Translate

16 Ağustos 2025 Cumartesi

Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı (Peri Halkı #3.5) - Kitap Yorumu


***
Kedi sütü ve kibirle beslenen, çirkin bir kehanet başına bela olan bir Peri prensi o...

Cardan doğumundan beri prens kâh delicesine seviliyor kâh hor görülüyor. Belki de olduğu kişiye dönüşmesi bir sürpriz değil. Ortada bir sürpriz varsa o da prensin nasıl Elfhame’in Yüce Kralı olmayı başardığı.

Zalim Prens ya da Lanetli Kral olmadan önce bir peri çocuğun dramatik yaşamına derin bir bakış...

PERİ HALKI SERİSİ hayranlarındansanız ve Elfhame’in büyüleyici dünyasını çok özlediyseniz bu kitapla kalp atışlarınızın ne kadar hızlanacağına inanamayacaksınız.

Eğer PERİ HALKI SERİSİ ile henüz tanışmadıysanız, o zaman da tüm hikâyenin başlangıcını okuyacağınız için çok şanslısınız.

Romantizm, mizah, dram ve tehlikeli maceralarla dolu hikâyeler ve eşsiz çizimlerle, mükemmel bir koleksiyon kitabı bizi bekliyor.
***

Ana seriyi neredeyse 10 gün önce bitirmemin ardından bu kadar erken Peri Halkı okumayı planlamamıştım. Fakat özlediğimi fark ettim.

Bu kitapta Cardan'ı okuyoruz. Onun küçüklüğünü, zalimliğine sebep olan olayları ve aynı zamanda insan dünyasına Jude ile gittiğinden sonraki kısmı yani Hiçliğin Kraliçesi'nin devamını okuyoruz. Geçmişi ve şu anki kısım bir noktada birleştiriliyor.

O kadar güzeldi ki! Cardanımın, pamuğumun küçücük haliyle istenmemesi ve o minik aklındaki düşüncelerle yaşaması kalbime dokundu...

Eksiklik var mıydı? TABİİ Kİ! Hâlâ aklımda soru işaretleri var. Ama detay aramadan masal kitabı gözüyle bakarsanız tatlıydı. İflah olmaz bir şans verme ustası olduğum için seri ile bağlantılı olan diğer bir ikilemede (Yalancı Vâris ve Tutsağın Tahtı) Oak üzerinden ilerlenirken açığın kapatılmasını ümit ediyorum.

Seri genel olarak beni %100 tatmin etmese de (ayrıntılara inanılmaz takılan biri olarak) yine de Cardan'ı okuduğum için mutluyum. Çok tatlıydı. Yıllar sonra Joe Jonas ve Demi Lovato'nun aynı sahnede şarkı söylemesi kadar iyileştirici etki bıraktı.

Birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Çünkü öyküler tam olarak asıl gerçeği anlatmasalar da bir gerçeği aktarırlar."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: How the King of Elfhame Learned to Hate Stories
Yazar: Holly Black
Yayınevi: Dex
Çeviren: Deniz Başkaya
Sayfa Sayısı: 208

Serinin Kitapları:
1.) Zalim Prens
2.) Lanetli Kral
3.) Hiçliğin Kraliçesi
3.5.) Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı

Magnolia Parks (Magnolia Parks #1) - Kitap Yorumu

 

***
Magnolia Parks; güzel, varlıklı, kendi halinde ve hafif nevrotik Londra sosyetesine mensup genç bir kızdı.

BJ Ballentine ise onun kalbini kıran, İngiltere'nin en çok fotoğrafı çekilen altın çocuğuydu.

Magnolia Parks ve BJ Ballentine birbirleri için yaratılmışlardı ve bunu herkes biliyordu.

Onlar âdeta birer yıldızın içindelerdi…

Aşkları çoğu zaman birbirlerine zarar verse de asla ayrılamayan bir düğümden farksızlardı.

Ne zaman kopacağı belirsiz karmaşık bir düğüm...

Hayatlarındaki monotonluk bozulduğunda ve sırlar su yüzüne çıkmaya başladığında, Magnolia ve BJ sonunda hayatları boyunca kaçındıkları zorlu soruyla yüzleşmek zorunda kaldılar:

Bir ömürde kaç aşk yaşardınız?
***

Magnolia ve BJ, Londra sosyetesinden birer insan. Çocukluktan beri birbirlerini severler. Hayat onlar için ışıl ışıl ve pembe bulutlarla ilerlerken karşılarına bir sır çıkar ve bundan sonra bu ikili birbirlerinden ne kopabilir ne de bir olabilirler.

Bu kitaba aslında hani sonbahar zamanı pencere kenarında sıcak bir içecekle içinize sine sine kitap okumak istersiniz ya heh o hissi almak için başlamıştım. İçimi ısıtacak tatlı bir romantik okumak istiyordum. Başlarda gerçekten o hissi verdi. Bu hissi özlemişim.

İki birbirinden kopamayan insanın tatlı atışmasını okuyoruz. İstediğim o sonbaharda aşk hissini almak şahaneydi.

Fakat ortalara geldiğimde işler değişti. Mevsim değiştirip ılık ama rüzgarlı bir ilkbahar günü gözlerimi kısıp şüphelerle havada uçuşan kırmızı kalpleri gözlemledim. Çok fazla kırmızı kalp vardı! The Summer I Turned Pretty yanında halt yemiş.

Duygusal çöküşe doğru ilerlediğimiz sonda ise tam havalar ısındı, yaza gireceğiz herhalde derken "NOLUYOR LAN??" edasıyla bummmbuz kışa dalış yaptık ve kitap bitti. Ve evet, bu yorumdan siz ne anladıysanız ben de okurken onu anladım...

BOL drama, sürükleyici (gerçekten) aşk hikayesi ve kendini bilmezlerin zengin tripleri okumak isterseniz güzel bir seçenek olabilir.

Bu arada kendisi bir serinin ilk kitabı. Serinin devamında bu ikili ve ikilinin arkadaş ortamı da dahil edilerek ilişki hayatları anlatılıyor. Ben şahsen bu dramı burada kesmenin taraftarıyım (şimdilik).

+18 yerler ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Orada hava nasıl, Parks?"
"Yeterince ılık. Orada hava nasıl, Beej?"
"Gökyüzü açık."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 2/5

Özgün Adı: Magnolia Parks
Yazar: Jessa Hastings
Yayınevi: Lapis Yayınları
Çeviren: Gizem Toy
Sayfa Sayısı: 400

Serinin Kitapları:
1.) Magnolia Parks
2.) Daisy Haites
3.) Magnolia Parks: The Long Way Home
4.) Daisy Haites: The Great Undoing
5.) Magnolia Parks: Into the Dark

6 Ağustos 2025 Çarşamba

Hiçliğin Kraliçesi (Peri Halkı #3) - Kitap Yorumu

 

***
Jude, Periler Diyarı’nın Kraliçesi olarak faniler dünyasında sürgünde ve hiçbir gücü yok ama kaybettiği her şeyi geri kazanmaya kararlı. Hayatı tehlikede olan ikiz kardeşi Taryn sayesinde şans yüzüne güler. Periler Diyarı’na geri dönmeli ve Cardan’a olan hisleriyle yüzleşmelidir. Ama Elfhame bıraktığından çok farklıdır, savaş kapıdadır ve eski düşmanları hiç olmadığı kadar güçlüdür.

Ancak karanlık bir kehanet ortaya çıktığında Jude ilk fani Yüce Kraliçe olarak Periler Diyarı’nı ve sevdiklerini kurtarmak için canı pahasına savaşmak zorundadır!
***

Bir serinin daha üzülerek sonuna geldik :') Periler alemini bayılarak keşfettiğim bu serinin 3. kitabında da aksiyonlar artarak devam etti.

İkinci kitabın şok edici sonunu okuduktan sonra araya başka kitap koyamadım, hemen 3 ile devam ettim. Bu kitabı bitirmem biraz zaman aldı, yalan değil.

Serinin başında Cardan ve Jude arasındaki nefretten aşka ilişkisine BAYILMIŞTIM! Ya Cardan o kadar tatlı biri ki!! Fakat genç yetişkin kategorisinde masalsı bir seri olduğundan ikili arasındaki tatlı sahnelere ulaşana kadar yaşlanabiliyorsunuz :') 3. kitapta haliyle çok bocaladım.

Mükemmel bir seri. Mükemmel bir kurgu. Harika karakterleri var. Yetişkin içerik olmayan peri masalı romanı arıyorsanız (1-caraval serisi, 2-kırık bir kalp serisi alternatif) bu seri okunur, bacım!

3. kitap ile finali çok güzel yaptık. Cardan'a çok içim gitti, bu kitapta kendisini keşfettiği ve sonunda açıldığı yerler vardı. Sadece 2 dakika konuşsun, erime garantili.

Canım çocuğuma ne kadar çok bayılsam da serinin kısalığı beni çok üzdü. ÇOK! Daha ayrıntılı okumayı o kadar çok isterdim ki ve daha fazla Cardan sahnesi görmeyi... koklayarak okuduk resmen ve bir sürü şeyi hemen geçip bitirdik. Kalbimde yarasın Peri Halkı!

Birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Nasıl bir histi?"
"Karanlıkta kaybolmak gibiydi. Mantığım işlemiyordu. Sadece duygularım vardı: nefret, dehşet ve yok etme isteği. Ve sen. Tanıdığım çok az şey vardı ama seni hiç unutmadım."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: The Queen of Nothing
Yazar: Holly Black
Yayınevi: Dex
Çeviren: İdil Bostan
Sayfa Sayısı: 342

Serinin Kitapları:
1.) Zalim Prens
2.) Lanetli Kral
3.) Hiçliğin Kraliçesi
3.5.) Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı

26 Temmuz 2025 Cumartesi

Lanetli Kral (Peri Halkı #2) - Kitap Yorumu


***
Jude, bir fani olarak kendini Periler Diyarı’na kabul ettirmeyi sonunda başarıyor. Üstelik zalim prens Cardan’ı kral yapıp, onu kendine bağlayarak. Ancak bir yıl bir gün sürecek gölge iktidarı tehlikelerle örülü. Küçük kardeşi Oak’ı korumalı ve entrikalarla dolu taht kavgalarından sağ salim çıkmayı başarmalı. Ama bu, sandığı kadar kolay görünmüyor; bir taraftan Yüce Kral Cardan’ı ve ona karşı hissettiği karmaşık duygularını kontrol etmek, diğer taraftan sürekli değişen ittifaklara karşı uyanık olmak zorunda. Öz babasının katili General Madoc ve taht için her türlü ihaneti göze alan Balekin ile Sualtı Kraliçesi onun ufak bir hatasını bekliyor. Daha da kötüsü, nefesini ensesinde hissettiği beklenmedik ihanete karşı da hazırlıklı olmak zorunda.

Bir zamanlar uzun gibi gelen bir yıl bir günlük süre artık bitmek üzere. Jude hem kendi hem sevdiklerinin hayatı için savaşmak, her zaman güçlü olmak zorunda; yorulmadan, art arda, daha güçlü vurabilmek için...
***

İlk kitabı bitirdiğim gibi koşup ikiye başladım ve aynı gün içinde 2'yi de bitirmiş oldum.

En son Jude ile Cardan arasında bir anlaşma yapılmıştı. Bunun devamında, serinin ikinci kitabında resmen zorla kendilerini birbirlerine bağlayan bu iki huysuz karakteri okuyoruz.

Jude'u biraz daha keşfettik. Kendisi dövüş konusunda bayağı yetenekli, afili bir kadın. Cardan ise... hikayenin prenses prensi. Bir yandan Cardan'ın güçlü bir karakter olarak gösterilmemesini ilginç ve okunmaya değer buldum çünkü sıra dışı bir yapıda, geleneklere bağlı kalmayan ve ele avuca sığmayan haylaz biri. Diğer yandan ise Cardan'ın prensesliği beni sinirlendirdi. Yani Jude kitap boyunca her şeyi yaptı bir sırtında taş taşımadı.

Puntoları büyük olduğu için inanılmaz kolay okunuyor ve hemen bitiyor. Çevirisi de ilk kitaba göre daha iyiydi. Çok fazla şey oluyor, sürekli bir koşuşturma var ama çoğu yüzeysel. Olayları kesinlikle daha detaylı okumayı isterdim. Mesela Cardan'ın kuyruğunun marifetini neden göremedik hâlâ??

Bunun dışında perileri ve kraliyet entrikalarını okumak yine de keyifli. Hele kitabın sonu... Cardan bir yandan laflarıyla mest ederken birkaç sayfa sonra ŞAKK diye yine laflarıyla ağzımı açık bıraktı. 3. kitap şart oldu.

Birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Bir an için, beni vurmaya kalkışan acaba sen miydin diye düşünmedim değil."
"Ben olmadığıma nasıl kanaat getirdin peki?"
"Iskalamasından."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: The Wicked King
Yazar: Holly Black
Yayınevi: Dex
Çeviren: Kerem Sanatel
Sayfa Sayısı: 360

Serinin Kitapları:
1.) Zalim Prens
2.) Lanetli Kral
3.) Hiçliğin Kraliçesi
3.5.) Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı

Zalim Prens (Peri Halkı #1) - Kitap Yorumu


***
Anne babası bir peri general tarafından vahşice öldürüldüğünde Jude yedi yaşındaydı. Kız kardeşleriyle
Periler Diyarı’na sürüklendi ve şimdi burada yaşamak zorunda.

Jude, ait olmadığı bu dünyaya kendini kabul ettirmek için saray hanesinden biri olmalı.

Diyar’daki taç giyme töreni kendini kanıtlaması için iyi bir fırsat. Fakat önce acımasız prens Cardan’dan anne babasını öldüren gaddar Madoc’a, birçok engelle başa çıkmalı Jude iyi dövüşürse şövalye, güzel yalanlar söylerse casus olacak.

Peki ya ikisini de yapamazsa?
***

Sürekli kitap alma çılgınlığımı bir kenara bırakıp (ne kadar beklediğim serilerin devamı çevrilmiş olsa da) kitaplığımdaki kitapları değerlendirme sürecinde Peri Halkı Serisi'ne başladım.

Jude, ailesi bir peri generali tarafından katledildikten sonra Periler Diyarı'nda kız kardeşleriyle birlikte yaşamaya mecbur edilir. Buraya uyum sağlamak zorundadır. Özelikle sürekli onunla uğraşan kelimenin tam anlamıyla zalim olan Prens Cardan'a.

İnanılmaz bir başlangıç. Genç Yetişkin okumama sözümü bir kere daha çiğnememe neden oldu. Adeta modern zamanların masal kitabı. O kadar güzel ki!

Bu hissi bir de Caraval & Kırık Bir Kalp (Stephanie Garber) Serilerinde almıştım, Genç Yetişkin okumama sözüme karşı geldiğim bir durum daha... Çok güzeldi! Sanırım modern peri masallarına bayılıyorum.

Jude, herkese kafa tutan ve altta kalmayan Periler Diyarı'nda yaşamaya zorlanmış bir insan. Cardan ise o diyarın uyumsuzluğuyla bilinen prensi. Gerçek bir nefretten aşka. Normalde olay hemen aşka evrilir. Fakat bu, o hakiki nefreti veriyor.

Ve ikisi arasındaki enerji... ÇOK İYİ! İkiye devam etmek için sabırsızlanıyorum.

Fakat şunu söylemeden edemeyeceğim. Kurgusuna ne kadar bayıldıysam çevirisiden o kadar nefret ettim. Emeğe saygım var fakat o kadar okumakta zorlandım ki reading slumpa girmeme sebep oluyordu...

Birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Yani burada oturup sana bilgi vereceğim. Sen de gidip asilzadelerin aklını mı çeleceksin? Tam tersi olması gerekir."
"Albenimi kullanabilirim. Seninkini çelmedim mi?"


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: The Cruel Prince
Yazar: Holly Black
Yayınevi: Dex
Çeviren: Kerem Sanatel
Sayfa Sayısı: 412

Serinin Kitapları:
1.) Zalim Prens
2.) Lanetli Kral
3.) Hiçliğin Kraliçesi
3.5.) Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı

12 Temmuz 2025 Cumartesi

Molly Nerede (Kedi ve Fare Düeti #2.5) - Kitap Yorumu

 

***
“Molly Devereaux iki haftadan uzun bir süredir kayıp ve polis sırra kadem basan kızı aramaya devam ediyor. Dünya hâlâ gerçeği öğrenmek istiyor… Molly nerede?”

Kâbuslarımda, Oregon ormanlarından hâlâ kurtulamamıştım.

Ölümden sonraki yaşamı benimsemek kolay değildi, özellikle de kendimi hâlâ bir hayalet gibi hissederken.

Artık Montano Dağları’nın derinliklerinde, güzelliğin cennetinde yaşıyordum.
Ancak bu dağlar aynı zamanda korkuların da yuvasıydı.

Yalnızca geceleri serbest bıraktığım korkular.
Domuzlarımın ziyafet çekme vakti geldiğinde.
***

Hazır seride bu kadar ilerlemişken (aslında bitirmişken) kalan son bağlantılı kitabı yani novellayı da aradan çıkarayım dedim.

Ana seride ikinci kitapta gördüğümüz Molly'ye ait bu kitapta Molly'nin hapsedildiği dönemden önceki ve sonraki hayatını okuyoruz.

Molly, o kadar güçlü bir kadın ki... Yaşadığı zorluklara rağmen inat edip kendisini ve yakınlarını korumaya çalışan harika biri. Ve aslında biraz manyak. Kurtulduğu kötü hayattan sonra kötü adamların cesetlerini sahip olduğu çiftlikteki domuzlara falan yediriyor.

Bu kitap bana biraz Cellat ve Karakuş'u hatırlattı. Ondan farkı bu kitabın biraz daha karanlık evrende geçmesi ve bıcır bıcır bir ortam bulunmaması.

Ve diğer karakterimiz Cage. Molly ile bir noktada yolları kesiştiğinden itibaren onu bırakmamaya kararlı olan adam. Aynı zamanda onunla kalması için gizliden gizliye çevredeki otelleri arayıp bütün odaları rezerve eden kişi. Ben senden razıyım Cage.

Nedense serinin yan kitaplarını ana seriden daha çok sevdim. Kısa, öz ve mükemmel ilerlediler. Sibby ve Molly favorim oldu, özellikle Sibby :')

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor.


"Bütün kabuslarını kovalayacağım, ta ki onlar geri dönmekten korkana kadar. Onlar benden korkacak, benim küçük hayaletim. Ama sen asla korkmayacaksın."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Where's Molly
Yazar: H.D. Carlton
Yayınevi: Lapis Yayınları
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 192

Serinin Kitapları:
0.5.) Şeytanın Yasak Aşkı
1.) Adeline'ın Peşinde
2.) Adeline'ı Avlamak
2.5.) Molly Nerede

10 Temmuz 2025 Perşembe

Adeline'ı Avlamak (Kedi ve Fare Düeti #2) - Kitap Yorumu

 

***
Elmas
Ölüm yanımda yürüyor, ama Azrail benim dengim bile değil.
İnsan kılığına girmiş canavarlarla ve göründükleri gibi olmayan insanlarla bu dünyada kapana kısıldım.
Beni sonsuza kadar tutamayacaklar.
Dönüştüğüm kişiyi artık tanıyamıyorum.
Geceleri beni avlayan canavara, geri dönmenin yolunu bulmak için savaşıyorum.
Bana elmas diyorlar...
Ama onlar sadece bir ölüm meleği yarattılar.

Avcı
Ben bir avcı olarak doğdum. Kemiklerime işlemiş acımasızlıkla.
Benim olan, bir gece de benden çalındığında
canavarı daha fazla zapt edemeyeceğimi anladım.
Onu bulmak için bu dünyayı parçalara ayırdığımda, yerler kanla boyanacak.
Onu, ait olduğu yere geri getireceğim.
Kimse gazabımdan kaçamayacak, Özellikle de bana ihanet edenler.
***

İlk kitabın ağzımı açık bırakan trajik sonundan sonra hemen ikiye başladım ama iyi mi yaptım kötü mü bilemiyorum.

Daha olaylı ilerleyen ikinci kitapta (ve serinin son kitabında :( ) Adeline kalbimi paramparça etti. Başına gelenler o kadar kötüydü ki. Travmaların işleniş sürecinin bu kadar açık yazılmış olduğu bir kitap daha önce okumamıştım. Çok zor oldu, bazı yerleri direkt geçmek zorunda kaldım.

Sonuna kadar kurgu bunun üzerinden ilerledi: Adeline, travması ve intikam süreci. Zaten kavuşmaları bayaaağı zaman aldı. Üstüne bir de intikam süreci eklenince ikili arasındaki bir şeyler benim için eksik kaldı.

Zade ve Adeline arasında güven verici duygusal bir bağ bulamadım. Bunun sebebi belki de öyle olmadıklarındandır veya Adeline'ın ikilemli düşünceleri ve Zade'in pek de kibar olmayan tavırlarıdır. Yani Zade, o kadar enteresan fantezilerin var (dikenli gül??) ama bi tutkulu ortam oluşturamıyor musunuz... Sebebi ne olursa olsun kurgularda o bağın sağlamlığını hissedememek hoşuma gitmiyor...

İlk kitabı sevmiştim, bu kitabı pek sevemedim.

+18 yerler, şiddet sahneleri, hoş örnek olmayacak olaylar ve tetikleyici unsurlar barındırıyor.


"Soyadını bile bilmiyorum. Ya da doğum gününü."
"Doğum günüm 5 Eylül."
"Başak burcu olman beni şaşırtmadı. Sıradaki."
"Meadows, bebeğim. Soyadımız Meadows."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 2/5

Özgün Adı: Hunting Adeline
Yazar: H.D. Carlton
Yayınevi: Lapis Yayınları
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 462

Serinin Kitapları:
0.5.) Şeytanın Yasak Aşkı
1.) Adeline'ın Peşinde
2.) Adeline'ı Avlamak
2.5.) Molly Nerede

4 Temmuz 2025 Cuma

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare Düeti #1) - Kitap Yorumu


***
MANİPÜLATÖR
Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim.
Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum.
Ama sözcüklerim onu etkilemiyor. Özellikle de gitmesi için yalvardığımda.
Her zaman orada, izliyor ve bekliyor.
Asla başka yöne bakamıyorum.
Daha yakına gelmesini isterken bunu yapamam.

GÖLGE
Âşık olmak istemedim.
Ama şimdi âşık olduğuma göre ondan uzak kalamam.
Gülüşü, bakışları ve hareketleri beni büyülüyor.
Kıyafetlerini çıkarma şekli…
İzlemeye ve beklemeye devam edeceğim. Ona sahip olana kadar.
Ona sahip olduğumda da gitmesine asla izin vermeyeceğim.
Bana bunun için yalvardığında bile...
***

Dark romancein dozunu arttırdığım bir diğer maceramda bu sefer Adeline ve Zade'i keşfediyoruz (sonunda??).

Adeline, ailesinin gizemli geçmişinin sırlarıyla yüzleşmeye çalışan bir yazar. İmza günlerinin birinde gördüğü karanlık adam ile hayatının bu kadar değişeceğinin farkında değildir. Zade. Gördüğü o adam. Onun koruyucusu. Onun takipçisi.

Bir cesaretle seriyi birden almıştım. Neredeyse iki ay önce Şeytanın Yasak Aşkı ile başladım. Bir yorumda görüp bu kararı almıştım, iyi ki de onunla başladım. Orada geçen olay serinin ilk kitabında daha detaylı işleniyor. Eğer bu kitabı ondan önce okusaydım onu okurken bu kadar etkilenmezdim. Uzun lafın kısası bence de seriye başlamak istiyorsanız Şeytanın Yasak Aşkı ile başlamak daha iyi.

Psikolojimi hazırlayıp (günlükhayatsürecinidekatarsakikiaysürdü:p) başladım, başlarken bir şeylerin normal olmayacağını biliyordum ve bütün absürtlükleri göze alarak ilerledim. Beklediğim gibi olmadı biliyor musunuz, yani hard darka alıştığımdan mıdır beklentimin daha kötü olmasından mıdır bilemiyorum ama o kadar kötü gelmedi. Tabii bu demek değil ki katlanılabilir.

Yeni bir dark romance okuruysanız ağır gelir, pek prenses tatlı dark romanceler gibi değil. Tetikleyici ağır unsurlar da barındırıyor.

Adeline ve Zade'i okumayı sevdim. Başlarda pek sarmamıştı fakat ilerledikçe Zade'in gizemli ve karanlık tavırlarına bağımlı oldum. Bir gün gibi bir sürede bitirdim :d

Zade'in ne kadar Adeline'a yaptıklarını takdir etmesem de romantik biri. Bıraktığı güller... Hayat amacı, düşünceleri vs çok tatlı. Ama kalbimi asıl çaldığı yerler Adeline'a sürekli seni çocuklarımın anası yapıcam dediği yerler oldu. Böyle kıro lafların beni etkilemesi rezilliği...

Kurgusu güzeldi, karakterleri güzeldi. Rs'ye gireceğimi düşünüyordum ama aksi oldu, yazarın kurguya kattığı cinayet olaylarıyla ve Zade'in gizemli tavırlarıyla sürükleyici ilerledi. İkiyle hemen devam etmek istiyorum. Özellikle o sondan sonra...

+18 yerler, şiddet sahneleri, hoş örnek olmayacak olaylar ve tetikleyici unsurlar barındırıyor.


"Güneşin güzel olması, ona bakmanın tehlikesi olmadığı anlamına gelmez."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Haunting Adeline
Yazar: H.D. Carlton
Yayınevi: Lapis Yayınları
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 398

Serinin Kitapları:
0.5.) Şeytanın Yasak Aşkı
1.) Adeline'ın Peşinde
2.) Adeline'ı Avlamak
2.5.) Molly Nerede

3 Temmuz 2025 Perşembe

Barbar Aşık (Buz Gezegeni Barbarları #3) - Kitap Yorumu

 

***
Kira, bu yabancı gezegende kimseyle eşleşmeyi düşünmüyordu. En azından kendine söylediği buydu.
Fakat bu soğuk gezegenin onun için bambaşka planları vardı...

“Buzlarla kaplı bu gezegende mahsur kalmış biri olarak, yeni bir yuva bulduğum için mutlu olmalıydım. İnsan kadınları burada el üstünde tutuluyor ve dev uzaylılardan biri flörtöz, çekici, göz kamaştırıcı biri açıkça beni istiyor. Aehako’yu geri çevirmek kolay değil çünkü onu boynuzlarından yakalayıp kürklerine sürüklemeyi her geçen gün daha da fazla istiyorum.

Ama sakladığım büyük bir sır var. Dahası, beni kaçıran uzaylıların kulağımdaki çevirici sayesinde beni bulmaları da an meselesi. Varlığım bu gezegendeki herkesi riske atıyor. Bu konuda bir şey yapmak zorundayım. Yine de, kurduğum bu yeni hayattan ve her şeyden çok arzuladığım o adamdan vazgeçebilecek miyim?
Peki ya o, tüm sırlarımı öğrendiğinde hâlâ beni isteyecek mi?”
***

Bu seri ile ilgili en sevdiğim şey absürtlük barındırması. Yani hayatımızda kaç defa uzaylılar tarafından kaçırılan bir grup insanın bir kaza sonucu zorunlu iniş yaptıkları bilinmedik gezegende hayata tutunma çabasını okuruz ki? Üstüne bu gezegende onları bulan iyi niyetli (:p) uzaylılara aşık olma maceralarını hangi hayalde kurabiliriz :D

Uzaydaki yeni gezegeni (daha doğrusu uzaylıları) keşfetmeye çalışan bu bir grup kadından Kira'yı okuyoruz bu sefer. Kira, ÇOK duygulu bir kadın. Onu gördüğü ilk anda beğenen uzaylı Aehako ise gürültücü ve şakacı tipte biri.

Kendisi aynı zamanda tutkulu ve tatlı bir aşık. Kira için göze aldığı fedakarlık... o kadar tatlıydı ki, kalbime dokundu :') Bu kitap ilk iki kitaptan biraz farklıydı. Konusu gerçekten duygusaldı.

Dram içeren kitaplar okumaktan pek hoşlanmayan biri olarak her ne kadar karakterler inanılmaz tatlı gelse de kitabın havasını negatif buldum. Aslında bunun sebebi seriye absürt ve esprili kurgu gözüyle bakmamdan kaynaklanıyor. Bir anda herkes gezegene ve yeni varlıklara %95 adapte oldu ve normal insanların günlük sorunlarını yaşıyorlarmış gibi okumaya başladık. Üstüne dram eklenince beni biraz bunalttı.

Sanırım genel olarak Kira'yı sevemedim ve uzaylılarla dövüş gibi bazı yerleri saçma buldum (sanki geriye kalan her şey normalmiş gibi :d). Ama genel olarak bu seriyi seviyorum ve ne zaman yeni kitabın haberini alsam Aehako'nun Kira'ya kur hediyesini verirken aldığı keyif gibi keyifleniyorum. 4'ü heyecanla bekliyorum!

+18 yer bulunuyor.


"Çekilmez birisin."
"Ama yine de beni seviyorsun?"


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Barbarian Lover
Yazar: Ruby Dixon
Yayınevi: Dex
Çeviren: Güneş Çıgay
Sayfa Sayısı: 304

Serinin Kitapları:
1.) Buz Gezegeni Barbarları
2.) Barbar Uzaylı
3.) Barbar Aşık
4.) Barbarian Mine
5.) Barbarian's Prize
6.) Barbarian's Mate
7.) Barbarian's Touch
8.) Barbarian's Taming
9.) Barbarian's Heart
10.) Barbarian's Hope
11.) Barbarian's Choice
12.) Barbarian's Redemption
13.) Barbarian's Lady
14.) Barbarian's Rescue
15.) Barbarian's Tease
16.) Barbarian's Beloved
17.) Barbarian's Seduction
18.) Barbarian's Treasure
19.) Barbarian's Bride

18 Haziran 2025 Çarşamba

Arkadaş Kalalım (The Friend Zone #1) - Kitap Yorumu

 

***
Hayatında dramaya yer vermemekte kararlı olan Kristen, alaycılığı ve dobralığıyla tanınan bir kadındır. Çocuğu olmayacağı gerçeğini kabullenmeye çalışmaktadır ve hayatının bundan sonrasını baba olmak istemeyen bir erkekle geçirmeyi düşünmektedir. Ancak Kristen’ın tüm planları en yakın arkadaşı Sloan’un düğününü organize ederken Josh'la tanışmasıyla beklenmedik bir biçimde değişecektir.

Josh Kaliforniya’ya yeni taşınmış, altı kız kardeşi sayesinde kadınlar hakkında çok şey bilen, şefkatli ve esprili bir adamdır. Kristen'la tanıştıklarında aralarında inanılmaz bir çekim olur. Ne var ki Josh baba olmak istemektedir. Kristen ise kendisi hakkındaki gerçeği ondan saklayarak aralarında olanları arkadaşlığın güvenli bölgesinde tutmaya kararlıdır.
***

Bazen okuduğunuz olumsuz yorumları ciddiye alıp o kitaptan uzak durmanız gerekiyormuş gerçekten.

Abby Jimenez'in Dünyanın En Kötü Ekürisi kitabını okuduktan sonra yazarı acilen keşfetmeliyim demiştim. Bu kitabı es geçebilirmişim.

Kristen, uzak ilişki içinde bulunan bir kadın ve görür görmez Josh'tan etkileniyor. Yaptığının yanlış olduğunu fark edip Josh ile arasına sınır koymaya çalışıyor (bir zahmet). Ayrılığı gerçekleşir gerçekleşmez de koşarak ona kavuşuyor. Diyeceklerim bu kadar.

Fakat burada bitmiyor. Daha yeni başlıyoruz.

Kristen'ın ilişki tutumunu hiç beğenmedim. Elde ettiğinden memnun olmayan ve bir türlü karar veremeyen bir kafada. Evet, bir anlamda mental çöküş ve düşünce bulanıklığı yaşıyor ama konuşsa her şey çözülecek yani bu olay beni bıktırdı. Zor bitirdim.

Gülüp eğlenebileceğim (başlarda öyleydi) bir kurgu okumayı ümit etmiştim. Sonra olaya başkaları da dahil oldu, konu başka yerlere gitti. 8/10 dram okuduk. İçim dağlandı.

Josh ne kadar ultra tatlı ve romantik bir adam olsa da Kristen'ı HİÇ sevmedim.

Dram içeren, süründüren kitap arıyorsanız sevebilirsiniz.

+18 yerler bulunuyor.


"Pencere kenarı mı, koridor mu?"
"Orta koltuk. Böylece sen hangisini seçersen ben senin yanında otururum."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 2,5/5

Özgün Adı: The Friend Zone
Yazar: Abby Jimenez
Yayınevi: Epsilon
Çeviren: Vedia Akdeniz
Sayfa Sayısı: 392

8 Haziran 2025 Pazar

Punk 57 - Kitap Yorumu


***
Sevgili Misha,
Ne. Halin. Varsa. Gör.
Evet, beni duydun. Söyledim gitti. Bunun son mektubum olacağını da söylemek isterdim ama bunun doğru olmadığını biliyorum. Senden vazgeçmeyeceğim. Vazgeçmeyeceğime dair bana söz verdirdin, o yüzden buradayım işte. Üç aydır senden çıt çıkmamasına rağmen Bayan Lanet Olası Güvenilir. Her neredeysen umarım eğleniyorsundur, adi herif.
(Ama cidden, lütfen ölmüş olma, olur mu?)

Sevgili Ryen,
Sana yazamıyorum. Yazdığımda da mektupları gönderemiyorum. Canını yakmak istiyorum. Neden bilmiyorum. Muhtemelen canını yakabileceğim tek sen kaldığındandır. Senin gönderip benim cevaplamadığım her mektup, bana kendimi iyi hissettiren tek şey artık. Doğrusunu duymak ister misin? İşte bu kadar. Seninle böyle oynamak hoşuma gidiyor.

Öğretmenleri Ryen ve Misha’yı, 5. sınıftayken mektup arkadaşı olmaları için eşleştirdiklerinde, büyük bir hata yaptıklarını fark etmemişlerdi. Ryen ve Misha yıllarca birbirlerine yazdılar, çok yakın dost olarak büyüdüler, sadece üç kuralları vardı; sosyal medya yok, telefon yok ve resim yok! Her şey çok yolunda gidiyordu, ta ki...

Seni görüyorum, çerçeveli resimlerdeki gibi,
ama dokunamıyorum, eskisi gibi olamıyorum.
Punk

Ha bir de Punk var, kim olduğu büyük bir sır...
***

Ryen ve Misha, 5. sınıfta öğretmenleri tarafından mektup arkadaşı olarak eşleşirler. Senelerce birbirlerine mektup gönderirken farkında olmadan çok yakın dost olurlar. Bu büyülü arkadaşlığın bozulmasından korkarak kendilerine 3 kural koyarlar -> ses yok, fotoğraf yok, buluşma yok. Peki, ya bu kuralı biri çiğnerse?

Aslında bu kitap aklımda yoktu. Devil's Night'ı hiç ara vermeden okuyup bitirmeyi planlıyordum. Fakat bir arkadaşım bu kitabı 3. kitaptan önce okumamı söyleyince başladım.

Misha, gençliğinin baharında bir solist. Arkadaşlarıyla birleşip kurduğu grupta hem şarkı söyleyen hem de şarkı sözü yazan bir çocuk. Hayır, kız değil. Misha, bir erkek. Kitapta en zorlandığım şey bunu kavramak oldu :d Ryen ise (evet, kız olan bu) sevilmesi pek kolay olmayan, okulun popüler amigo kızı.

Normalde biraz yaş aldığım için (ve etik açıdan) lise dramı okumayı pek tercih etmiyorum. Yaşları bu tarz aktiviteler için küçük geliyor. Nitekim yaşlarını biraz büyük hayal ederek okudum.

Son birkaç kitapla darklığın dozunu artırmıştım, biraz pembe bulutlar göreyim diye seviyeyi düşürmek istiyordum. Artık kendi seviyemde o kadar dozu aşmışım ki bu kitap tatlı dark gibi geldi.

Hafif toksiklik içeren, gerçek bir arkadaşlıktan > düşmana > aşka kitabı. Ortalarına kadar ikilinin birbirini keşfetme serüvenini okuyoruz. Sonrasında da böyle devam edip bitecek diye düşünürken ŞOK EDİCİ OLAYLAR gelişiyor ve her şey değişiyor. Keşfettiğimiz şeylere çok şaşırdım, böyle ilerlemesini beklemiyordum. Penelope harika birisin. Sondaki yazar notuyla da son dokunuşu yaptı.

Misha ve Ryen'ı okumayı çok sevdim. Misha'nın utanmadan düştüğüm bad boy tavırları... Benim guilty pleasure bu sanırım. Normalden farklı olarak bu kitapta kadın karakter zorba biri. Ryen'ı sevmek pek kolay olmadı ama başardık :')

Bu çift, ana seride geçiyor. Henüz kendilerini göremeden onlara ait kitabı, geçmişlerini okumuş oldum. Ayrıca Misha, Dört Atlı'nın bir üyesinin akrabası. Onları da burada görmek güzeldi ;) Garip bir şekilde Michael'ı özlemişim :d

Seriden bağımsız tek başına okunabilir mi? Evet. Seri ile bağlantılı mı? Evet, ama okumak şart değil.

+18 yerler bulunuyor.


"Birbirimiz için mükemmeldik.
Ta ki tanışana kadar."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: Punk 57
Yazar: Penelope Douglas
Yayınevi: Dex
Çeviren: İdil Bostan
Sayfa Sayısı: 368

31 Mayıs 2025 Cumartesi

Yaralı (Never After #2) - Kitap Yorumu

 

***
Prens Tristan Faasa’nın kaderi hiçbir zaman taht olmamıştı. Taht, her zaman abisi Michael’a aitti. Babaları öldüğünde Michael tahta oturmayı, Tristan da bunu çalmayı hedefliyordu. Gizli bir isyanın lideri olarak Tristan, abisinin hükmünü sona erdirmek için her şeyi yapacaktı. Ancak Michael’ın yeni nişanlısı Leydi Sara Beatreaux geldiğinde, Tristan kendini bambaşka bir savaşın ortasında buldu. Tacın mı yoksa tacı giyen kadının mı daha önemli olduğunu sorgulatacak türden bir savaşın...

Sara’nın tek bir planı vardı. Kralla evlenip kendini tehlikeye atarak, Faasa soyunu bu dünyadan silecekti. Buna rağmen Yaralı Prens hiç beklediği gibi değildi. Tehlikeliydi. Yasaktı. Öldürmesi için gönderildiği adamlardan biriydi. Nefret ve tutku arasındaki çizgi incelirken sırlar açığa çıkmaya başladı. Sara, kime güvenebileceğini artık bilmiyordu. İntikamı ve asla âşık olmaması gereken düşmanı arasında kalmıştı.
***

Arkadaşlar şaka maka kendimi deneyerek dark romance'e başlamıştım ve bağımlısı oldum gibi bir şey.

İlk kitabın yorumunda bahsettiğim gibi seri birbirinden bağımsız ve birer uyarlama. Bu kitap Aslan Kral uyarlaması.

Tahtın başına geçecek kişi Prens Tristan'ın abisidir. Tristan, yıllarını ikinci sırada olmanın üzüntüsünü yaşayarak geçirir. Bu durumu sindiremeyip kendisine gizli bir isyan grubu kurar. Amacı bellidir... kralın müstakbel eşi Sara'yı görene kadar. Sara, kralın eşi olmak için gönüllü olur. Aslında istediği şey intikamdır, fakat o da Tristan ile karşılaşınca kalbi ve intikamı arasında kalır.

BA-YIL-DIM!!! 400 sayfanın dolu dolu yazıldığı, bir sürü entrikanın bulunduğu harika bir düşmandan aşka.

Tristan o kadar karizmatik bir adam ki! Herkesin dilinde dolanan, kraliyetin ağzı bozuk sorunlu prensi olarak biliniyor. Umursamaz ve sert görüntüsünün altında aslında ultra romantik bir adam yatıyor. Bana Jacks'i anımsattı (kırıkbirkalp). Bu sebeple ona EKSTRA bayıldım. Bir de resim çizmez mi...

Ve Sara. Çok sevdim. Hançerlerle gezen, dili sivri, güçlü kadın karakterlerin hastasıyım.

İkili arasındaki enerji!!! Sara ve Tristan'ın bakışmaları, zıtlaşmaları, yaşadıkları yasak aşk... Tristan öyle olmayı planlamıyordu ama kendisi tam aşk adamı çıktı ;) Biri Sara'ya ters bakış bile atsa icabına bakıyor. Böyle keko mafyatik olayların hastasıyım. Ve öyle şeyler söylüyor ki sürekli postit kullandım.

Bu ikili dışında diğer karakterlerin (kötü+iyi) hepsini sevdim. Simon'a ise kalbimi bıraktım. Özel bir çocuk :')

Tek sorunu biraz slow burn. Delirdim doğru zaman gelene kadar. Bunun dışında kurgusu da çok güzeldi. Elimden bırakıp başka iş yapamadım, bir sürü işim kaldı. Bir gün bile sürmedi bitti. Zaten bir kere Tristan'ın etkisine kapıldıysanız bırakamıyorsunuz. Sonra o sonu... gözlerim doldu :')

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Ondan dünyayı istesem, sırf avuçlarıma sığsın diye tüm dünyayı parçalara bölebilecekmiş gibiydi."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Scarred
Yazar: Emily McIntire
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Büşra Tekin
Sayfa Sayısı: 400

Serinin Kitapları:
1.) Bağlı
2.) Yaralı
3.) Lanetli
4.) Twisted
5.) Crossed
6.) Hexed

29 Mayıs 2025 Perşembe

Şeytanın Yasak Aşkı (Kedi ve Fare #0.5) - Kitap Yorumu

 

***
Her Cadılar Bayramı’nda, Şeytanın Yasak Aşkı ayağınıza gelecek.

Ürkütücü perili evler, nefes kesici turlar ve en lezzetli yemekleri sunarak ülkenin dört bir yanını dolaşıyoruz. Ve her geçtiğimiz şehirde, tek seferde bir infazla
bu dünyayı temizliyorum.

Duvarların içinde saklanarak iblis gibi kokanlar için hükmümü veriyor, çürüyen ruhlarına ninniler söylüyorum.
Gelin.

Çığlıklarınızın birbirine karışacağı ve küçük, sevimli yakarışlarınızın cevapsız kalacağı oyuncak evimde bir gezintiye çıkın.
Ama çabuk biteceğine söz veremem...
***

Sanırım tatlı dark romancelerin hissettirdiği prenseslik bu sıralar fazla ışıltılı geldiği için işi biraz çirkinleştirmek istedim ve bir cesaretle bütün seriyi aldım. Birkaç arkadaşımda Adeline'dan önce Şeytanın Yasak Aşkı ile Sibby'nin keşfedilmesi gerektiğini gördüm, böylece başladım.

Öncelikle söylemem gerekiyor ki manyak bir hikayesi var, hem iyi anlamda hem de kötü. Daha ilk sayfadan başlıyor olaylar. Sonra giderek garipleşiyor.

Sibby, Harley Quinn tarzında çılgın biri. Kötü insanları kokularından tanıyor ve gerçekleştirdiği etkinliklerle ilgilerini çekip onları avlıyor, erkek arkadaşları ile.

Hakkını vermek lazım 112 sayfada maximum verimi verdiğini düşünüyorum. KESİNLİKLE ÖNERMİYORUM. Çok fazla tetikleyici unsuru var. Ama kendi çapında güzel bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Ters harem içeren bir kitap(MIŞ ben de bilmiyordum). Yani kadın karakterimiz ve ona bağlı olan birkaç erkek (aslında 5) bulunuyor.

Tamam biliyorum, ama hepsi ayrı alev değil miydi!! Özellikle Mortis'e bayıldım (ve sessiz dev Cronus???)

Bazı yerleri midemi bulandırdı ve sınırlarımı zorladı. Kısır yiyerek okuduğum için çok fazla yutma zorluğu yaşadım :d Ama gerilimli ve heyecanlı olmasıyla akıp gitti. Kitabın sonunda da ŞAKKKKKKK diye bir şeyler öğrendik. Mala bağladım. Tenks Hdcarlton. Travmalandım.

Ve Zade'i gördük ;)

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor.


"İlginç insanlar asla normal olamazlar."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Satan's Affair
Yazar: H.D. Carlton
Yayınevi: Lapis Yayınları
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 112

Serinin Kitapları:
0.5.) Şeytanın Yasak Aşkı
1.) Adeline'ın Peşinde
2.) Adeline'ı Avlamak
2.5.) Molly Nerede

24 Mayıs 2025 Cumartesi

Peri Varisi (Embermere Soyluları #1) - Kitap Yorumu

 

***
Gece Kalesi’nde yaşayan Elowyn’in kaderi bir günde değişir. Embermere’nin vârisi beklenmedik bir şekilde ölmüştür, yeni bir prens ve prensesin taç giymesi gerekmektedir. Elowyn, kralın gayrimeşru kızı olduğunu öğrenmesinin ardından kendini prenses adayı olarak bulur.  

Ölümün neredeyse garanti olduğu barbar bir turnuvada yarışmak zorunda kalan Elowyn, diyarın en ölümcül peri savaşçılarıyla çarpışırken adayların en kuvvetlisi, tehlikelisi, dahası en çekicisi Rush Vega ile de yüz yüze gelir. Elowyn, hayatta kalmak için hem onunla savaşmalı hem de kalbini en büyük düşmanına kaptırmamalı...
***

Son okuduğum fantastiğin üzerinden sanırım 1,5 ay geçti. Özlemişim farklı evrenleri.

Embermere Soyluları Serisi'nin ilk kitabında Elowyn bir ejderha bakıcısı. Yaşamını minik ejderhalara bakarak geçirirken bir gün hayatı tamamen değişir. Kendisini kralın bilinmeyen kızı olarak bulur. Fakat prenses olmak o kadar kolay değildir, barbar bir turnuvada hayatta kalması gerekir. Bu süreçte onu koruması için görevlendirilen muhafız Rush Vega ise oldukça çekicidir. İşler Elowyn'in kalbi için pek yolunda gitmez, özellikle Rush Vega'nın düşmanı olduğunu öğrendikten sonra.

Kitabın konusunu görür görmez vuruldum. Tam ihtiyacım olan kraliyet dramasını içeriyor. Üstelik fantastik ve ölümcül bir yarışma var. Aynı zamanda farklı bir kurgusu, içinde de çeşitli yaratıklar. Ejderhalar, insanlar, periler, goblinler...

Elowyn'i okumayı sevdim. Ağzını tutamayıp yersiz cümleler söylemesine bayıldım. Rush Vega'yı görür görmez verdiği tepki dgdfhds Böyle arsız karakterleri okurken çok eğleniyorum.

Rush Vega ise kapalı bir kutu. Kraliçenin emri altında bir ejderha. Kraliyetin en güçlü adamı.

Bu ikili dışındaki karakterleri de çok sevdim. Elowyn'i hazırlayıp ona yardım eden gobline bayıldım. Minik ayaklarıyla sürekli "geç kalacağız" diyerek panikle dolaşması o kadar tatlıydı ki!!

5 kitaplık serinin ilk kitabı genç yetişkin-yetişkin arası bir şeydi. Daha çok Elowyn'i ve onun ortamı keşfetmesini okuduk (ve tabii Rush Vega'yı hehehe). Biraz daha ayrıntılı yazılsaydı benim için kesinlikle yıldızlı 5/5 olurdu.

Birinci kitap öyle bir yerde bitti ki... İkinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.


"Lütfen bana herhangi bir şey anlat."
"Ejder Rush Vega'yı unutasın diye mi?"
"O kadar belli oluyor mu?"
"Sadece ona baktığın zaman."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Fae Heir
Yazar: Lucia Ashta
Yayınevi: Sonsuz Kitap
Çeviren: Doğukan Bal
Sayfa Sayısı: 336

Serinin Kitapları:
1.) Peri Varisi
2.) Fae Champion
3.) Fae Exile
4.) Fae Crown
5.) Fae Reckoning

18 Mayıs 2025 Pazar

Tutkuya Kapılınca (Karanlık Tutkular #2) - Kitap Yorumu

 

***
ON SEKİZ YAŞINDA. MASUM. YASAK

Martina De Rossi uzak durmam gereken biriydi ve bunun nedeni yalnızca ağabeyinin don olmak üzere olması değildi.

De Rossi acımasız bir savaşın içindeyken Martina’yı bu kaostan uzak tutmayı kabul etmemin nedeni yalnızca sadakat değildi.

Martina intikam oyunum için mükemmel bir piyondu.

Ancak o yanımdayken zihnim, planıma sadık kalmakta zorlanıyordu.

Masum gözleri. İpeksi sarı bukleleri.
Uğrunda ölünecek kıvrımlı vücudu.

Kontrolü elimde tutma konusunda usta olsam da İtalya’nın ıssız bir bölgesinde yer alan kale duvarlarının arasında benimle geçirdiği her gün, kararlılığımı yitirdiğimi hissedebiliyordum.

Onu düşünmeden duramıyordum.

Ve ona bir kere dokunduğumda, oynadığımız bu oyunun kazanamayacağım bir oyun olduğunu fark ettim.
***

Tatlı dark romanceleri okumayı özlemişim (2 kitaptır okumayınca girdiğim tripler).

Serinin ikinci kitabında ilk kitapta okuduğumuz Damiano'nun kız kardeşi Martina'yı okuyoruz. Damiano, mafya savaşına girmek üzereyken kız kardeşini güvendiği adamına emanet eder. Giorgio Girardi. Damiano kadar hedefleri olan karanlık adam.

Martina, 18-19 yaşında ele avuca sığmayan bıcır bıcır bir kız. Giorgio ise (33) ona göre daha oturaklı, anlayışlı ve minik tatlı jestleri bulunan bir adam. Evet, yaş farkı biraz sınırda. Giorgio da ne kadar bu sebeple başlarda onaylamasa da ona uygun davrandı (yine de okurken birkaç yaş büyükmüş gibi düşündüm).

Giorgio'nun huysuz ve gizemli tavırlarının üstüne alevli biri olmasıyla ilk kitaba göre bu kitabı daha çok beğendim. Her yerde eli olan bir koruma + kendi mekanında barındırma + prenses gibi davranma -> tam benlik bir üçleme. İki karakter arasındaki çekimi de kesinlikle daha çok beğendim.

Tek hoşuma gitmeyen sonlara doğru yaşanan dramdı, farklı ilerleyebilirdi. Bunun dışında üçüncü kitabı deli gibi merak ediyorum. Valentina'nın kız kardeşi bana Nesta enerjisi veriyor. Damiano'nun sağ kolu Ras ile aralarında harika bir nefretten aşka okuyacakmışız gibi!

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor.


"Artık en bozuk şeylerin bile doğru ellerle onarılabileceğini düşünüyorum."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: When She Tempts
Yazar: Gabrielle Sands
Yayınevi: Artemis
Çeviren: Yelda Rasenfos
Sayfa Sayısı: 424

Serinin Kitapları:
1.) Teslim Olunca
2.) Tutkuya Kapılınca
3.) When She Falls
4.) When She Loves

16 Mayıs 2025 Cuma

Altı'yı Kurtarmak (Tommen Erkekleri #3) - Kitap Yorumu

 

***
Paramparça bir evliliğin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Joey Lynch, bütün hayatını dağılmakta olan ailesinin parçalarını toplamaya adamıştı. Joey’nin ortaokula başlayacağı gün ağabeyi kasabayı terk edince, henüz on iki yaşında olmasına rağmen kardeşlerinin ve annesinin koruyucusu rolünü üstlenmeye mecbur kalmıştı. Kendine duyduğu derin nefretin ve dünyaya karşı beslediği öfkenin gölgesinde, gençliğin zorluklarıyla boğuşuyordu. Bir yandan ailesi için sarsılmaz bir sorumluluk hissi taşıyor, diğer yandan ise onu tamamen yutmakla tehdit eden bağımlılığın kıyısındaki hayatı arasında tehlikeli bir denge kurmaya çalışıyordu. Karanlığını aydınlatan tek ışık, patronunun asla geri adım atmayan inatçı kızıydı. Kendisi aynı zamanda sınıf arkadaşıydı.

Açık sözlülüğüyle tanınan Aoife Molloy, neşeli ve kendinden emin bir genç kızdı. Ancak ortaokulun ilk gününde, içindeki merakı ateşleyen ve her geçen gün bunu daha fazla büyüten öfkeli bir çocukla çarpıştığında hayatının kontrolünü yeniden gözden geçirmesi gerekecekti.

Babasının çırağıyla karmaşık bir arkadaşlığa sürüklenen Aoife, Joey Lynch’in hayatındaki sır perdesini aralamaya çalışırken Joey onu bu karanlıktan uzak tutmak için elinden geleni yapacaktı.
***

Hayatımı 3 yazarı okuyarak geçirmek zorunda kalsaydım bu kişiler kesinlikle 1) Jennifer L. Armentrout 2) Neva Altaj 3) Chloe Walsh olurdu. Dram sevmiyorum deyip bu seriyi bayılarak okuduğum gerçeğini kabullenemiyorum. Öyle bir seri ki...

3. kitapta ilk iki kitapta okuduğumuz Shannon'ın abisi Joey'yi ve ismini sürekli duyduğumuz Aoife'yı okuyoruz. Joey, Aoife'yı olayların dışında tutmaya çalıştığı için bu ikiliyi çok sık görememiştik. Bu kitapta geçmişlerini okuduk.

Kalbim çok kırıldı. Kırılgan olduğum zamana mı denk geldi, bilmiyorum, ağlayıp durdum. Özellikle sonuna doğru. Sonunda ise ayrı ağladım, özellikle Chloe Walsh'ın teşekkür kısmında yazdıklarını okuduktan sonra...

İnsanı paramparça ediyor, yaralıyor, onarıyor, kalbin en derinlerine yerleşiyor. Joey, sadece fiziksel olarak var olan anne ve babasının yükünü üstlenip 4 kardeşine ve kendisine bakmaya çalışan çok özel bir çocuk. Kardeşlerini korumak için ailesine karşı gelmesi, güçlü durmaya çalışması ve zaman zaman yıkılması, bu anlarda Aoife'nın yanında olması... O kadar üzüldüm ki, Aoife'nın bir parça çikolatasını yerken gözlerinin içi gülüyor resmen.

Aoife ise çok güzel, cesur ve akıllı bir kız. Babası, Joey'nin patronu. Bu sebeple birbirlerinden uzak durmaya çalışıyorlar ama en son, sonu aşka evrilecek olan tatlı bir arkadaşlık sürecine giriyorlar.

O kadar güzel bir kitap, o kadar güzel bir seri ki... Genç yetişkin ve dram okumama sözümü çiğnememe sebep oluyor. Kalbimin her köşesiyle çok seviyorum. Ne yazarsam yazayım yetersiz kalacakmış gibi hissediyorum. Kurgusu, karakterleri, her şeyiyle muhteşem. Bütün içtenliğimle söylüyorum... mendilinizi hazırlayın.

+18 yerler, şiddet sahneleri ve tetikleyici unsurlar barındırıyor.


"Kim oldu­ğunu biliyorum... Kayıp çocuğun ta kendisisin. Endişelenme, Peter Pan, ben senin Wendy'n olacağım."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Saving 6
Yazar: Chloe Walsh
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Gamze Belge
Sayfa Sayısı: 656

Serinin Kitapları:
1.) On Üç'ü Bağlamak
2.) On Üç'ü Saklamak
3.) Altı'yı Kurtarmak
4.) Redeeming 6
5.) Taming 7
6.) Releasing 10

9 Mayıs 2025 Cuma

Sable Zirvesi (Edens Serisi #6) - Kitap Yorumu

 

***
Vera Gallagher düzen arayışındaydı. Hayatı dört yıldır normal değildi ve daha önceki yılları hatırlamak bile istemiyordu. Geçmişe dönmenin yalnızca acı vereceğini düşünüyordu. Annesi, ona hayatın kırılgan olduğunu öğretmişti ve yeni kazandığı özgürlüğünün bir saniyesini bile boşa harcamamaya kararlıydı.

Bazıları için Mateo Eden'a duyduğu aşk zaman kaybı olabilirdi. Ya da ona hiç ilgi göstermemiş bir adama olan aşkını aptallık olarak kabul edebilirlerdi. Ancak Vera için ya Mateo olacaktı ya da kimse olmayacaktı.

Mateo yakışıklıydı, çekiciydi, zekiydi ve ailesini tıpkı Vera gibi tüm kalbiyle seviyordu.

Mateo belki de onu asla görmeyecekti. Belki de Vera, hayalini kurduğu o normal hayata kavuşmak için fazla yaralı ve yıkılmış biriydi. Belki de sırları, onları her zaman ayıracaktı.

Yine de Vera onu sevecekti. Mateo fark etse de etmese de.
***

Varlığına bu kadar alışmışken serinin bittiğini kabullenemiyorum...

Vera'yı bir önceki kitapta görmüştük. Kendisinin kimsenin bilmediği bir geçmişi ve büyük bir hayat amacı var. Edenler tarafından aileye dahil ediliyor ve uzun zamandır hasret kaldığı sıcacık ortamda kendisini buluyor. Ağır travmalara sahip ama ayakta durup güzel bir gelecek kurmak için çabalayan harika bir kadın. Pamuk kalpli biri. Onu okumayı çok sevdim.

Bir de Mateo var. Edenlerin en küçük oğlu. Vera'nın görür görmez vurulduğu, kasabanın pilotu. Kendisi konargöçer yaşamının yanı sıra hayatını şekillendirme evresinde. Bazı ailelerde şımarık, ne istediğini bilmeyen ve sürekli "canım oğlum" diye pohpohlanan erkek çocuklar olur ya öyle bir enerji verdi Mateo bana. Vera ile aralarında bir kırılma noktası oldu mesela, pek samimi bulamadım kendisini. Vera'yı ne kadar sevdiysem Mateo bir o kadar - aldı.

Ama genel olarak tatlı biri. Küçük canlı sürprize bakmaya çalışması sempatikti. Ve Vera'ya destekleyici yaklaşması, yaptığı planlar hoştu. Kızı sürekli kendi arabasıyla göndermesi dışında. Ya Mateo, + yönünü aramaya çalışırken bile bir şeyler çıkıyor...

Seriye başladığım ilk zamanları hatırlıyorum. Griffin ile çok anlaşamamıştım ama sonra kendisini çok sevmiştim. Seri gitgide güzelleşerek ilerledi. Güvenli, huzurlu ve tatlı bir aile/kasaba ortamı kurdular. Finali de muhteşem yaparız diye düşünmüştüm. Özellikle 4. ve 5. kitaptan sonra -bayılmıştım onlara-. Fakat Mateo Eden pek beklediğim gibi olmadı. Daha heyecanlı ve pozitif bir ortam beklemiştim.

Kitabı bitirdikten sonra duygulandım.Vera'nın hikayesi çok özeldi. Üstüne bütün Edenleri bir arada görmek... Resmen ordu kadar kalabalık oldular :') O torunların isimlerini akılda tutmak o kadar zordu ki...

+18 yerler bulunuyor.


"Peki ya sen? Sen neyi seviyorsun?"
Seni. "Şekerleme yapmayı."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Sable Peak
Yazar: Devney Perry
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Meryem Çelikten Çağlar
Sayfa Sayısı: 368

Serinin Kitapları:
1.) İndigo Dağı
2.) Juniper Tepesi
3.) Garnet Ovası
4.) Jasper Vadisi
5.) Crimson Nehri
6.) Sable Zirvesi

2 Mayıs 2025 Cuma

Bağlı (Never After #1) - Kitap Yorumu

 

***
James'in en büyük arzusu intikamdı. Ancak Wendy’yi gördüğü an daha fazlasını istemeye başladı...
James'in her zaman tek bir planı vardı: Düşmanı Peter Michaels'ı mahvetmek. Peter'ın yirmi yaşındaki kızı Wendy, James'in barına geldiği an düşmanından intikam almanın yolunu bulmuştu.

Kızı baştan çıkar ve intikam için kullan.

James'in örgütünde işler dağılmaya başlayana kadar bu harika bir plandı. Fakat artık James'in içerideki haini bulması gerekiyordu. Wendy'yi oyununda bir piyondan fazlası olarak görmeye başlayınca James'in intikam planı daha karanlık ve imkânsız bir hâl aldı. Wendy’nin hayatı, varlıklı ama soğuk babasıyla hep inzivada geçmişti. Arkadaşlarıyla spontane bir şekilde dışarı çıktığı o gece, gizemli adamla yoğun ve bağımlılık yaratan bir aşk yaşamaya başladı. Wendy, onun tehlikeli olduğunu biliyor; yine de ona karşı olan arzusunu aklından atamıyordu. İlişkileri büyüyüp daha heyecanlı bir hâl alırken Wendy, James'in içinde olduğu dünyayla ilgili daha fazla şey öğrenmeye başladı. Genç kadın, James olarak tanıdığı adama mı yoksa Hook olarak bilinen canavara mı âşık olduğunu bilmiyordu.
***

Herkesin korkulu rüyası olan James Barrie, namıdiğer Hook bir suç örgütünün başındadır. Ömrünü alacağı büyük intikamı planlayarak geçirmiştir. Bu planı gerçekleştirmesi için önünde hiçbir engel kalmazken gözüne çarpan kız bütün düzenini altüst eder. Wendy Michaels. Düşmanının kızı.

Biliyorsunuz, artık prof bir dark romance okuru olduğum için (:P) bu seriyi görür görmez listeme eklemiştim. Kendisi Peter Pan'ın dark romance'e uyarlanmış hali.

James (26), yaşadıklarından ötürü duygusal olarak kendini kapatmış ve gözünü intikam bürümüş bir adam. Başlarda ona bayıldım, sonra sinirlendim, sonra tekrar sevdim. Kendisi sürekli duygu değişimi yaşayan biri, sağ olsun onunla ben de yaşadım :D Ama sonunda kitabı kendisini severek bitirdim.

Wendy (20) ise biraz saf ve sevgiye ihtiyaç duyan bir kız. Kardeşinin sorumluluğunu alarak büyüyen, ailesinin manevi yakınlığını eksik hisseden varlıklı biri. 

James, genel olarak etkileyici girişler yapıp dursa da red flag bir karakterdi. Bazı manipülatif tavırları beni irite etti. İyi kalpli (!!) Wendy'de gözü kapalı onayladı her şeyi ya şaka mısın...

Bunun dışında kurgusunu çok beğendim. Ortalardan sonra çok farklı ilerliyor. Olaylar başladıktan sonra bir anda öyle şeyler oluyor ki bırakamıyorsunuz, direkt bitiyor. Yeni bilgiler öğreniyorsunuz ve BUM! Şok ediyor. Beklemediğim yerlerden vuruldum.

Kurguyu okurken bazı şeyler sonradan yerine oturuyor. Bitirdikten sonra birkaç soru işareti kalıyor (en azından bende kaldı), onun için de en sonda James ve Wendy'nin hayatına ait karakter tanıtımı var (epey uzun). Ama bu kısmı SAKIN kitabı bitirmeden okumayın, spoiler içeriyor.

İkisi çok tatlı oldu. Wendy'yi bile kitap sonunda sevdim. Keşke biraz daha okuyabilseydik.

Bu seri 6 kitaptan oluşuyor ve her kitap bağımsız bir şekilde tek kitap. Her biri birer uyarlama.
1. kitap -> Peter Pan
2. kitap -> Aslan Kral
3. kitap -> Oz Büyücüsü
4. kitap -> Aladdin
5. kitap -> Notre Dame'ın Kamburu
6. kitap -> Küçük Deniz Kızı

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor.


"Eğer ben senin olursam, sen benim için ne olacaksın?"
En korkunç kâbusun.


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: Hooked
Yazar: Emily McIntire
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Büşra Tekin
Sayfa Sayısı: 352

Serinin Kitapları:
1.) Bağlı
2.) Yaralı
3.) Lanetli
4.) Twisted
5.) Crossed
6.) Hexed

Elfhame Kralı Öykülerden Nefret Etmeye Nasıl Başladı (Peri Halkı #3.5) - Kitap Yorumu

*** Kedi sütü ve kibirle beslenen, çirkin bir kehanet başına bela olan bir Peri prensi o... Cardan doğumundan beri prens kâh delicesine sevi...