Daha önce Marc Levy'nin kaleminden eserler okuduysanız bu kitabın az çok nasıl olacağını biliyorsunuzdur. Fakat benim gibi Marc Levy'nin kalemiyle ilk defa tanıştıysanız sıkı durun, çünkü dalışa geçiyoruz!
Tabii ki önce kitabın konusuyla başlayalım.
***
İşten eve yorgun döndüğünüz bir gün, banyo dolabınızın içinde bir kadın bulsanız ne yapardınız?
Hele bu kadını sizden başka kimse görüp sesini duyamıyorsa?
Genç ve güzel bir doktor olan Lauren, bir trafik kazası sonucu bitkisel yaşama girer ve çalıştığı hastaneye getirilir. Lauren'in bedeni hastanenin yoğun bakım odasında yatarken ruhu özgürce dolaşmaya başlar. Lauren'in ruhunun en önce gittiği yer elbette yıllarca oturmuş olduğu, ama bitkisel yaşama girdikten sonra genç Amerikalı mimar Arthur'a kiralanmış olan apartman dairesidir.
Ayrılmaz ikili gibi birlikte yaşamaya başlayan Lauren ile inanılmaz olana inanan Arthur'un arasında duygusal bir yakınlaşma olması kaçınılmazdır. Öte yandan Lauren'in görünmez bedeniyle katıldığı bu birliktelik, genç adamın başını derde sokmakta gecikmeyecektir.
Hele bu kadını sizden başka kimse görüp sesini duyamıyorsa?
Genç ve güzel bir doktor olan Lauren, bir trafik kazası sonucu bitkisel yaşama girer ve çalıştığı hastaneye getirilir. Lauren'in bedeni hastanenin yoğun bakım odasında yatarken ruhu özgürce dolaşmaya başlar. Lauren'in ruhunun en önce gittiği yer elbette yıllarca oturmuş olduğu, ama bitkisel yaşama girdikten sonra genç Amerikalı mimar Arthur'a kiralanmış olan apartman dairesidir.
Ayrılmaz ikili gibi birlikte yaşamaya başlayan Lauren ile inanılmaz olana inanan Arthur'un arasında duygusal bir yakınlaşma olması kaçınılmazdır. Öte yandan Lauren'in görünmez bedeniyle katıldığı bu birliktelik, genç adamın başını derde sokmakta gecikmeyecektir.
***
Yazarın kendiliğinden eserine verdiği bir tat mıdır, yoksa Fransız Edebiyatı'nda bulunmasının verdiği genel hava mıdır; bilmiyorum. Ama kitapta narin ve tatlı bir anlatım vardı. Bu oldukça hoşuma gitti.
Hiç çalışmam gereken dersler yokmuşçasına vize haftamda başlamıştım bu kitaba. Tahmin edilebileceği üzere elimden bırakamadım.
Gerekçelerim var!
1.) Kitapta güldüğüm çok yer oldu.
2.) Karakterler arası bağı çok beğendim.
3.) Merak ettim.
4.) Su gibi akıyor, ya hu!
5.) Vize haftasındaki sınav sıkıntısı sıkmıştı.
Yazarın da ilk kitabı olduğunu duydum. 1999 yılında yayımlanmış. Bu da biraz ilgiyi arttırıyor doğrusu. Çünkü günümüz kurgularından ve dünyalarından ne farkı olabilir diye ister istemez geçmiş eserlere merak duyabiliyoruz.
Bu kitaptan uyarlanan bir film de yapılmış. Cennet Gibi adında 2005 yapımı bir film. Doğrusunu söylemek gerekirse izlemedim. Kitabı okumayı yeğledim.
Bu kitaptan uyarlanan bir film de yapılmış. Cennet Gibi adında 2005 yapımı bir film. Doğrusunu söylemek gerekirse izlemedim. Kitabı okumayı yeğledim.
Kitabın sonunda da ağzımın açık kaldığını söylemeliyim, aslında bu kadar övmeye şaşırılacak bir sonuç değil. Değil mi? :D
Objektif değerlendirmem gerekirse sevmediğim birkaç yeri de dile getirmem gerekir: Bazı karakterlerin ilk başlarda olan o şakacı tavrının devam etmesini dilerdim. Gerçi sonra toparlanıyor bu mesele. (2. kitabı da okuduğum için rahatlıkla söylüyorum bunu.)
Daha söyleyebileceğim bir şey kalmadı sanırım. Aşağıya kitapla ilgili birkaç bilgiyi karalayıp ikinci kitabın yorumunu gireyim bari.
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler! :)
Verdiğim puan: 5/5
Özgün Adı: Et Si C'était Vrai
Yazar: Marc Levy
Yayınevi: Can Yayınları
Çeviren: Saadet Özen
Sayfa Sayısı: 208
Serinin Kitapları:
1.) Keşke Gerçek Olsa
2.) Sizi Tekrar Görmek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder