***
Bir stüdyo daire.
Zoraki ev arkadaşlığı.
Platonik bir aşk.
Ve altı hafta boyunca sürdürülecek bir sevgililik deneyi.
Yani kesinlikle işlemeyecek bir plan daha.
Rosie Graham’ın bir sorunu vardı. Daha doğrusu birkaç sorunu. Anonim sürdürdüğü yazarlık kariyerine odaklanmak için işinden istifa etmiş ama ailesine bunu söyleyememişti. Şimdiyse tek sayfa bile yazamıyordu. Dairesinin tavanı da çökmek için tam bu dönemi bulmuştu. Neyse ki en yakın arkadaşı Lina’nın yedek anahtarı ondaydı.
Ama dairede Lina’nın kuzeninin kalacağından habersizdi. Aylardır Instagram’dan gizli gizli takip ettiği Lucas Martín’i dikkat dağıtan gülümsemesi ve baş döndüren aksanıyla karşısında bulmayı beklemiyordu.
Lucas tadilat bitene kadar beraber kalmalarını teklif ettiğinde, Rosie ateşle oynadığının farkındaydı. Fakat yeni ev arkadaşının bir sonraki acayip önerisini kabul ederse yanacakları kesindi: Rosie’nin romantik ilhamını yeniden ateşlemek için baş başa bir dizi deneysel randevuya çıkmak.
Çiçeği burnunda yazarın kaybedecek bir şeyi yoktu. Midesinde uçuşan kelebekleri kontrol altında tutabilirdi. Ancak Lucas’ın New York’taki zamanı kısıtlıydı ve altı hafta ne romandaki ne de gerçek hayattaki aşka kavuşmak için yeterliydi.
***
Bu tür bir bağımlılıkmış, onu fark ettim; okudukça okuyası geliyormuş insanın. Tatlı tatlı gülümsemesi, sessiz çığlıklar atası geliyormuş fdhdfhfghjf
Spoiler olmaması için artık kitapların arka kapaklarını okumadan kitaba başlıyorum. Bu kitaba başlarken de okumadım, içeriği konusunda bir fikrim yoktu. Üniversite zamanı aynı evde kalması gereken öğrencileri okuyacağız gibi bir fikir yürütmüştüm, fena sallamışım.
Arka kapağında yazdığı gibi kader Rosie ile Lucas'ı şans eseri aynı ortamda denk getiriyor. Sonrasında olaylar başlıyor. Daha ilk sayfalardan Lucas kalbimi etkilemeyi başardı.
Şapşal Lucas'ın fedakarlıkları, aşçılık yeteneği, harika İspanyolca konuşma şekli... Her preciosa deyişinde mahvoldum. BU ÇOCUK ÇOK TAT-LI!
Kitabı okurken içim gidip gidip durdu. Kıpır kıpır oldum, yaaaaaaa deyip durdum ve mutlu mutlu kapağını kapattım. Niye bittin?
Çok tatlı bir kitaptı, ben bayıldım. Sadece yazarcığımız akıllarda soru işareti kalmasın diye birkaç olayı aralarda pörtletip durmuş, o biraz klasik geldi ama olsun. Çok tatlı!
Kitabı bitirmeden kendinize bir dil kursu ayarlayın bence çünkü kitap bitiminde ister istemez yeni bir dil öğrenesi geliyor insanın, ayy.
Bunlar dışında +18 olaylar içerdiğinden küçük yaştaki dostlarımın biraz büyümesi gerektiğini düşünüyorum.
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 5/5
Özgün Adı: The American Roommate Experiment
Yazar: Elena Armas
Yayınevi: Yabancı
Çeviren: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur
Sayfa Sayısı: 392
Serinin Kitapları:
1.) İspanyol Aşk Aldatmacası
2.) Amerikan Ev Arkadaşı Deneyi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder