Translate

24 Kasım 2017 Cuma

Son Nefes Havaya Karışmadan - Kitap Yorumu


***

Otuz altı yaşında başarılı bir beyin cerrahı olarak yıllarını verdiği yüksek tıp ihtisasını tamamlayıp tam emeklerinin karşılığını almak üzereyken, dördüncü evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen Paul Kalanithi, kendini bir anda ölümle yüz yüze bulmuştu. Düne kadar ölümcül hastalıkları tedavi eden bir hekimken, bugün hasta yatağında yaşam mücadelesi veren kendisiydi. Karısıyla hayalini kurdukları ve ulaşmaya çok yaklaştıkları gelecek bir anda buharlaşıvermişti.
Paul, herkesin bir başına yüzleştiği ve hiç kimsenin muaf olmadığı o en büyük eşitleyiciye birinci elden tanıklık etmek üzereydi. "Yaşayan her şey ölmeye mahkûmken, hayatı anlamlı kılan nedir?" Hayatı boyunca bu soruya kafa yoran Paul Kalanithi, yazdığı ilk ve son kitapta, insan hayatını ölüm ve yok oluş karşısında bile anlamlı kılan şeyin ne olduğunu sorgularken, her ikisini de bizzat tecrübe etmiş yetenekli bir yazarın gözünden doktor-hasta ilişkisine ışık tutuyor.

***

Kitabı bitirmemin üzerinden yaklaşık iki ay geçmiş olmalı, fakat hâlâ kitabın bana hissettirdiği duygular taze.
Evet, kitap bir kurgu ile yazılmamış; yazarın kendi hayatını kaleme aldığı bir eser. Yazarımız aslında sonunu tamamlayamadığı kendi hikâyesini yazıyor. Sonunu ise yol arkadaşı, eşi tamamlıyor. Bunu bilmek de insanın biraz içini burkuyor doğrusu.
En zor alanlardan biri olan nöroloji üzerine doktorluk eğitimini devam ettiren Paul, hastalarını tedavi ederken gün geliyor ve kendisini hasta konumunda buluyor. Tedavide kullandığı cihazlara doktor olarak değil, artık hasta gözüyle bakmaya başlıyor. Biz de bu süreçte kendi duygularını, yaşadıklarını, eşiyle olan ilişkisini vs. okuyoruz.
Doktorların anılarını dinlemeyi veya okumayı seviyorum, nitekim bu kitabı da biraz bu yönden sevmiş olabilirim. Yazar, doktorluk anılarına da yer veriyordu. Yalnız şunu da söylemeliyim ki bir ara felsefeye doğru kayıyorduk, orada sıkıldım; yalan yok. Bunun dışında güzeldi.
Arkadaşlar, ölümün nerede ve ne zaman geleceği belli olmaz. Bu kitabı okuyunca biraz daha iyi kavradım bu durumu.
Ailenizin kıymetini bilin, sevdiklerinize sarılın.
Gurur iyi bir şey değil.
Ah, duygulandım. 
Yeter, yeter...
Yorumu burada sonlandırıyorum.
Ha, unutmadan bir şey daha;
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: When Breath Becomes Air
Yazar: Paul Kalanithi
Yayınevi: Altın Kitaplar
Çeviren: Berna Gülpınar
Sayfa Sayısı: 200

18 Kasım 2017 Cumartesi

Yörünge - Kitap Yorumu


***

Emma Watson, başarılı bir doktor ve aynı zamanda bir astronot. Boşanmak üzere olduğu eşi Jack McCallum ise eşi gibi, bir doktor ve eski NASA astronotu. Uzay İstasyonu'nda astronotlar belirli sürelerde dönüşümlü olarak çalışırlar. İstasyon'daki astronot Bill Haning'in eşi Debbie kaza geçirince Bill'in Dünya'ya geri dönmesinde karar kılınır. Yerine de içinde Emma'nın bulunduğu bir ekip İstasyon'a gönderilir. İstasyon'da farelerle ilgilenen Kenichi'nin ölü fare bulmasıyla işler biraz ilginçleşir ve macera başlar.

***

Bum, bum, bum. İlk defa Tess'in bir romanını okumuş biri olarak söylüyorum ki kitap ef-sa-ney-di.
Yazarın kalemine hayran kaldım. Cinayet konulu bir roman değildi, daha çok bilim kurgu türünde bir romandı. Ve verdiği tıbbi bilgilerle de aynı zamanda bilgilendirici bir kitaptı. Ayrıca içinde sevgi de vardı ve +18 olaylar yoktu.
Kurgusu oldukça iyiydi. Dili akıcıydı. Çevirisi güzeldi. Favorilerim arasına girmeyi başardı.
Daha önce Tess'i neden okumayıp ertelettiğim hakkında hiçbir fikrim yok. Ama diğer kitaplarını da keşfedeceğim, inşAllah.
     Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Gravity
Yazar: Tess Gerritsen
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Cumhur Mısırlıoğlu
Sayfa Sayısı: 512

15 Kasım 2017 Çarşamba

Genler Unutmaz - Kitap Yorumu


***

Geleneksel anlayışa göre, genetik kaderimiz henüz doğmadan önce yazılmıştır. Fakat Dr. Moalem’in çığır açan kitabı, insan genomunun dokuzuncu sınıftaki biyoloji öğretmeninizin hayal edemeyeceği kadar akışkan ve büyüleyici olduğunu gösteriyor. Dr. Moalem, bizi birbirinden eşsiz ve anlaşılması güç hastalarının başucuna götürerek, nadir genetik hastalıkların beden ve ruh sağlığımız hakkında neler öğretebileceğini ustalıkla sergiliyor.

***

Genlerimiz sizce yaradılışta varolup değişmeden varlığını sürdürüyor mudur?
Hayır!
Genlerimiz sürekli değişim içindedir. Düşüncelerimizle bile genlerimize yön verebiliriz.
Kitap ilk sayfasından ilgimi çekmeyi başardı. Tamam, belki başlarda bölüm aralarında araya başka kitap sıkıştırıp okuduğum da oluyordu. Ama bu tamamen benimle ilgili bir problem. Her zaman kitaba kendimi verecek kadar boş olmuyordum. Bu kitabı gerçekten anlayarak okumak istiyordum.
Doktor Sharon'ın anılarını ve anlattıklarını okurken keyif aldım. Dolu dolu bir kitap. Ve bana çok şey kattı. Ufkumu genişletti.
Hani deriz ya "Dizi izlemek gibiydi kitabı okumak,". Aynen böyle, kitabı okumuyordum da sanki bana anlatıyormuş gibi hissediyordum. Bitmesini istemedim.
Terimler bazen okumanızı yavaşlatabilir belki. Ama genlere ilginiz varsa bence gerçekten kaçırmamanız gereken bir kitap.
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: How Our Genes Change Our Lives - and Our Lives Change Our Genes
Yazar: Dr. Sharon Moalem
Yayınevi: NTV Yayınları
Çeviren: Ezgi Başer
Sayfa Sayısı: 256

10 Kasım 2017 Cuma

Sizi Tekrar Görmek (ET SI C'ÉTAIT VRAI #2 ) - Kitap Yorumu


***

 Başarılı mimar Arthur ile idealist doktor Lauren’ın aşkları kaldığı yerden devam ediyor;
hayalle gerçek arasında gidip gelen yaşamları yine San Francisco’da kesişiyor.
Gücünden hiçbir şey yitirmeyen aşkları bu kez de beklenmedik engellerle karşı karşıya.
Yaşam size ikinci bir şans tanısaydı, bunu sonuna kadar kullanmak için tüm tehlikeleri göze alır mıydınız?

***
Ta ta ta taaaam.
İlk kitabı bitirince gidip Sizi Tekrar Görmek'i aldım. Gözlerimden kalpler çıkıyordu. İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'dan aldım aslında. Almasam internet alışverişime erteletecektim ve erteletmek istemiyordum. Çünkü kitabın havasını sevdim. O narin havayı sanırım özleyeceğim...
Arthur ile Paul'un dostluğunu, Lauren'ın doktorluk maceralarını, kitaptaki mizahi tavırları...
Bu kitap 2005 yılında yayımlanmış. Merak ediyorum aslında, neden ilk kitap ile bu kitap arasında 6 koca yıl var... ve bir de devamı gelecek mi? Aslında devamı olsa güzel olurdu. Çünkü biraz tadı damağımda kaldı. Bir gün bile olmadan bitti de zaten :(
Tamam, biraz geriye sarayım.
Eğer ilk kitabı bitirdiyseniz ve eğer benim gibi umutsuz bir romantikseniz -açık konuşacağım- bu kitapta Lauren ile Arthur'un birbirini bulmasını büyük bir ilgiyle bekliyorsunuzdur.
Ben beklemedim mi?
Bekledim.
Rüzgara kapılıp giden balonun ardından geri dönmesini içtenlikle umut eden bir çocuk gibi bekledim.
Ama sonuç olarak biraz dudak büktüm :(
Bence bunu bilerek kitabı okuyorsanız okuyun. Çünkü ben kitabı resmen artık Lauren gerçeği öğrensin diye kendimi yiye yiye okudum. Fakat bu durumu bildiğinize göre sakin sakin, tadını çıkara çıkara okuyabilirsiniz artık.
Marc Levy, lütfen devamını da getir. *-*
Eğlendiğim, hüzünlendiğim ve özellikle şaşırarak okuduğum yerler oldu. Gerçekten ŞAŞIRDIĞIMIN altını çizmek istiyorum. Hiç beklemezdim yaaa.
Gerçekten beklemezdim.
Gerçekten.Gerçekten. Gerçekten. Gerçekten.
Güzel bir maceraydı benim için.
Marc Levy, çıkarırsın; değil mi? *-*

Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler! :)

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Vous Revoir
Yazar: Marc Levy
Yayınevi: Can Yayınları
Çeviren: Ayça Sezen
Sayfa Sayısı: 272

Serinin Kitapları:
1.) Keşke Gerçek Olsa
2.) Sizi Tekrar Görmek

Keşke Gerçek Olsa ( ET SI C'ÉTAIT VRAI #1 ) - Kitap Yorumu


Daha önce Marc Levy'nin kaleminden eserler okuduysanız bu kitabın az çok nasıl olacağını biliyorsunuzdur. Fakat benim gibi Marc Levy'nin kalemiyle ilk defa tanıştıysanız sıkı durun, çünkü dalışa geçiyoruz!
Tabii ki önce kitabın konusuyla başlayalım.

***

İşten eve yorgun döndüğünüz bir gün, banyo dolabınızın içinde bir kadın bulsanız ne yapardınız?
Hele bu kadını sizden başka kimse görüp sesini duyamıyorsa?
Genç ve güzel bir doktor olan Lauren, bir trafik kazası sonucu bitkisel yaşama girer ve çalıştığı hastaneye getirilir. Lauren'in bedeni hastanenin yoğun bakım odasında yatarken ruhu özgürce dolaşmaya başlar. Lauren'in ruhunun en önce gittiği yer elbette yıllarca oturmuş olduğu, ama bitkisel yaşama girdikten sonra genç Amerikalı mimar Arthur'a kiralanmış olan apartman dairesidir.
Ayrılmaz ikili gibi birlikte yaşamaya başlayan Lauren ile inanılmaz olana inanan Arthur'un arasında duygusal bir yakınlaşma olması kaçınılmazdır. Öte yandan Lauren'in görünmez bedeniyle katıldığı bu birliktelik, genç adamın başını derde sokmakta gecikmeyecektir.

***

Yazarın kendiliğinden eserine verdiği bir tat mıdır, yoksa Fransız Edebiyatı'nda bulunmasının verdiği genel hava mıdır; bilmiyorum. Ama kitapta narin ve tatlı bir anlatım vardı. Bu oldukça hoşuma gitti.
Hiç çalışmam gereken dersler yokmuşçasına vize haftamda başlamıştım bu kitaba. Tahmin edilebileceği üzere elimden bırakamadım.
Gerekçelerim var!
1.) Kitapta güldüğüm çok yer oldu.
2.) Karakterler arası bağı çok beğendim.
3.) Merak ettim.
4.) Su gibi akıyor, ya hu!
5.) Vize haftasındaki sınav sıkıntısı sıkmıştı.
Yazarın da ilk kitabı olduğunu duydum. 1999 yılında yayımlanmış. Bu da biraz ilgiyi arttırıyor doğrusu. Çünkü günümüz kurgularından ve dünyalarından ne farkı olabilir diye ister istemez geçmiş eserlere merak duyabiliyoruz.
Bu kitaptan uyarlanan bir film de yapılmış. Cennet Gibi adında 2005 yapımı bir film. Doğrusunu söylemek gerekirse izlemedim. Kitabı okumayı yeğledim.
Kitabın sonunda da ağzımın açık kaldığını söylemeliyim, aslında bu kadar övmeye şaşırılacak bir sonuç değil. Değil mi? :D
Objektif değerlendirmem gerekirse sevmediğim birkaç yeri de dile getirmem gerekir: Bazı karakterlerin ilk başlarda olan o şakacı tavrının devam etmesini dilerdim. Gerçi sonra toparlanıyor bu mesele. (2. kitabı da okuduğum için rahatlıkla söylüyorum bunu.)
Daha söyleyebileceğim bir şey kalmadı sanırım. Aşağıya kitapla ilgili birkaç bilgiyi karalayıp ikinci kitabın yorumunu gireyim bari.
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler! :)

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Et Si C'était Vrai
Yazar: Marc Levy
Yayınevi: Can Yayınları
Çeviren: Saadet Özen
Sayfa Sayısı: 208

Serinin Kitapları:
1.) Keşke Gerçek Olsa
2.) Sizi Tekrar Görmek

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare #1) - Kitap Yorumu

*** MANİPÜLATÖR Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim. Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum. Am...