Translate

18 Eylül 2017 Pazartesi

Asla Asla (Never Never #1) - Kitap Yorumu


***

Uyandığınızı hayal edin.
Bir odadasınız.
Oraya nasıl geldiniz?
Etrafınızda tanımadığınız kişiler var.
Peki, onlar kim?
Daha da önemlisi siz kimsiniz?
Charlie'nin başına gelen tam olarak buydu.

***

Never Never üçlemesinin ilk kitabının yorumuyla geldim.
İngilizce olarak okudum ben. Ağır bir İngilizcesi yoktu. Birazcıcık kelime haznesiyle rahatça akıp gidebileceğini düşünüyorum. Haliyle akıcı bir kitaptı. (Türkçe çevirisi de bulunuyor.)
Colleen'in yazım tarzını seviyorum. Dili, kiraz çiçekleri kadar güzel ve zarif. O kadar zarif ki oturup şiir yazabilirim. O kadar seviyorum. Bu kitapta da o zarifliği hissedebildiğim için aşırı mutluyum.
Tarryn Fisher'dan hiç kitap okumadım. Fakat çarpıcı sonlar yazdığına dair bir şeyler duymuştum. Bu kısma sonradan değineceğim.
Charlie, sınıfta uyandığında çoğu şey aklından siliniyor: adı, kim olduğu, arkadaşları, Silas...
Silas'ın da Charlie'den az kalır yanı yok. Etraflarındaki insanların sözleriyle bir şekilde birbirlerini buluyorlar ve olay böyle gelişmeye başlıyor.
Kurgu hakkında fazla bir yorum yapamıyorum. Çünkü bu ilk kitapta fazla bir ilerleme olmuyor. Karakterlerin kim olduklarını, etrafındaki olayları, aile yapılarını çözmeye çalışıyoruz. Onlarla beraber keşif yapmaktan gerçekten çok hoşlandım. Neyin ne olduğunu bilmeden ister istemez neredeyse herkese kaktüsmüş gibi yaklaşma dürtüsü oluştu bende.
Ortada bir gizem var ve o gizemi açıklığa kavuşturmaya çalışırken (ya da kavuşturamazken) biraz çıldırdım.
Güldüğüm yerler oldu, "Yaaaaaaa..." deyip içten içe kiraz yapraklarının üzerime üzerime döküldüğü yerler oldu. Bayağı saçma gelen yerler de oldu. (Spoiler vermiyorum.)
Tam sıkılıp düşük puan vermeyi düşünüyorken sona yaklaştım ve ah, o son! Heyecandan yerimde oturamadım, tüylerim ürperdi ve tam yerinde bitti :(
İkinci kitaba başlamak için sabırsızlanıyorum. Pdf olarak okuduğum için hüzünlüyüm aslında. Bu serinin bende elle tutulur cinsten kitabının olmasını istiyorum.

(Alıntı çevirileri bana aittir.)

1.)
“I can remember what jellyfish look like, but I have no idea what I’ll find when I look at myself in the mirror?”
.
.
"Denizanalarının neye benzediğini hatırlıyorum ama nasıl oluyor da aynaya bakacağım zaman ne bulacağım hakkında bir fikrim olmuyor?"


2.)
When I look at the screen, I read the contact.
"Charlie baby"
I guess that answers my question. She must also have a nickname for me. I swipe answer and bring the phone to my ear. “Hey, Charlie baby.”
She laughs, and it comes at me twice. Once through my phone and again from the seat next to me.
“I’m afraid we might have been a pretty cheesy couple, Silas baby,” she says.
“Seems like it.”
.
.
Ekrana baktığımda yazan ismi okudum.
'Bebeğim Charlie'
Bu, sorumu cevaplıyor sanırım.
Benim için de takma isim koymuş olmalıydı. Aramaya yanıt verdim ve telefonu kulağıma yaklaştırdım. "Selam, Bebeğim Charlie."
Güldü, ve ben bu gülüşü iki kez işittim. İlkini telefonumdan, sonrakini yanımdaki koltuktan.
"Korkarım ki oldukça sevimsiz bir çift olmuş olabiliriz, Bebeğim Silas," dedi.
"Öyle görünüyor."



Verdiğim puan: 4,5/5

Serinin Kitapları:
1.) Never Never (Never Never, 1)
2.) Never Never: Part Two (Never Never, 2)
3.) Never Never: Part Three (Never Never, 3)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare #1) - Kitap Yorumu

*** MANİPÜLATÖR Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim. Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum. Am...