neden hiçbir kitabını okumadım ben!? Diğer kitaplarını da listeme ekledim. Sanırım bu aralar benim ilacım romantik komediler. Bu türe yeni başladığım için kitaptan çok keyif aldım ama bu tarz kitapların artık piri olduysanız kurgusu basit gelebilir. Yine de tatlı. Adam'ın yaşına göre duruşunu, konuşma tarzını falan çok güzel yansıtmış bence.

Bunlar dışında +18 olaylar içerdiğinden küçük yaştaki dostlarımın biraz büyümesi gerektiğini düşünüyorum.

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: The Love Hypothesis
Yazar: Ali Hazelwood
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 376

7 Aralık 2023 Perşembe

Hayal Et Beni (Shatter Me #6) - Kitap Yorumu


***
Aşkı hayal ediyorum, rüzgârı hayal ediyorum, altın sarısı saçlar,
yeşil gözler, fısıltılar ve gülmeler hayal ediyorum.
Kendimi hayal ediyorum…
Ayakta kalmayı başararak kendini şaşırtan kızı,
kendini sevmeyi öğrenen kızı,
kendi tenine saygı duyan kızı,
kendi değerini bilen kızı,
kendini gücünü bilen kızı
güçlü, daha güçlü, en güçlü…
kendi evrenimin efendisi olduğumu hayal ediyorum…
***

Her seri sonunda kapağı ilk defa son kez kapatmak beni üzüyor. İyi kötü o evrene alışmışken farklı bir evrene geçişi hazmedemiyorum, keşke seriler sonsuza kadar sürse...

Bu kitap, bu seri, Juliette, Aaron, Kenji, Adam ve diğerleri konusunda ne söylemeliyim bilmiyorum. Ben sanırım Tahereh Mafi'nin yazım tarzını beğenemedim. Konusu, karakterleri (ki özellikle KARAKTERLERİ) o kadar iyi ki! Ama kurgu akışından hiç memnun olmadım. Sürekli aynı olaylar birbirini tekrar etti, bazı yerlerde biraz gereksiz oyalandık ve bazı yerlere gerekilen alan tanınmamıştı bence. Uzatılarak yazılması gereken olaylar neden kısa yazıldı anlamadım yani Juliette'in Adam hakkında vazgeçemeyişini 1 kitap (belki 1,5?) boyu dinlerken neden Aaronlı ana konulu olaylar hop diye geçti anlamadım. Bu konuda çok kızgınım. O güzel yerleri doya doya okumak isterdim. O yüzden puan kırdım.

Karakterleri gerçekten muazzamdı. Aaron zaten şahane biri. Kenji Kishimoto tek başına kitapları sırtlayabilecek bir yan karakter. Adam'ı boş verin. Nazeera sonradan katılıp gönlüme taht kuran bir karakter ve Emmaline... Hepsi harikaydı -Adam dışında-. Gerçekten uyuz oluyorum ona.

Bunun dışında bu kadar novellaya gerek var mıydı, onu da sormadan edemiyorum. 1.5, 2.5 ve 4.5 tek bir kitap olarak çevrildi fakat 5.5 ve 6.5 henüz çevrilmedi. 6.5. novellayı merak etmiyor değilim, Aaron ve Juliette konusunda. Bakın hâlâ ümitliyim ya daha ne yapayım Tahereh Mafi, o kadar bekledim ki Aaron ve Juliette için...

Normalde sinirim bozuldu, 3 puan verecektim bu kitaba fakat yine aklımı sonlara doğru çeldi 4 verdim. Özellikle son kısımda Kenji'nin yaptıklarına ve Aaron ve Juliette'in bu konudaki tavırlarına çok güldüm. 373. sayfadaki 10. satıra da kalbimi bıraktım. Juliette, sen çok iyi bir kızsın ama Aaron da adam çıktı. 

Bu seri gerçekten MUAZZAM yazılabilirdi. Yine de Aaron ile tanıştığım için çok mutluyum. 
Bir de...
Ah be Kenji...

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Imagine Me
Yazar: Tahereh Mafi
Yayınevi: Dex
Çeviren: Bilge Erkut
Sayfa Sayısı: 376

Serinin Kitapları:
1.) Bana Dokunma 
2.) Beni Bırakma
3.) Beni Yakma
4.) İnan Bana
5.) Beni Kışkırtma
6.) Hayal Et Beni
7.) Bana Dokunma Novellalar (Beni Yık #1.5 - Beni Kır #2.5 - Beni İzle #4.5

4 Aralık 2023 Pazartesi

Beni Kışkırtma (Shatter Me #5) - Kitap Yorumu

 

***
Juliette’in Kuzey Amerika’nın başkomutanı olması kısa sürede felaketle sonuçlandı. Gözünü biyolojik anne babasının evinde açtığında, artık geçmişinden kaçamayacağını anladı. Kalbini paramparça eden sırlar bir bir açığa çıkıyor, içinde güçlenen karanlığa karşı onu savunmasız bırakıyordu.

Dünya liderlerinin çocukları birer birer kapısına geldiğindeyse, Warner’ı aramaktan başka çaresi kalmadı.
***

Eveeeeeet, yavaş yavaş seriyi bitiriyorum. Son bir kitap ve novellalar kaldı. Aaron'a daha yeni alışmaya başlamıştım ve geride bırakacak olmak biraz üzüyor. Daha doğrusu ona doyamamak üzüyor. Teknik olarak 5 kitabı bitirdim ama sayfa sayıları o kadar az ki ne oldu, ne ara oldu anlamadım. Bu bir yönden iyi çünkü çabuk okunuyor ama bir yönden kötü çünkü bitirip yeni kitaba geçince kesik kesik ilerliyormuşuz gibi hissettim. Bu seri daha güzel yazılabilirdi ya, gerçekten yazılabilirdi. Şu an onun üzüntüsü içindeyim...

Beni Kışkırtma'ya dönersek, bu kitap bir dönüm noktası. Seri 4. kitaptan beri çok başka ilerliyor. Kalbimi çaldı. Bu etkiyi yıllar önce Colleen Hoover'ın Umutsuz'unu okurken hissetmiştim. Aynı hissi Beni Kışkırtma'da yaşayınca bu kitabın yeri benim için bir başka oldu :')

Son kitap için ayrı bir umudum var. Tahereh Mafi, umutlarım sömürülüyor. 3. kitaptan beri umutluyum. Bana tam olarak istediğimi vermeni bekliyorum. Beklediğimi bulayım ve Aaronımın hep yüzü gülsün. Spoiler olmasın diye ne beklediğimden bahsetmiyorum çünkü 5. kitaptayız ve hâlâ bazı şeyler soru işareti olarak kalmaya devam ediyor. Son kitabın sonunda artık bütün yorumlarımı yapıyor olacağım, içimi dökeceğim.

Son olarak bu kitap bana Birdy - Wings 'i anımsatıyor. Bu müziği dinleyen ve kitabı okuyan varsa bu konudaki yorumlarınızı çok merak ediyorum. 

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Defy Me
Yazar: Tahereh Mafi
Yayınevi: Dex
Çeviren: Asena Çakmak Özdemir
Sayfa Sayısı: 292

Serinin Kitapları:
1.) Bana Dokunma 
2.) Beni Bırakma
3.) Beni Yakma
4.) İnan Bana
5.) Beni Kışkırtma
6.) Hayal Et Beni
7.) Bana Dokunma Novellalar (Beni Yık #1.5 - Beni Kır #2.5 - Beni İzle #4.5

2 Aralık 2023 Cumartesi

İnan Bana (Shatter Me #4) - Kitap Yorumu

 

***
BENİ
ASLA
ASLA
AFFETMEYECEK.
ONU KAYBEDECEĞİM.
VE BU BENİ ÖLDÜRÜYOR.

Juliette gibi, insanları dokunarak öldürebildiğiniz için on yedi yaşınızda korkunç bir despotu devirip Kuzey Amerika’nın yöneticisi olsanız ne yapardınız?

Hem de öldürdüğünüz o despot, âşık olduğunuz adamın babasıysa, insanları nasıl yöneteceğinize dair en ufak bir fikriniz yoksa ve geçmişe dair korkunç gerçekler birer birer ortaya çıkarsa?..

Juliette bu kez çok derinlerdeki düşmanlarla savaşmak zorunda.
***

Şok içindeyim. Şokun şokunun şokundayım. Çok şoktayım. Ağır şoktayım. Durup durup kitaba bakıyorum ve yazarın son sayfada (gerçekten son sayfada) bunu yaptığına inanamıyorum...

Bu kitap, serinin 4. kitabı. Bu kitap, sırlar dünyası. Bu kitap, seride yeni yeni sırların ortaya çıktığı ve şok olduğum kitap.

Juliette'in yaşadıklarını keşfettikçe kıza üzülmeye başladım. Triplere girmekte haklıymış, hatta sümüklü Adam için bile triplere girmekte haklıymış. AMA bir seviyeye kadar. 

Seri garip bir halde ilerliyor. Bazı yerlerin gereksiz uzatıldığını düşünüyorum, bazı yerler de sanki biraz daha uzatılabilirmiş gibi. Seviyorum gibi ama hoşuma da gitmiyor gibi. Sebebini anlayamadım, sanırım gereksiz triplerin içimi bunaltması yüzünden ve kurgu akışını yavaşlattığını düşünmem yüzünden.

Kenji, hâlâ çok tatlı biri. Çok komik.

Aaron da...

Ona bayılıyorum. ÖZELLİKLE SON SAYFAYI OKUDUKTAN SONRA BU ÇOCUĞA ÇOK BAŞKA BİR GÖZLE BAKIYORUM.

KIYAMAM SANAAAAAAAAAAAA...

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Restore Me
Yazar: Tahereh Mafi
Yayınevi: Dex
Çeviren: Asena Çakmak Özdemir
Sayfa Sayısı: 344

Serinin Kitapları:
1.) Bana Dokunma 
2.) Beni Bırakma
3.) Beni Yakma
4.) İnan Bana
5.) Beni Kışkırtma
6.) Hayal Et Beni
7.) Bana Dokunma Novellalar (Beni Yık #1.5 - Beni Kır #2.5 - Beni İzle #4.5

Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı (Peri Halkı #3.5) - Kitap Yorumu

*** Kedi sütü ve kibirle beslenen, çirkin bir kehanet başına bela olan bir Peri prensi o... Cardan doğumundan beri prens kâh delicesine sevi...