***
Brexley açlığa dayanmış; işkencelerden hatta hâlâ bir hayalet gibi ona musallat olan, düşüncelerine ve hayatına sızan acımasız efsane Warwick Farkas’tan bile sağ kurtulmuştur. Onun ihanetiyle Budapeşte’nin görkemli Peri Lordu Killian’ın esiri olmuştur.
Tam bu sırada hayatı, insanlar ve periler arasındaki kırılgan ittifakı değiştirecek beklenmedik bir yöne savrulur ve Brexley, kendini bir anda olayların ortasında bulur.
Haftalar geçtikçe Brexley, Killian’ın anlatıldığı gibi kötü bir lider olmadığını keşfeder. Birlikte daha fazla vakit geçirdikçe, ilişkileri de değişmeye başlar. Ancak eski bir tanıdığının ortaya çıkmasıyla, peri liderinin elinden kaçmak için bir şansı olur ve bütün dünyası parçalara ayrılır.
Brexley kim olduğunu, neye inandığını ve kime güvenebileceğini temelden sarsacak çok kötü bir politika, arzu, ihanet, yalanlar ve gerçekler ağının içine düşer. Artık iyi ve kötü arasında net bir çizgi kalmamıştır.
Her iki taraf da peşindeyken, Brexley kaçmaktadır ve yabani topraklarda başka bir kurban olmadan önce tüm yalanları, hileleri ve aldatmacaları çözmesi gerekmektedir.
***
Sonbaharın gelmesiyle bana otomatik olarak fantastik okuma perileri geliyor. Sezonumu tam anlamıyla bu kitapla açmış bulunuyorum.
Serinin ikinci kitabında Brexley'nin uğradığı ihanetle, dünyanın düzenini çözmeye çalışmasını ve sahip olduğu bağların kökenlerini keşfetmeye çalışıyoruz.
Keşfetmeye çalışıyoruz. Sürekli bir şeyleri keşfetmeye çalışıyoruz ve bir türlü tam olarak her şey yerine oturmuyor. Yoruma olumsuz başlamak istemem ama kitapların kısa olması ve tam bir şeyler yerine oturacakken bitmesi beni çok merakta bırakıyor ve buna sinirleniyorum.
Bu serinin beni çeken yönü dark fantastik olması ve Warwick ile Brexley'nin çekimlerinin İNANILMAZ olması. Tek başına Warwick cillop gibi bir karakter. İri yarı, fantastik açıdan güçlü bir adam. Yeni keşfettiğimiz karakterler arasında Ash ve Scorpion da İNANILMAZ HARİKA karakterler. İnşallah, nasip kısmetse 3'te okuyacağız. (Farkındaysanız Brexley'nin adını bile anmadım. Kendisine hâlâ ısınamıyorum.)
İlk kitaba göre çok fazla şey açıklandı ama dediğim gibi hâlâ çok fazla soru işareti var, keşke biraz daha uzun yazılsa kitaplar. Bunu dışında birkaç bir şey oldu ve bana reverse harem havası verdi. Fakat Goodreads tropelarından öyle bir bilgi edinemedim. Altından farklı bir şey çıkacak diye düşünüyorum.
Son olarak aşırı slow burn olması çok sinirimi bozdu. Fakat aralarındaki çekim o kadar iyi ki... 3 lazım bize acilen!
+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.
"Nasıl oluyor da seninle tanıştığım andan beri tek hissettiğim sensin?"
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 4,5/5
Özgün Adı: Wild Lands
Yazar: Stacey Marie Brown
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 384
Serinin Kitapları:
1.) Yabani Topraklar
2.) Vahşi Topraklar
3.) Ölü Topraklar
4.) Bad Lands
5.) Blood Lands
6.) Shadow Lands
7.) Land of Ashes
8.) Land of Monsters
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder