Translate

30 Kasım 2024 Cumartesi

Çarpık Yalanlar (Twisted #4) - Kitap Yorumu

 

***
Çarpıcı, ölümcül fakat bunu saklayacak kadar akıllı bir adam olan CHRISTIAN HARPER, aslında mükemmel takım elbiselerle centilmen suretine bürünen bir canavardı.
Hayatında ahlaka ve aşka yer yoktu. Ancak alt katında yaşayan kadına karşı hissettiği tuhaf çekimi inkâr edemiyordu.
O, en karanlık arzularının odağıydı. Çözemediği tek bilmeceydi. Ve Stella’ya yaklaşma fırsatı doğduğunda, Christian ona reddedemeyeceği bir teklif yaparak kendi kurallarını çiğnemek zorunda kalmıştı.
Her canavarın bir zayıflığı vardı. Christian’ınki ise oydu.
Onun takıntısıydı.
Bağımlılığıydı.
Tek istisnasıydı.

Sosyal medyada sahip olduğu şöhretin aksine içine kapanık biri olan tatlı ve kibar STELLA ALONSO, kalbini yıllardır kafeste tutan bir romantikti.
Ayrıca, uğraşması gereken iki işi olduğundan bir gönül ilişkisine ayıracak zamanı ya da ilgisi yoktu.
Ancak geçmişinden gelen bir tehlike onu hayatında karşılaştığı en tehlikeli adamın kollarına -ve evine- doğru savurduğunda, uzun zamandır tatmadığı duygulara yelken açmıştı.
Çünkü Christian soğuk tabiatına rağmen onun pek çok şey hissetmesini sağlıyordu.
Tutkuyla dolduğunu.
Korunup kollandığını.
Arzulandığını.
***

Tek bir şeye karşı çok büyük pişmanlığım var... Alex Volkov'dan nefret etmek. Seni bu kadar yanlış anlamlandırmak benim ayıbım. Bu kadar huysuz ve umursamaz görünürken Ava'ya karşı tavırların... beni mahvettin. Gönlümün en derinlerinde sadece seni bulunduruyorum.

4'lü arkadaş grubunun ilişkisini okuduğumuz son kızı Stella Alonso, yumuşak huylu ve çok tatlı bir influencer. Bayıldım onu okumaya. Kasım'da okuduğum kitaplarda kadın karakterlere sinirlenirken Stella beni resmen dinlendirdi. Christian Harper ise beklentimin bayağı üstünde çıktı. Kendisi Rhys Larsen ile yarışacak düzeyde.

Kurgu açısından severek okudum. Fakat Çarpık Yalanlar'daki yalan kısmı bana çok sorun edilebilecek bir şeymiş gibi gelmedi. O yüzden gösterilen tepkiyi biraz abartı buldum. Ama üzerinde çok durulmadı, o yüzden sorun etmedim.

Karakterler açısından bu seriyi seviyorum. Hepsinin ilerleyişini sırayla okumak ve bazı olaylarda geçmişe atıfta bulunulması çok tatlıydı :') Serinin final kitabı olduğu için hepsinin birlikte olduğu birden fazla sahne vardı. Bu sebeple çok duygusal geçti. Bazı yerleri de inanılmaz komikti. Özellikle hepsi Monopoly oynarken Alex'in kazandığı sırada kazanma bahanesi olarak gayrimenkul işinde olduğunu belirtmesine çok güldüm. Deli adam.

Fark ettiyseniz Josh denen zırtapozun adını bile yazmadım şu ana kadar. Yaptığı birkaç espri gerçekten komikti ama kendisine hâlâ gıcık olduğum için güldüğümü söylemeyeceğim.

+18 yerler bulunuyor.


"Yeşil gözler. Yeşil elbise. Hayatın ve tabiatın simgesi.
Yeşil.
Görünüşe göre bu kahrolası renk artık favorimdi."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Twisted Lies
Yazar: Ana Huang
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 576

Serinin Kitapları:
1.) Çarpık Aşk
2.) Çarpık Oyunlar
3.) Çarpık Nefret
4.) Çarpık Yalanlar

27 Kasım 2024 Çarşamba

En Mükemmel Hatam (Mükemmel Aşk #1) - Kitap Yorumu

 

***
Ben, Ulusal Hokey Ligi’nin yüzüydüm. Hayranların taparcasına sevdiği, milyon dolarlık gülümsemesi olan altın çocuktum. Sezon sonunda sözleşmemin süresi dolacaktı ve eleme maçları başlarken en iyi oyunumu sergilemem gerekiyordu. Dikkatleri üzerime çekmemeli, basın mikrofonlarını burnumun dibine soktuğunda onlara karşı saygılı olmalıydım. Bu ilk defa başıma gelmiyordu, o yüzden kolay olması gerekirdi. Değil mi?

Hayır, bu sefer kolay olmayacaktı. Korkunç bir fikrin ardından artık kötü kararlar konusunda türünün tek örneği olacaktım.

Çocukken en iyi arkadaşım olan kızı, kalbimi kırdığı günden ve babası bana ihanet ettiğinden beri görmemiştim. Sekiz yıl sonra geri dönmüştü. Ayrıca önümüzdeki üç ay boyunca sahte kız arkadaşım olacaktı.

Bazı yaralar asla iyileşmezdi. Benimkilerin de iyileşmediğini, Braxton Heights’ı yeniden gördüğüm anda anlamıştım. Ancak itibarımı kurtarıp yeni sezon anlaşmamı güvence altına almak için sahip olduğum tek şans oydu ve onu yıllar önce kaybetmiş olsam da hokeyi kaybetmeyi reddediyordum.

Sadece bu süreçte ona tekrar âşık olmayacak kadar güçlü olmayı umuyordum.
***

Braxton ve Maddox çocukluktan beri en yakın arkadaşlar. 18 yaşına geldiklerinde Braxton'ın babası yüzünden araları bozuluyor. Aradan 8 sene geçmesinin ardından 26 yaşında tekrar yolları kesişiyor. İkisi de içindeki yaraya rağmen bir çeşit anlaşmanın içinde buluyor kendini: 3 ay boyunca sahte bir ilişki.

Spor romantizmi, okumayı sevdiğim bir tür. Bu kitabı türünün diğer kitaplarından farklı kılan şey, Veteriner x Hokey oyuncusu olması. Farklı meslek kombinasyonlarını okumak güzel oluyor.

Maddox (26) inanılmaz tatlı bir hokey adamı. Kendisinin boğa olduğunu düşünüyorum. Braxton'ı o kadar güzel seviyor ki. Çok duygusal ve sadık biri. Her konuşmasında kalbimi çaldı. Braxton (26) ise bence tam bir koç. Baktı olmuyor hayatına devam edip %90 duygularını boş verebilecek biri. İkiliden bu enerjiyi aldım. Maddox'u ne kadar tatlı bulduysam Braxton'ı o kadar samimiyetsiz buldum. Daha doğrusu Maddox'un yanına yakıştıramadım. Çocuk o kadar tatlı ve kalpten biri ki ama Braxton...

Bu ikili dışında diğer karakterleri çok sevdim. Özellikle ikinci kitapta birlikteliğini okuyacağımız çift çok iyiye benziyor.

Son olarak kurgu açısından biraz daha entrika okumak isterdim. Genel olarak sakin, soft ve detayları tatlı bir kitaptı. 

+18 yer bulunuyor.


"Bu bir serçeparmak sözü mü?"
"Bu bir serçeparmak sözü."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Her Greatest Mistake
Yazar: Hannah Cowan
Yayınevi: Pukka
Çeviren: Yağmur Kocagözoğlu
Sayfa Sayısı: 424

Serinin Kitapları:
1.) En Mükemmel Hatam
2.) Her Greatest Adventure
3.) His Greatest Muse
4.) His Greatest Treasure

15 Kasım 2024 Cuma

Bu Nasıl Bir His? (Aşık Fae #1) - Kitap Yorumu

 

***
Yasak bir takıntı
Sarsılmaz bir aile sadakati
Üç ölümcül sınav

Biyolog Callie Peterson, araştırma projesi için nadir görülen bir mantarı toplamak üzere ormanın derinliklerine yaptığı yolculukta, bir fae geçidine düşerek kendini tehlikeli derecede dengesiz ve bir o kadar yakışıklı Unseelie Fae prensinin kollarında bulur. Prens, onun bir biyolog değil, insanlar tarafından kendisini öldürmek için gönderilmiş bir suikastçı olduğunu düşünür ve onu kendi diyarına hapseder. Farkında bile olmadan ona karşı giderek takıntılı olmaya başlar.

Prens Mendax, kendi diyarından olmayan bu sefil suikastçı insanı görene kadar, içinde hiçbir zaman nefretten başka duygu barındırmamıştır. Kızın güzelliği, zihnine acımasızca yapışmış bir parazit gibidir. Unseelie kraliyet ailesi bir insana dokunmak yerine yanmayı tercih edecekleri bir gelenekten gelse de Prens bu kızın pürüzsüz tenini hissetmek için can atar. Bu çok tehlikeli bir arzudur. Eğer kızı yok etmezse, Prens kendini yok etme riskiyle karşı karşıya kalacaktır.

Prens Mendax, Callie’den kurtulmak zorundadır ama aynı zamanda halkını eğlendirmesi de gerekir. Bu yüzden onu üç ölümcül sınava davet eder. Callie eğer hayatta kalırsa, özgürlüğüne kavuşacaktır.
Peki ya kalamazsa?
***

Dark romance'ten sonra yeni takıntım dark fantastik. Bu kitap sanırım dark fantastik olarak okuduğum 2. seri.

Aşık Fae Serisi'nin ilk kitabı olan Bu Nasıl Bir His?'te Callie bir biyolog ve ormanda araştırmalar yaparken yanlışlıkla bir geçitten düşüyor ve kendini başka bir diyarın fey prensinin kollarında buluyor. Prens Mendax, neye uğradığını şaşırıyor. Kendisine gönderildiğini düşündüğü bu suikastçı kızı 3 sınava davet ediyor, kendi kalbini kaptırmamaya çalışmak da onun sınavı oluyor.

Kitabın başlangıcını çok beğendim. Kurgu fikrini de. Callie'nin biyolog olması ve ormanda farklı bir diyarı bulması falan normal fantastiklere göre çok farklı. Yarısına kadar bayılarak okudum. Yarısından sonra ise...

Aslında genel olarak iyi. Güzel başlayan kurgusunun gitgide düşüş yaşadığını düşünüyorken bile o son hamlede bir tık yükseldi gözümde. Güzel - ❌️ - 😱 olarak ilerledi. Beni zorlayan karakterdi... 1,5 haftada bitirdim. Kitabı gördükçe Mendax'a kusasım geliyordu. Sanırım beklentim çok fazlaydı 🤧

Prens Mendax, dark prens olma amacıyla oluşturulmuş fakat ortaya narsist, mide bulandırıcı fikirleri olan ve manyaklıktan haz alan bir karakter çıkmış. Tam adama ısınırken öyle şeyler düşünüyordu ki midemi bulandırdı ya keşke onun bakış açılarını okumasaydım. Callie ise sevdiğim bir kadın karakter oldu. Araştırmacı kişiliğine ve keşfetme aşkına bayıldım.

Bunun dışında şimdi Prens Mendax, Unseelie kraliyet ailesinin prensi. Bir de Seelie diyarının prensi var. O da iyiydi.

Ve sonu da çok iyiydi. Şaşırdım. İkinci kitapla ilgili birkaç düşüncem var umarım öyle olur 🤲

Az da olsa +18 yer bulunuyor.


"Karanlığım seni korkutuyor mu?"
"Henüz benimkini görmedin."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 3,5/5

Özgün Adı: How Does It Feel?
Yazar: Jeneane O'Riley
Yayınevi: Juno Kitap
Çeviren: Eren Abaka
Sayfa Sayısı: 368

Serinin Kitapları:
1.) Bu Nasıl Bir His?
2.) What Did You Do?
3.) Where Did You Go?

6 Kasım 2024 Çarşamba

Ev Arkadaşım Bir Vampir (My Vampires #1) - Kitap Yorumu

 

***
Cassie Greenberg otuz iki yaşında, bekâr, sanat diplomasıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Üstüne bir de kirayı ödeyemediği için evden atıldığında kalacak yeni bir yer bulması gerekiyor. Hem de hemen.

Şehrin iyi bölgesinde, havalı binadaki şatafatlı evi için ayda iki yüz dolara ev arkadaşı arayan Frederick J. Fitzwilliam’ın ilanını gördüğünde afallıyor. Eski ve karanlık döşemesi, saçma derecede düşük kirasıyla gerçek olmayacak kadar iyi bir ev. Bit yeniği nerede? Peki ya sıradışı kuralları olan, gece çalışıp gündüz uyuyan ve dönem romanlarına takılı kalmış gibi görünüp modern dünyanın nasıl işlediği hakkında hiçbir fikri olmayan yakışıklı ve cazibeli ev arkadaşına ne demeli?

Genç kadın tüm riskleri göze alarak evi tutuyor ve Fitzwilliam’ın tuhaflıklarına rağmen her şey iyi gidiyor. Ta ki bir gün buzdolabını açıp litrelerce kan bulana dek...
Cassie’nin seksi ev arkadaşı bir vampir.
Üstelik ona bir teklifi var.
***

Acayip yüksek bir beklentiyle başladığım ve kapağına bayıldığım bu kitapta 32 yaşındaki Cassie'nin çok uygun bir fiyata bulduğu daireyi tutmasıyla yeni evini ve yeni ev arkadaşını keşfettiği macerayı okuyoruz. 

Kitabın 3,5/4'ü inanılmaz mükemmeldi. Frederick, tam bir beyefendi. 350 yaşında olmasının verdiği fosillikle, milattan önceden kalma bilgileriyle ve çağa ayak uydurma çabasıyla çok komik ve sıra dışı biri. Cassie ise 32 yaşında olmasının verdiği olgunlukla ve içindeki sanat ruhuyla harika bir kadın.

Bir de Frederick'in arkadaşı (kendisini ve ilişkisini ikinci kitapta görüyoruz) Reginald da inanılmaz bir adam. Frederick'e göre biraz daha modern olan ve kara mizaha sahip biri.

Ne kadar fantastik açıdan zayıf bir kitap olsa da (ve aklımda çok soru işareti bıraksa da) esprileri çok zekice ve acayip iyi. Frederick'in ultra kibar tavırları ve Cassie'yle olan iletişimleri falan her şey çok iyiydi. Çok iyi vakit geçirdim.

Fakat 0,5/4'lük kısımda Cassie'ye biraz sinir oldum. Aslında çok takılacak bir durum değil fakat bir şeyleri çabuk kabullenmesi biraz garip geldi. Ayrıca sonunda da her şey hemen olup bitti. Keşke daha uzun olsaydı. 4,5 versem az kalır, 5 versem çok olur. Tam ihtiyacım olan dönemde okuyup bayıldım, o yüzden 5 veriyorum.

İkinci kitabı pencerede önemli 15 kargoyu beklermiş gibi heyecanla bekliyorum. Reginald'ı okumak için sabırsızlanıyorum. ÇOK KOMİK VE HARİKA BİRİ.

+18 yerler bulunuyor.


"Rimeli severim."
"Neden?"
"Beni güzel gösteriyor."
"Bunun için kozmetiğe ihtiyacın yok, Cassie."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: My Roommate Is a Vampire
Yazar: Jenna Levine
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Nazlıcan Kabataş
Sayfa Sayısı: 336

Serinin Kitapları:
1.) Ev Arkadaşım Bir Vampir
2.) My Vampire Plus-One

2 Kasım 2024 Cumartesi

Vahşi Topraklar (Yabani Topraklar #2) - Kitap Yorumu

 

***
Brexley açlığa dayanmış; işkencelerden hatta hâlâ bir hayalet gibi ona musallat olan, düşüncelerine ve hayatına sızan acımasız efsane Warwick Farkas’tan bile sağ kurtulmuştur. Onun ihanetiyle Budapeşte’nin görkemli Peri Lordu Killian’ın esiri olmuştur.

Tam bu sırada hayatı, insanlar ve periler arasındaki kırılgan ittifakı değiştirecek beklenmedik bir yöne savrulur ve Brexley, kendini bir anda olayların ortasında bulur.

Haftalar geçtikçe Brexley, Killian’ın anlatıldığı gibi kötü bir lider olmadığını keşfeder. Birlikte daha fazla vakit geçirdikçe, ilişkileri de değişmeye başlar. Ancak eski bir tanıdığının ortaya çıkmasıyla, peri liderinin elinden kaçmak için bir şansı olur ve bütün dünyası parçalara ayrılır.

Brexley kim olduğunu, neye inandığını ve kime güvenebileceğini temelden sarsacak çok kötü bir politika, arzu, ihanet, yalanlar ve gerçekler ağının içine düşer. Artık iyi ve kötü arasında net bir çizgi kalmamıştır.

Her iki taraf da peşindeyken, Brexley kaçmaktadır ve yabani topraklarda başka bir kurban olmadan önce tüm yalanları, hileleri ve aldatmacaları çözmesi gerekmektedir.
***

Sonbaharın gelmesiyle bana otomatik olarak fantastik okuma perileri geliyor. Sezonumu tam anlamıyla bu kitapla açmış bulunuyorum.

Serinin ikinci kitabında Brexley'nin uğradığı ihanetle, dünyanın düzenini çözmeye çalışmasını ve sahip olduğu bağların kökenlerini keşfetmeye çalışıyoruz.

Keşfetmeye çalışıyoruz. Sürekli bir şeyleri keşfetmeye çalışıyoruz ve bir türlü tam olarak her şey yerine oturmuyor. Yoruma olumsuz başlamak istemem ama kitapların kısa olması ve tam bir şeyler yerine oturacakken bitmesi beni çok merakta bırakıyor ve buna sinirleniyorum.

Bu serinin beni çeken yönü dark fantastik olması ve Warwick ile Brexley'nin çekimlerinin İNANILMAZ olması. Tek başına Warwick cillop gibi bir karakter. İri yarı, fantastik açıdan güçlü bir adam. Yeni keşfettiğimiz karakterler arasında Ash ve Scorpion da İNANILMAZ HARİKA karakterler. İnşallah, nasip kısmetse 3'te okuyacağız. (Farkındaysanız Brexley'nin adını bile anmadım. Kendisine hâlâ ısınamıyorum.)

İlk kitaba göre çok fazla şey açıklandı ama dediğim gibi hâlâ çok fazla soru işareti var, keşke biraz daha uzun yazılsa kitaplar. Bunu dışında birkaç bir şey oldu ve bana reverse harem havası verdi. Fakat Goodreads tropelarından öyle bir bilgi edinemedim. Altından farklı bir şey çıkacak diye düşünüyorum.

Son olarak aşırı slow burn olması çok sinirimi bozdu. Fakat aralarındaki çekim o kadar iyi ki... 3 lazım bize acilen!

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Nasıl oluyor da seninle tanıştığım andan beri tek hissettiğim sensin?"


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: Wild Lands
Yazar: Stacey Marie Brown
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 384

Serinin Kitapları:
1.) Yabani Topraklar
2.) Vahşi Topraklar
3.) Ölü Topraklar
4.) Bad Lands
5.) Blood Lands
6.) Shadow Lands
7.) Land of Ashes
8.) Land of Monsters

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare #1) - Kitap Yorumu

*** MANİPÜLATÖR Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim. Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum. Am...