Translate

28 Ağustos 2024 Çarşamba

Yabani Topraklar (Yabani Topraklar #1) - Kitap Yorumu


***
İki dünyayı ayıran bariyerin Fey Savaşları’nda yıkılmasından yirmi yıl sonra, Budapeşte uçurumun kenarında dengede durmaktadır. Doğu Avrupa’daki seçkin Feylerle insanlar egemenlik için savaşmakta; taraflar arasındaki önyargı, kin ve şiddetle artmaktadır.

Brexley, ayrıcalıklar içinde büyümüş bir insan olsa da kalp kırıklıklarına sahiptir. Güç gösterileri ve acımasız politik oyunlarla dolu, duvarlarla çevrili bir şehirde yaşamaktadır. Tüm hayatının seyrini değiştirecek olan bir gece, kendini doğunun en korkulan hapishanesinde bulur.

Girdiğinizde bir daha çıkamadığınız Halalház, Dehşet Evi…

En azılı Fey ve insan suçlularla bir arada yaşamayı öğrenmek zorunda olan Brexley, Dehşet Evi’nde insanlarla Feyler arasında bir efsaneyle, Warwick Farkas ile tanışır. Zalim, kibirli ve ölümcül olan Farkas’a karşı duyduğu inkâr edilemez çekimin hayatına mal olabileceğinin farkındadır.

Eğer sadece bir kişinin hayatta kalacağı dövüşlerin yapıldığı Oyunlar, onu daha önce ortadan kaldırmazsa…
***

Kurgu Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de geçiyor. Bu şehrin bir kısmına insanlar hakim, bir kısmına feyler ve bir kısmına da toplumdan dışlanan kesim. Brexley, ayrıcalıklar içinde büyümüş bir insan. Bu sebeple birçok kişinin nefretini kazanması bir yana kendisi aynı zamanda iyi bir eğitim ile yetişmiş bir kadın. Bir gün hayatının değişeceğini düşündüğü bir maceraya atılır ve kendini feylerin elinde herkesin korktuğu hapishane olan Halalház'a götürülürken bulur. Burada insanların, perilerin, iblislerin ve birkaç farklı türün arasında hayatta kalmaya çalışır (özellikle düzenlenen oyunlarda). Daha da önemlisi hapishanenin korkulan ismi dünyanın dilinden düşürmediği Warwick Farkas'a karşı.

Kitabın fantastik, romantik, distopya ve benim için en önemlisi dark olması aşırı meraklandırmıştı. Tatlı, pembe bulutlu fantastikler-romantikler okuduktan sonra araya darklı kitaplar eklemek bayıldığım bir olay olmaya başladı. Bu kitabı o açıdan başarılı buldum. Karanlık evrenini beğendim (fantastik ve romantik olması da cabası).

Kurgusunu da başarılı buldum. Klasik bir kurguya sahip değil. Beklemediğim anda beklemediğim şeyler oldu ve farklı ilerledi. Kimin kimin sırtına hançer saplayacağını kestiremiyorsunuz, bayıldım bu heyecana.

Karakterleri de güzeldi. Fazla ve farklı türde bir sürü karakter vardı. Şekil değiştirenden tutun iblislere, druidlere falan bayağı bir şey vardı. Benim gözdem tabii ki Warwick'ti. Hapishanenin en korkulan insanı olması (ehehe) bir yana resmen gücün vücut bulmuş hali olması ve heybeti... yürüyen alevli kalpti.

Kadın karaktere gelecek olursam da sanırım kadın karakterlerle sorunlarım var. Erkek karakterler hep çok güzel yazılıyor ama kadın karakterler beni bazen uyuz ediyor. Brexley, harika ve güçlü bir kız (19) fakat hafif ayran gönüllü. Tavırları da biraz fevri, bu sebeple pek ısınamadım kendisine. Fakat Warwick ile uyumları ve aralarındaki çekim gerçekten iyiydi.

Kitabın içerdiği dünya gerçek dünyamız gibi olduğundan (ülkemizi övmeleri çok tatlıydı) dünya içinde fantastik varlıkları düşünerek okuma olayı çok ilginçti. Etrafta koşuşturan iblisleri görme düşüncesi korkunç (feyler olur).

Ben kitabı beğendim. Sadece keşke biraz daha uzun olsaydı. Tam bir şeyler yerine oturuyor gibi olduğunda pat diye bitti, bazı noktalar bende eksik kaldı. Tabii ki şimdilik 6 kitaplık seri olduğu için ilerilerde bir şeyler yerine oturuyordur fakat birkaç eksikliği ilk kitapta almak isterdim.

Son olarak bir sitemim daha var ki o da O SON NE???????????

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


“Bu gece ringde sen ve ben olacağız. Hayatın artık benim.”


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: Savage Lands
Yazar: Stacey Marie Brown
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 384

Serinin Kitapları:
1.) Yabani Topraklar
2.) Vahşi Topraklar
3.) Ölü Topraklar
4.) Bad Lands
5.) Blood Lands
6.) Shadow Lands
7.) Land of Ashes
8.) Land of Monsters

25 Ağustos 2024 Pazar

Lukov'dan Sevgiler - Kitap Yorumu

 

***
Eğer Jasmine Santos’tan geçtiğimiz birkaç yılını tek cümleyle özetlemesini isteseydiniz, cevabı kesinlikle hiçbir şeyin yolunda gitmediği olurdu. Kemiklerini defalarca kırmış ve tutulmamış sözlerin acısını pek çok kez yaşamıştı. Şimdi de buz pateni kariyerinin bitmek üzere olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyordu.

Jasmine tam da hayallerinden vazgeçmek üzereyken reddedemeyeceği bir teklif almıştı. Hem de en büyük düşmanı Ivan Lukov’dan! Genç kadın son on yılını onu bir otobüsün altına itmenin hayalini kurarak geçirmişti. Şimdi ise insanın başına ancak kırk yılda bir gelecek bu teklif üzerine bildiği her şeyi gözden geçirmek zorundaydı.

Jasmine’in hayatı değişmek üzereydi. Peki Ivan Lukov’a olan sarsılmaz nefreti bambaşka bir şeye dönüşebilir miydi?
***

Mariana Zapata'nın yeri Sevgili Aaron'ı okuduktan sonra bende çok ayrı oldu. O kitabı o kadar çok sevdim ki :') Ne zamandır ertelediğim bu kitabına da bir anlık kararla başladım.

Öncelikle bütün heyecanımla hemen söylemek istiyorum ki lütfen bu kitaptan önce Sevgili Aaron'ı okuyun. Okumasanız da olur tabii ki, fakat karakterlerin yerinin çok ayrı olması ve mutlu olmak yerine musmutlu olmak için bence öyle okunmalı. Bu kitaptaki Jasmine Santos, Sevgili Aaron'daki Ruby'nin kız kardeşi :')

Ivan'ın (29) yaptığı her şey o kadar kalbime dokundu ki! Umursamaz ve egolu görünen görünüşünün altında çok tatlı bir adam var. Harika biri, beni çok duygulandırdı 😭 Ve Jasmine... Yaşadığı sorunların üstesinden gelmeye çalışan çok tatlı bir kadın (26). Seninle gurur duyuyorum, Jasmine :')

Mariana Zapata'nın karakterleri duygusal açıdan yazma şekline bayılıyorum. Beni çok etkiliyor. Karakterin hissettiklerini, heyecanını, üzüntüsünü, her şeyi sanki ben yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Bu açıdan bu kadın benim favorim.

Gelelim gizli fangirllüğüme... Ya ben kitap boyunca tamamen Jasmine ve Ivan'a odaklanmak yerine %75 Aaron ve Ruby'ye takıldım. Bu ikisini çok özlemişim. Kitapta olduklarını ve Jasmine ile kardeş olduklarını bilmiyorum (arka kapağını bile okumamıştım). O kadar mutlu oldum ki, kalbim eridi 😭 Özellikle Jasmine'in Aaron'a babalar günü için mesaj atması 😭 MAHVOLDUM 😭😭 Çocuklarımı büyüttüm, evlendirdim resmen 😭

Çok güzeldi ya. Bu kadın ne yazsa okurum. Sadece tek sorun aşırı slow burn olması. Okurken aklınızda bulunsun. 

Az da olsa +18 yerler bulunuyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Neye bakıyorsun?"
"Sana."
"Neden?"
"İşte. Çok nadir kahkaha atıyorsun."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: From Lukov with Love
Yazar: Mariana Zapata
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Hanife Albayrak Çift
Sayfa Sayısı: 496

21 Ağustos 2024 Çarşamba

Kopuk Bağlar (Bizi Birleştiren Bağlar #1) - Kitap Yorumu

 

***
Annem ve Bağlananlarının ölümünden sonra kendi Bağlarımı bulduğum için rahatlamıştım. Onlar yanımda olduğu sürece her şeyin yoluna gireceğini düşünüyordum. Ama öyle olmadı.

Toplumumuzun kaderi benim ellerimdeydi. Hepimizin iyiliği için yalnız olmam gerekiyordu. Beş yıl boyunca onlardan saklanarak kaçak hayatı yaşadıktan sonra yakalandım ve kaçtığım Bağlarımla yüzleşmek için geri getirildim. Kaçarak herkes için doğru olanı yaptığımı sanıyordum. Şimdiyse bundan o kadar emin değilim.

North, Nox, Gryphon, Atlas ve Gabe beni asla affetmeyecek gibi görünüyorlar. Ama aslında ben kendimi asla affetmeyeceğim.
***

Bayıldım! Şu kelimeyi söyleyebilmek için 2 3 paragraf döşemeye dayanamadım. BA-YIL-DIM!

Öncelikle belirtmem gerekiyor ki bu kitap reverse harem türünde. 5 erkek bağlar ile bir kıza bağlı ve kız etrafında dönüyorlar.

İlk defa bu türü denedim. İlk başta kendimi ahlaki açıdan biraz garip hissettim fakat carpe diem diyerek kitabın tadını çıkardım. Aşk üçgenine hayır deyip reverse haremi sevmem de biraz şov oldu. Tamamen giriş kitabıydı. Karakterleri ve olayları gördük.

Daha önce reverse harem okuyan biri olmadığım için türler arası karşılaştırmasını yapamacağım. Fakat karakterler konusunda birkaç lafım var. Öhhöm, bu karakterler ne? Hepsi o kadar iyi ki! Güçlerinin (fantastik açıdan) olması da cabası. Bu ekip ile dünyayı ele geçirirsiniz.

Başta Gabriel benim tatlı kuşumdu. Fakat sonlara doğru aklım karıştı. Sıralaması zor ama kabataslak sanırım şöyle: Atlas>Gryphon>Gabriel>North>Nox. Bu bile içime sinmiyor, hepsi ayrı iyi; Nox'u bile son sıraya koymaya gönlüm elvermedi (kitap sonunu gördükten sonra)...

Bunun dışında Oleander'a (asabi kızımız) biraz ayar olmadım değil, tavırları yer yer çok çocukçaydı fakat hoş gördüm, etrafa odaklandım.

Son olarak kitabın çevirisine değinmek istiyorum. ÇOK İYİYDİ! Bazı yerlerde o kadar güldüm ki, sevgili çevirmenimiz resmen karakteri hissetmiş öyle çevirmiş. Bayıldım.

Bu seri benim gözümde tam arkadaşlarla okunup magazinsel olarak eleştirilebilecek bir seri. Çok eğlenceli olur. Umarım devamı en kısa sürede çıkar, Olimposçuğum. 288 sayfa yetmedi...

+18 yerler bulunuyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Onunla en azından dürüstçe konuşabiliyordum. O benim minik umut ışığımdı."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Broken Bonds
Yazar: J. Bree
Yayınevi: Olimpos
Çeviren: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur
Sayfa Sayısı: 288

Serinin Kitapları:
1.) Kopuk Bağlar
2.) Vahşi Bağlar
3.) Blood Bonds
4.) Forced Bonds
5.) Tragic Bonds
6.) Unbroken Bonds

18 Ağustos 2024 Pazar

Hart ve Mercy’nin Ölüler Şarkısı (The Undertaking of Hart and Mercy #1) - Kitap Yorumu


***
Tanria'nın garip ve büyülü diyarlarında mareşallik görevi yapan Hart, yalnızlığını düşünmek için bolca zamanı olan bir adamdır.

Mercy ise hiç boş vakit bulamayan bir kadındır; tek başına Birdsall & Son Cenaze Hizmetleri’ni ayakta tutmak için çabalarken Hart gibi huysuz tiplerle sürekli karşılaşır.

Mercy ile yaşadığı bir başka sinir bozucu olaydan sonra Hart "Bir Arkadaş"a hitaben bir mektup yazar. Şaşırtıcı bir şekilde, mektubuna gizli birinden bir cevap alır ve aralarında beklenmedik bir dostluk başlar.

Ancak Hart'ın bilmediği bir şey vardır: Onun mektup arkadaşı, onu en çok sinirlendiren Mercy'dir. Tanria'daki tehlikeler arttıkça, bu iki beklenmedik mektup arkadaşları arasında hem duygusal hem de fiziksel bir yakınlaşma olur.

Ancak gerçeği öğrendiklerinde, mektup arkadaşlarının aslında birbirlerinin en büyük düşmanları olduğunu fark ettiklerinde, bu ilişki hayatta kalabilir mi?
***

Bu kitabı okumak istememin en büyük sebebi mektuplaşmalarını merak etmem oldu. Mektuplarla iletişim kurup birbirlerini seven karakterlerin kurgularını okumaya bayılıyorum, tıpkı Sevgili Aaron gibi :') Bu tarz kitaplar biliyorsanız lütfen beni haberdar edin.

Dünyamız fantastik bir dünya, fakat karakterlerimiz öyle değil. Mercy, cenaze işleriyle uğraşan bir insan ve Hart, asileri öldüren yarı tanrı bir mareşal (polis gibi bir şey). Hart, öldürdüğü asileri cenaze işlemleri için Mercy'e teslim ederken karşılaşıyorlar ve birbirlerinden hiç hoşlanmıyorlar. İkisi de doğru insanı bulamamış, yalnız birer kalp. Hart'ın bir gün dayanamayıp rastgele mektup yazıp postalamasıyla mektup bir şekilde Mercy'e ulaşıyor ve aralarındaki iletişim böyle başlıyor.

Başlarken ne okuduğumu tam anlayamadım fakat ilerledikçe yerine oturdu. Özellikle kitabın ortaları beni çok mutlu etti. Bu ikilinin mektuplaşma anı aşırı tatlıydı. Mercy zaten harika bir kadın (30), Hart ise sert ve huysuz görünen ama pamuk kalpli 36'lık bir çıtır.

Fakat... 456 sayfalık bir kitap olmasına rağmen son kısımda olaylar sanki çok hızlı olup bitti. Özellikle sonu... Sonu beni çok üzdü. KESİNLİKLE daha fazlasını okumak isterdim.

Ve sanki kitapta bazı şeyler de yerine oturmadı. Bazı yerlerde gereken ayrıntı verilmedi, bazı yerlere değinilmedi. Bunun sebebi oluşturulan kurgu için yazılabilecek çok şey olması (o kadar öge var ki) ve sadece bir kitaba sığdırılması gibi geldi. Mercy ve Hart'ın hikayesi tek kitap (serinin 2025'te 3. kitabı çıkacak fakat her kitapta farklı bir çift var).

İlginç bir dünyası olan normal kitaplardan farklı bir kitap. Sonu her ne kadar çabuk bitirilmiş olsa da espriler de Hart ve Mercy de çok tatlıydı :')

+18 yerler bulunuyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Hart?"
"Evet?"
"Sanırım aptalca bir şey yapmak üzereyim."
"Tamam."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: The Undertaking of Hart and Mercy
Yazar: Megan Bannen
Yayınevi: Artemis
Çeviren: Oya Özaltın
Sayfa Sayısı: 456

Serinin Kitapları:
1.) Hart ve Mercy’nin Ölüler Şarkısı
2.) The Undermining of Twyla and Frank
3.) The Undercutting of Rosie and Adam

13 Ağustos 2024 Salı

Mezardan Uyanan (Gece Avcısı #7) - Kitap Yorumu

 

***
Son zamanlarda hayat, vampir Cat Crawfield ve kocası Bones için sıra dışı bir şekilde sakindi. Ancak her an tetikte olmaktan vazgeçmemeleri gerektiğini en iyi onlar biliyordu...

Şaşırtıcı bir sırrın ortaya dökülmesi, bütün dünyaya yayılacak bir savaşı önlemek için yeniden aksiyon dolu günler yaşamalarına neden olacaktı...

Düzenbaz bir CIA ajanı, insanlarla ölmeyenler arasında tehlikeli bir gerilim yaratabilecek korkunç ve gizli aktivitelere bulaşmıştı. Şimdi Cat ve Bones, arkadaşlarını ölümden de beter bir felaketten kurtarmak için zamanla yarışmak zorundaydı. Çünkü açığa çıkardıkları her sır, daha ölümcül sonuçlar doğuruyordu.

Ve eğer başarısız olurlarsa, hayatları -ve sevdikleri herkesin hayatı- mezarın kıyısında sallanıp duracaktı.
***

Seri bitimleri her zaman duygusal olmuştur benim için. Serinin 7. kitabında da Bones ve Cat maceralarına devam ediyor ve büyük maceranın sonuna gelmiş bulunuyoruz.

Jeaniene Frost'un her şartta yeni bir olay bulma durumuna 7 kitap boyunca bayıldım. Kadın gerçekten yerde duran sade taştan bile bambaşka kurgular oluşturabilir.

Yer yer sıkılsam da heyecanla başladığım seriyi bitirdim. Kurgunun şekillendiği olaylar mantıklı ve güzeldi. Fakat ilk iki kitaptan sonra benim dert edindiğim tek bir şey vardı: Cat. 

Cat, libido killer olmaya ant içmiş resmen. Öyle yerlerde öyle şeyler söyleyip durdu ki bana bıkkınlık geldi. İlk iki kitapta Bones ve Cat arasındaki çekim ve ortam o kadar iyiydi ki, seri ilerledikçe gitgide azaldı. Azalan bir diğer şey ise Bones'un güçleri (?)... Yılların yıllar geçtikçe güçlenen vampiri, seri ilerledikçe yarı vampir Cat'ten daha güçsüz duruma geliyor. Bu iki olay benim çok gözüme çarpan ve şikayetçi olduğum bir durum oldu (seri başlarında Cat'in Bones için yaptırdığı dövmeyi Bones'un assla görememesi olayının bende oluşturduğu yarayı da hâlâ unutamadım).

Ve her ne kadar sonu çok tatlı ve güzel olsa da keşke ortaya çıkan yeni karakterin bildiğimiz bir karakterle bağı olmasaydı. Yani o olaydan neffffret ettim (4 f ile). Keşke öyle bir şey olmasaydı.

Bunlar dışında bu ikiliyi sevdiğim için serinin yeri bende ayrı oldu. Ama kalbim kırık. Keşke seri "yetişkin" olarak başlayıp resmen "genç yetişkin"e evrilmeseydi...

Seni özleyeceğim, Bones...

Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"O kadar güzelsin ki, sana bakmak canımı yakıyor, Kedicik."


Seriye önce ana seriyi bitirip sonra yan serileri tek tek okuma kararı alarak başlamıştım. Tercihinize göre ilerleyebilirsiniz. Aşağıda her iki sırayı da paylaşıyorum...


Yan Seriler ile Okuma Sırası
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Kızıl Damla (yan seri)
6.) Sonsuz Karanlık (yan seri)
7.) Mezarın Yüzü
8.) Şimdi Mezar Zamanı
9.) Ateş Laneti (yan seri)
10.) Çifte Bela (yan seri)
11.) Mezardan Uyanan
12.) Bound By Flames (yan seri)
13.) Into The Fire (yan seri)
14.) Shades of Wicked (yan seri)
15.) Wicked Bite (yan seri)
16.) Wicked All Night (yan seri)

Seri Seri Okuma Sırası
Gece Avcısı Serisi
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Mezarın Yüzü
6.) Şimdi Mezar Zamanı
7.) Mezardan Uyanan

Bir Gece Prensi Serisi
1.) Ateş Laneti 
2.) Çifte Bela
3.) Bound By Flames
4.) Into The Fire

Only The Night Rebel Series
1.) Shades of Wicked
2.) Wicked Bite
3.) Wicked All Night

Bağımsız
1.) Kızıl Damla (Spade ve Denise)
2.) Sonsuz Karanlık (Mencheres ve Kira)


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 3,5/5

Özgün Adı: Up from the Grave
Yazar: Jeaniene Frost
Yayınevi: Artemis
Çeviren: Bilge Gündüz
Sayfa Sayısı: 392

Serinin Kitapları:
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Mezarın Yüzü
6.) Şimdi Mezar Zamanı
7.) Mezardan Uyanan

9 Ağustos 2024 Cuma

Gerçek Aşkın Laneti (Once Upon a Broken Heart #3) - Kitap Yorumu

 

***
Hayal kur, umut et ve sihre inanmaktan hiç vazgeçme, tıpkı Evangeline gibi...

Bir gün mutlaka kendini bir peri masalında bulacağına inanan Evangeline Fox, mutlu sona ulaşmak için Muhteşem Kuzey’e gitti. Burada yakışıklı bir prensle evlendi ve efsanevi bir şatoda yaşamaya başladı. Ancak Evangeline’in bu masal için ödediği yıkıcı bedelden haberi yok. Ve kocası bunu öğrenmemesi için gereken her şeyi yapmaya kararlı ama önce Kupa Prensi’ni öldürmesi gerekiyor.

İki adam, bir kadın ve sonsuza dek mutluluk için ölümcül bir savaş. Gerçek Aşkın Laneti’nde kan dökülecek, kalpler çalınacak ve büyük bir sır ortaya çıkacak.
***

Bu kitap hakkında olumlu olumsuz söyleyecek birkaç şeyim var. Mesela yan karakterlerin sonunu öğrenmek isterdim. Aklıma takılan birkaç karakter var. Bunun dışında kitaptaki drama gerçekten gerek var mıydı Stephanieciğim? Cidden kalbime hançer saplamalı mıydın... ASIL SORU! Uyuz olduğum adamı niye bu kadar çok yazdın?? Anlayamadım. Ve son olarak Jacks'i bu kadar güzel yazıp beni etkilemen yasal mı?

Hepsi kabul edilebilir çünkü masal gibi bir seriydi. Küçükken okuduğumuz prenses hikayelerinin genç yetişkin haliydi. Mantık aramadan düz okuyup ilerledim, çok fazla detay düşünmemeye çalışıyorum. Böyle mutluyum. 

Her ne kadar acı içinde kıvransam da (7/10) kalbimi kaptırmış bulundum. Bu üçlemeyi kalbimin gizli köşelerinde saklama kararı aldım. Beni çok mutlu etti. Tatlı çocuğum, sarı güneşim...


"Herhalde ben de korkunç görünüyor olmalıyım."
"Sen asla korkunç görünemezsin."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: A Curse for True Love
Yazar: Stephanie Garber
Yayınevi: Dex
Çeviren: Nihal Tokinan Gökçe
Sayfa Sayısı: 312

Serinin Kitapları:
1.) Kırık Bir Kalp
2.) Hiç Bitmeyen Masal
3.) Gerçek Aşkın Laneti

8 Ağustos 2024 Perşembe

Hiç Bitmeyen Masal (Once Upon a Broken Heart #2) - Kitap Yorumu

 

***
Sevgili Evangeline,
Eninde sonunda onunla yine görüşeceksin, onu gördüğünde sakın ona aldanma. Tatlı gamzelerine, büyüleyici mavi gözlerine ya da sana Küçük Tilki dediğinde kalbinin hop etmesine kanma. Sana Küçük Tilki diye seslenmesi bir sevgi ifadesi değil, başka bir ayartma şekli. Jacks’in kalbi atıyor olabilir ama hissetmez. Ona tekrar güvenecek gibi olursan, daha önce yaptıklarını hatırla.

Kupa Prensi’nin ihanetine uğradığında Evangeline Fox, bir daha ona asla güvenmeyeceğine yemin etmişti. Hem artık kendi büyüsünü de keşfetmişti, Prens’in ondan çaldığı mutluluğu kendi bulabilirdi. Fakat ne yazık ki, işler hiçbir zaman sizin planladığınız gibi gitmez. 
Şimdi Evangeline, korkunç bir lanet yüzünden yine Kupa Prensi ile ortak olmak zorunda. Hatta bu sefer güvenebileceği tek kişi de o.
Yeni düşmanlar, eski arkadaşlar ve hem akıllarla hem kalplerle oynayan sihirlerle dolu muhteşem bir macera.

Her zaman kalbinin sesine güvenebilir misin?
***

İlk kitabı bitirdikten sonra ara verip ikiyi okumak isteyişimin başarısız olmasının ardından ikiyi bitirip başka kitap okuyup üçe geçme planım da başarısız oldu. Öyle bir yerde bitti ki...

Stephanie Garber'ın kitaplarında beyin yakıp romantizm vermesine bayılıyorum. Bu kitap da öyle ilerledi. İlk kitaptan daha iyiydi. Yeni yeni şeyler öğrenip şok oldum ve kalbim pır pır oldu. Ama sonunda yaptığın şey iş mi be Stephanieciğim?

Karakter olsun, olaylar olsun hepsi çok iyiydi. Evangeline sürekli amacıMIZdan sapıyor gibiydi ama şükür doğru yolu hep bulduk.

Ya aşşşşşşşşırı beğendim kitabı. Ama bir kitap kaldı işte, neden bu kadar çabuk bitiyorsun??


"Bunu yapmamalıyız."
"Sadece bir gece. Sabah unutabilirsin. Benden hoşlanmıyormuş gibi davranmaya devam edebilirsin. Ama izin ver bu gecelik benimmişsin gibi davranayım."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: The Ballad of Never After
Yazar: Stephanie Garber
Yayınevi: Dex
Çeviren: Türkan Çolak
Sayfa Sayısı: 328

Serinin Kitapları:
1.) Kırık Bir Kalp
2.) Hiç Bitmeyen Masal
3.) Gerçek Aşkın Laneti

7 Ağustos 2024 Çarşamba

Kırık Bir Kalp (Once Upon a Broken Heart #1) - Kitap Yorumu

 

***
Evangeline Fox babasının antika dükkânında, sonsuz mutluluk vaat eden peri masallarıyla ve kalbi atmayan, öldürücü öpücüğüyle meşhur Kupa Prensi gibi efsanelerle büyümüştü. Günlerden bir gün, hayatının aşkının başka biriyle evlenmek üzere olduğunu öğrendiğinde, çareyi Kupa Prensi’nden yardım dilemekte buldu.

Prens ondan üç öpücük istedi…
Ve olaylar gelişti…
***

Bu seriye başlamak için sabırsızlanıyordum. Fakat Caraval'ın bitmesinin hüznünü hâlâ yaşadığım için bu seriye başlarsam sanki hemen biteceğinden bu dünyayla komple vedalaşacağım için üzülüyorum... Ki muhtemelen hemen bitecek çünkü 2 ile devam etmek için sabırsızlanıyorum. Düşündüğümden daha güzeldi!

Bu seriye başlamadan önce Caraval'ı okumak gerekir mi tarzında birkaç soru görmüştüm. Aslında gerekmiyor fakat o seri ile bağlantılı olaylar olduğu için seriyi daha etkilenerek okumak isterseniz önce Caraval okunmalı.

Kitap yorumuna gelecek olursam... Çok güzeldi. Çok çok güzeldi. Tam peri masalı gibiydi. Küçülmüşüm de eski günlerdeki gibi prenses hikayeleri okuyormuşum gibi hissettim. Her karaktere ayrı bayıldım. Özellikle JACKSSS... Umursamaz tavırları ve buna zıt olarak yaptığı tatlılıklar o kadar sevimliydi ki :')

1 gün gibi bir sürede bitirdiğim için üzülüyorum. Normalde seri aralarına farklı kitaplar koyup serileri uzatarak okurum fakat o kadar beğenip soluksuz okudum ki 2'ye geçmeden yapamayacağım (ayrıca 2'nin daha iyi olduğunu duydum).

Stephanie Garber'ın yazım tarzına ve kurgularına bayılıyorum. Ama keşke genç yetişkin değil de yetişkin kategorisinde yazsaydın...


“Kıskanıyor gibisin.”
“Seni bir başkasının bıçaklamasını kıskandığımı düşünüyorsan, haklısın.”


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Once Upon a Broken Heart
Yazar: Stephanie Garber
Yayınevi: Dex
Çeviren: Türkan Çolak
Sayfa Sayısı: 336

Serinin Kitapları:
1.) Kırık Bir Kalp
2.) Hiç Bitmeyen Masal
3.) Gerçek Aşkın Laneti

6 Ağustos 2024 Salı

Şimdi Mezar Zamanı (Gece Avcısı #6) - Kitap Yorumu

 

***
Bir yeraltı savaşını kılpayı önleyen Cat Crawfield, kocası Bones'la birlikte, biraz dinlenmekten başka bir şey istemiyordu. Maalesef, New Orleans'ın vudu kraliçesinden aldığı yetenek başına türlü belalar getirdi. Ve sonunda, birine iyilik yapmak adına kendilerini tekrar, bu kez kana susamış bir hayaletle savaş halinde buldular.

Heinrich Kramer asırlar önce yaşamış bir cadı avcısıydı. Şimdi ise her Cadılar Bayramı öncesinde masum kadınlara işkence etmek, sonra da onları diri diri yakmak için ete kemiğe bürünüyor. Ancak bu yıl, Cat ve Bones ikilisi onu bir daha inmemek üzere sonsuzluğun öbür tarafına göndermek için şeyi riske atmaya kararlı! Tek bir yanlış adım atarlarsa, kendi mezarlarını kazmış olacaklar.
***

Bir yanım bu serinin bitmesine bir kitap kaldığı için üzülüyor diğer yanım ise yan kitaplara geçeceğim için aşırı seviniyor. Hikayelerini acayip merak ettiğim karakterler var.

Serinin 6. kitabında Cat ve Bones bir başka maceranın peşinde koşuyor. Açıkçası okurken kendimi bir an Phasmophobia oynuyor gibi hissettim. Hayalet avına çıktık resmen ve bu beni çok eğlendirdi. 

Bu ikilinin iletişimlerini okumayı çok seviyorum. Özellikle Bones'un varlığı bu ikiliyi sevme nedenim. Adamın her şartta eşim de eşim demesi o kadar tatlı ki :') Bones'un arkadaşlarını (Spade ve Ian) okumak da bir o kadar iyi. Spade'in de aynı şekilde eşim de eşim düşüncesinde olması ve Ian'ın çapkın tavırları kurguya çok renk katıyor. Bu üçlüyü seviyorum.

Seri zaten çok kolay okunabilen bir seri. Bu kitap da öyleydi. Sürekli koşuşturma yaşandığı için akıp gidiyor. Fakat bu koşuşturma serinin 6. kitabında beni biraz yormaya başladı. İlk iki kitapta Cat ile Bones arasındaki çekim o kadar iyiydi ki, bu durumun gitgide azalmaya başladığını hissediyorum ve bu bir miktar üzüyor :/ 

Bunun dışında yaşanan macera her ne kadar ilginç olsa da biraz aceleye getirilip hemen bitirilmiş gibi hissettim. Bir şeyler oturmadı bende. Üzüldüm....

Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Haklıymışsın. O da Cat ile gelmiş."
"Konu vampirler olunca birini çağırdığınızda otomatik olarak eşini de çağırmış olursunuz. Bu çok eski bir kuraldır ama bilmediğiniz için sizi affediyorum."


Seriye önce ana seriyi bitirip sonra yan serileri tek tek okuma kararı alarak başlamıştım. Tercihinize göre ilerleyebilirsiniz. Aşağıda her iki sırayı da paylaşıyorum...

Yan Seriler ile Okuma Sırası
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Kızıl Damla (yan seri)
6.) Sonsuz Karanlık (yan seri)
7.) Mezarın Yüzü
8.) Şimdi Mezar Zamanı
9.) Ateş Laneti (yan seri)
10.) Çifte Bela (yan seri)
11.) Mezardan Uyanan
12.) Bound By Flames (yan seri)
13.) Into The Fire (yan seri)
14.) Shades of Wicked (yan seri)
15.) Wicked Bite (yan seri)
16.) Wicked All Night (yan seri)

Seri Seri Okuma Sırası
Gece Avcısı Serisi
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Mezarın Yüzü
6.) Şimdi Mezar Zamanı
7.) Mezardan Uyanan

Bir Gece Prensi Serisi
1.) Ateş Laneti 
2.) Çifte Bela
3.) Bound By Flames
4.) Into The Fire

Only The Night Rebel Series
1.) Shades of Wicked
2.) Wicked Bite
3.) Wicked All Night

Bağımsız
1.) Kızıl Damla (Spade ve Denise)
2.) Sonsuz Karanlık (Mencheres ve Kira)


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 3,5/5

Özgün Adı: One Grave at a Time
Yazar: Jeaniene Frost
Yayınevi: Artemis
Çeviren: Bilge Gündüz
Sayfa Sayısı: 380

Serinin Kitapları:
1.) Mezarla Randevu
2.) Tek Ayağı Mezarda
3.) Mezarın Dibinde
4.) Mezara Mahkum
5.) Mezarın Yüzü
6.) Şimdi Mezar Zamanı
7.) Mezardan Uyanan

2 Ağustos 2024 Cuma

Kül Krallığı (Cam Şato #7) - Kitap Yorumu

 

***
Ateşyürek Aelin, halkını kurtarmaya söz vermişti ama bedelinin bu kadar büyük olacağını tahmin edemedi. Fae Kraliçesi tarafından bir demir tabutun içinde kilitlenen Aelin, aylarca işkence görürken harlanan iradesinin gücüyle inanılmaz savaşlar vermeye devam ediyor. Maeve’e teslim olmuyor çünkü aksi takdirde tüm sevdiklerinin yok olacaklarını biliyor ama o demirden iradesi her geçen gün eriyor...

Vahşi, zeki ve genç suikastçı Aelin’ın intikam yolculuğu ile başlayan öykü, giderek çoğalan, karmaşıklaşan, renklenen; türlü yaratıkların, sürpriz doğaüstü olayların, inanılmaz evrenlerin ve sonsuz sayıdaki muhteşem karakterlerin destansı şölenine dönüştü.
***

Açıkçası serinin son kitabına başlamak çok korkutucu geliyordu. Vedalaşmaya ve bazı olaylarla yüzleşmeye hiç hazır değildim. Hakkında duyduğum şeyler de bu korkumu arttırmıştı. Nitekim kitabım gelir gelmez dayanamadım, başladım.

Bu kitap ile beraber Sarah'ın çıkmış bütün kitaplarını okumuş bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum. Dikenler ve Güller Sarayı ile başladığım bu maceraya Hilal Şehir ile devam ettim, Cam Şato ile sonlandırdım. Cam Şato biten bir seri, maceralarımıza artık Dikenler ve Güller Sarayı ve Hilal Şehir ile devam edeceğiz :')

Kül Krallığı'nın yorumuna bir türlü başlayamıyorum... olayları sindiremiyorum. Sanırım baştan başlamalıyım...

Kitap hakkında duygusal durum üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığı konusunda çook fazla şey duydum. Bütün gücümü topladım ve başladım. Hoş bir olayla başlamıyoruz fakat yine de bu olayı kaldırdım devamını da kaldırırım düşüncesiyle mutlu oldum (üzüldüğüm ama yıkılmadığım için). Kitabın ortalarına kadar böyle ilerledim. Her olayda yaptım başardım ağlamadım dedim. Dedim. Başardım da... Kitabın ortalarına kadar.

O son 400 sayfa var ya... affedersiniz ama ağzımdan girdi burnumdan çıktı. Ağlaması aşırı zor biriyim, buna rağmen gözlerim kuru kalmadı. Bu kadın öyle yerlerde öyle şeyler yapıyor ki bazen küçücük bir kelime bile bütün duygu durumunuzu altüst ediyor, illa birilerini öldürmesine gerek yok...

Çok mutlu oldum, bir o kadar da çok üzüldüm. Kendimi nasıl toparlayacağımı bilmiyorum. Bu kitabı okumadan yıkılmak ne demek bilmiyorsun diyenleri hafife almıştım. ALMAYIN.

Çok güzeldi. Çok çok güzeldi. Seri bittiği için çok üzülüyorum. E, bitti, ne oldu şimdi ne yapacağım deyip duruyorum...


"Sana bir keresinde ölüm bile bizi ayırsa seni bulana dek tüm dünyaların altını üstüne getireceğimi söylemiştim. Bunun beni durdurabileceğine inandın mı gerçekten?"


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Kingdom of Ash
Yazar: Sarah J. Maas
Yayınevi: Dex
Çeviren: Deniz Başkaya
Sayfa Sayısı: 960

Serinin Kitapları:
0.5) Suikastçının Hançeri
1.) Cam Şato
2.) Karanlık Taç
3.) Ateşin Varisi
4.) Gölgeler Kraliçesi
5.) Fırtınalar İmparatorluğu
6.) Şafak Kulesi
7.) Kül Krallığı

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare #1) - Kitap Yorumu

*** MANİPÜLATÖR Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim. Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum. Am...