***
Uzaylılar tarafından kaçırılmak Jade’in yaşayacağı sıkıntıların sadece başlangıcıydı. Clecanialı olarak bilinen uzaylı kurtarıcıların onu korumaya hevesli olmaları iyi bir şeydi ama tek bir şartları vardı: Jade bir sene boyunca onların gezegenlerinde kalmak ve kurallarına uymak zorundaydı; buna kendisine bir koca seçmesi de dahildi.
Yara izleri olan paralı asker Theo, bu zamana kadar yalnız bir hayat yaşamıştı. Bu yüzden Jade’in onu kocası olarak seçmesi serseme dönmesine neden olmuştu. Theo, yıllarca görmezden gelindikten sonra seçilebileceğini bir kez bile düşünmemişti, üstelik böyle düşünen sadece kendisi de değildi. Bunun tek bir açıklaması olduğunu düşünerek bu kıvrımlı, baştan çıkarıcı kadının bir ajan olduğuna inanmıştı. Theo, ne pahasına olursa olsun onun gerçek kimliğini ortaya çıkarmak konusunda kararlıydı.
Jade ve Theo, birlikte vakit geçirmek zorunda kaldıkça aralarındaki kimya inkâr edilemez bir hale gelmişti. Ancak ikisi de bu denklemin içine aşkı dahil etmeyi göze alamazdı, özellikle de Jade eve dönmeye bu kadar kararlıyken. Ne de olsa sonsuza dek burada kalamazdı… değil mi?
***
Buz Gezegeni Barbarları'ndan sonra bu kitabı okumak keyfime keyif kattı. Hastayım böyle kitaplara.
Bu kitapta Jade, uzaylılar tarafından kaçırılıyor. Bir karışıklık sonucunda paçasını bu yaratıklardan kurtaran Jade, yetkililerle konuştuğunda bazı kanunlar sebebiyle geriye dönmesi için bir yıl beklemesi gerektiğini öğreniyor. Alışmaya çalıştığı bu yeni gezegenin bir kuralı var: Evleneceği eşi, dişi seçiyor. Erkek bireyler küçüklüğünden beri harika bir eş olabilmek için okullara gidiyor ve eşinin uygun zaman geldiğinde onu seçmesini bekliyor. Jade'in en fazla ne kaybederim diye başladığı bu yolda gözüne yara izleri olan paralı asker Theo çarpıyor. Fakat Theo için Jade sade bir ajan!
Bu konu bana o kadar komik geldi ki! Yani bir erkek karakterin gerçekten donanımlı olması ve eşinin onu seçmesini beklemesi olayı çok tatlıydı (eheh). Bunun dışında Jade ile Theo arasındaki zıtlaşmalar kitabı benim için çok ayrı bir boyuta taşıdı. Aralarındaki çekime inanılmaz bayıldım.
Kitaba başlarken bazı şeyler biraz anlamsız geliyordu, ilerledikçe açıklığa kavuştu. Fakat kitabı bitirdiğimde nedense bir şeyler yerine oturmamış, tamamlanmamış gibi hissettim. Keşke bu kadar kısa olmasaydın da daha fazlasını okuyabilseydik fındıklı kurabiyem...
Yine de sıradanlıktan uzak olduğu için ve acayip keyif aldığım için çok beğendim. Tam rs kurtarıcısı. Kurgusunu ayrı sevdim (ilginçti) karakterleri ayrı sevdim (sonlara doğru biraz bozuşuyor gibiydik Jade ile ama anlaştık sayılır). Hepsi çok tatlıydı.
Şimdilik 7 kitaplık bir seri. Her kitapta başka bir karakter anlatılıyor, yani bunu aslında tek kitap gibi görebiliriz. Ama Pukkacığım, tek kitapla yetinemeyiz biliyorsun...
+18 yerler bulunuyor.
"Eğer seni koruyabilecek güçlü bir erkek istiyorsan o zaman yaralı ve çizikler içinde paslanmış bir zırh giyen birinin hayalini kurmalısın. Çünkü o şövalye dövüşmüş ve bundan sağ çıkmıştır."
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 4/5
Özgün Adı: Choosing Theo
Yazar: Victoria Aveline
Yayınevi: Pukka
Çeviren: Tuğba Oğmaç
Sayfa Sayısı: 336
Serinin Kitapları:
1.) Theo'yu Seçmek
2.) Luka'yı Bulmak
3.) Saving Verakko
4.) Tempting Auzed
5.) Using Fejo
6.) Resisting Maxu
7.) Ruling Sikthand
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder