Translate

23 Şubat 2025 Pazar

İnferno (Kanto #1) - Kitap Yorumu

 

***
Demir Karadağ; Hades lakabıyla anılan, yalnızlığını ceza olarak gören ve kendini lanetli olduğuna inandıran, dünyevi zevklere düşkün bir adamdır.

Değer verdiği ve sevdiği tek şey ise gözbebeği olan İnferno'dur.

Dante'nin Cehennemi’nden yola çıkarak tasarlanmış, şirket binası görümüne sahip son derece gizli bir haz kulübü olan İnferno; dokuz çemberden oluşmaktadır ve her çemberin kendine has bir dizaynı vardır. Yarattığı tema parkında günlerini geçiren Demir Karadağ'ın hayatı, bir gece yarısı cehennemine adım atan kadın ile değişir.

Helen Saral, ünlü bir yazar ve cinsel terapisttir. Kardeşini bulmak amacıyla geldiği İnferno’da, onunla ilgili hiç beklenmedik gerçeklerle yüzleşir.

Kirli sırların ve tehlikenin içine düşen Helen ile Demir, hayatlarını sonsuza dek değiştirecek olan bir hikâyenin kapağını aralarlar.
***

Bir dark romance okudum, kendime geldim yeminlen. Nefes aldığımı hissediyorum.

Demir Karadağ (namıdiğer Hades), zekice oluşturulmuş 9 kademeli bir kulübün tasarımcısı. Her kademesinde farklı bir dizayn ve tema bulunan bu kulübe adımını atar atmaz Helen Saral'ın hayatı sonsuza kadar değişir. Kardeşini bulma amacıyla geldiği bu kulüpte etrafını sırlar, oyunlar ve kalbini kaptırma tehlikesi sarar.

Öncelikle bu kitabı bir süredir erteleme durumumu kökten çözen Asenacığıma buradan sevgilerimi iletiyorum. Zira kendisi beni bu seriyle tanıştırmasaydı Allah bilir ne kadar geç vakitte okurdum ve kahrolurdum, yıkılırdım.

Bu tür (tatlı dark romanceler), bir çeşit bağımlılıktır bacım. Bir de bir Türk'ün ellerinden okumak... MAMMA MIIAAAA!!!!!! Eğer bu türe yeni başlayacaksanız güzel bir başlangıç kitabı olabilir.

Demir Karadağ. Huysuz ve sert ama kadınının kalbini kıramayacak kadar tatlı biri. Koskoca dark adamın sırf o istiyor diye oturup onunla elbise seçmesi aşk değil de ne. Hele Rusça iltifatları... Ayrıca zekası -üfff. Öyle bir karakter ki!!

Helen Saral ise bir cinsel terapist. Güçlü, zeki ve kadınsı hali beni benden aldı. İkisi harika bir ikili. Helen'in kırmızı saçlarıyla Demir'in gür kişiliğini okurken aklıma Hunt ve Bryce (hilal şehir-sjm) geldi ve bir duygulandım.

Kurgusuna ayrı yazarın kalemine ayrı bayıldım. Asena'nın oluşturduğu metafor, dahil ettiği mesleki tecrübeleri falan her şey mükemmeldi. Dizi izliyor gibi okudum. O kadar sardı ki bittiğine üzüldüm. Sanırım kendimi biraz fazla kaptırdım. Cillop gibi dark romancelerin hastasıyım.

3 kitaplık serinin -LÜTFEN- 2. kitabı hemen geliyor olsun. Bittiğinde dünyasından çıkmak istemedim, gözüm hâlâ Demir'i arıyor. Ve ayrıca sonu öyle bir yerde bitti ki dımdızlak kaldım...


"Seni benim yanımdan alabileceğini düşünen bir şuursuz varsa denediğini görmek isterim. Yanmak isteyen herkes için cehennemimin kapıları açıktır."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
 
Verdiğim puan: 5/5

Yazar: Asena Nişikli
Yayınevi: Pukka
Sayfa Sayısı: 408

Serinin Kitapları:
1.) İnferno

20 Şubat 2025 Perşembe

Gurur Kralı (Günah Kralları #2) - Kitap Yorumu

 

***
Onurlu. Kendine hâkim. Terbiyeli.
Kai Young’ın hayatında kaosa yer yoktu. Mor saçları olan ve uygunsuz şakalar yapan Isabella ise adeta kaosun vücut bulmuş haliydi.
Hem yaklaşan CEO seçimleri hem de elinden her an kayıp gidebilecek medya imparatorluğu söz konusuyken dikkatinin dağılmasını göze alamazdı.
Isabella asla istememesi gereken her şeydi. Fakat Kai her bakış ve dokunuşla kurallarını çiğnemeye… onu hayatına almaya bir adım daha yaklaşıyordu.

Cesur. Hayat dolu. Fevri.
Isabella Valencia hayatı boyunca etkileyemediği bir erkekle karşılaşmamıştı... Ta ki Kai Young’la tanışana kadar.
Genç kadın bunu düşünecek değildi. Eğlenmek için klasikleri Latinceye çeviren biri kesinlikle onun tipi olamazdı. Ayrıca bu adam çalıştığı seçkin kulübün bir üyesi olduğu için yasak bölge sayılırdı.
Fakat Isabella, o soğuk maskenin altında tek bir dokunuşla onu eritebilecek bir adamın saklandığını inkâr edemezdi.
Aksi için ne kadar çabalasalar da yasak arzularına kapılmaları zamanla kaçınılmaz oldu.
Sonunda her şeyi kaybedecekleri anlamına gelse bile.
***

Ayyyyy, gözlüğünü takıp eğlencesine kitapları başka dillere çeviren bu adam neydiii 🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Kitaba başlarken çok heyecanlıydım. İlk kitapta Kai'nin flörtöz ve kendini bilmiş tavırları, Isabella'nın ise cıvıl cıvıl ve enerjik hali ilgimi çekmişti.

Başlangıcı çok iyiydi. Kai ve Isabella'nın hayat şartları, konumları vs dolayısıyla yaşadıkları yaşak aşkın verdiği heyecan ise ÜFFF. İlk yarısına kadar kitabı inanılmaz büyük bir keyifle ve aşkla okudum.

Fakat ikinci yarısında sanırım aradığımı bulamadım. Kitabın havası biraz farklılaştı ve bu durumu sevmedim.

Genel olarak ilk kitaba göre daha sakin ve soft ilerledi, bu açıdan farklı ve tatlıydı fakat bir şeyler eksik geldi. Sanırım ilk yarısında hissettiğim o heyecanı ikinci yarısında bulamadım. Ama sonu (gerçekten en sonu) çok güzeldi, içim gitti.

Bunun dışında diğer karakterleri çok seviyorum. Dante'nin huysuz ve aşık şirin hallerine hâlâ inanılmaz gülüyorum. PEKİ AVA VE ALEX'I GÖRMEMİZ???? Vay be Alex, aşk seni nasıl değiştirdi 🥰

Açıkçası 3. kitap için korkuyorum çünkü yeni çiftimiz pek iyi enerji vermiyor.

+18 yerler bulunuyor.


"Senden önce hiç yaşamamışım. Senden sonra yaşamayı da hayal etmek istemiyorum."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: King of Pride
Yazar: Ana Huang
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 384

Serinin Kitapları:
1.) Öfke Kralı
2.) Gurur Kralı
3.) Hırs Kralı
4.) King of Sloth
5.) King of Envy
6.) King of Gluttony
7.) King of Lust

14 Şubat 2025 Cuma

Ölü Topraklar (Yabani Topraklar #3) - Kitap Yorumu

 

***
Nam salmış isyancı grup Povstat tarafından kaçırıldıktan sonra Brexley, aralarındaki ilişkinin tahmin edebileceğinden daha eskiye dayandığını öğrenir. Eski tanıdıkları ve hiç tanımadığı amcasıyla bir araya gelen Brexley; hem insan hem de peri liderlerinin iktidara geçmek için her şeyi yapabilecekleri acımasız bir siyaset dünyasının içine düşer. Buradaki tehlikeli birliktelikler ve kusursuz entrikalar, Halálház’da kurtulduğu tüm oyunlardan çok daha tehlikeli ve acımasızdır.

Sanki hayatı yeterince karmaşık değilmiş gibi, kötü şöhretli efsaneyle olan ilişkisi de giderek güçlenmektedir. Warwick ile arasındaki bağı çözmeye çalıştıkça, bu bağ her ikisini de daha sıkı sarararak onları yaşamla ölüm arasında, acımasız tutku ve öfkenin çarpıştığı bir dünyaya sürükler. 

Nektar adı verilen büyülü bir maddenin fısıltıları yükselmeye başladığında, Brexley’nin peri kitabıyla olan garip bağı onu beklenmedik bir yolculuğa, aradığı cevaplara yaklaştıran bir yolculuğa çıkarır. 

Ancak kapıyı açtığı anda, geçmişindeki tüm sırlar ve yalanlar ortaya dökülür.

Yüzleşmeye hazır olmadığı gerçekler…
ve derinden yaralayan ihanetler.
***

Serinin üçüncü kitabında ikinci kitaptan farklı olmayarak yine bir şeyleri araştırıyoruz, hâlâ keşfetmeye çalışıyoruz.

Serinin dünyası inanılmaz güzel. Karanlık bir havası var, zaten dark fantastik. Karakterleri (özellikle warwick ve ash) çok iyi... Brexley dışında. Kendisiyle olan husumetim hız kesmeden devam ediyor. Keşke her erkeği öperek şansını denemesen ve biraz da olsa toy davranmayıp içindeki kraliçeyi, asaleti göstersen.

Warwick ise var ya VEOOĞĞVV. Çok iyi ya. Seriye devam ettiysem sırf bu adam için devam ettim. Kendisini ne zaman kurguda görsem gözümün önünde Chris Hemsworth canlanıyor, ama uzun saçlı Thor hali (ve siyah saçlı olarak). Warwick'in karizması o kadar iyi ki. Brexley'i ne kadar sevemesem de inanılmaz yakışıyorlar... aralarındaki anlaşmazlıkları çözdükleri zaman tabii ki. Ve bu olay beni süründürüyor.

Bu sürünmeyi en son neredeyse 1,5 sene önce Bana Dokunma Serisi'nde (sevgilertaherehmafi) yaşamıştım, düzelecek ve her şey mükemmel olacak hayaliyle seriyi bitirdim (son novella dışında). Bendeki de ne inat... Şu an aynı durumu bu seride yaşıyorum.

Israrla Brexley ve Warwick'in slow gelişen aşklarının peşine düştüm (slowun slowu). Ama konu sadece aşkları değil, aynı zamanda bir gelişme olmayan kurgu. Bir çeşit bağımlılık oluşturuyor yalan değil, okudukça okuyasım geliyor. Sanırım toksik bir ilişkimiz var.

2,5/5 romantiği olan, argolu ve karanlık evreni bulunan maceralı bir fantastik arıyorsanız bir seçenek olabilir.

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor. Ve birkaç kere soru aldığım için belirtmek istiyorum, lgbt birey içeriyor.


"Ben de tek ucubenin kendim olduğunu sanıyordum, prenses."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!


Verdiğim puan: 3,5/5

Özgün Adı: Dead Lands
Yazar: Stacey Marie Brown
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Mehir Kalmış
Sayfa Sayısı: 424

Serinin Kitapları:
1.) Yabani Topraklar
2.) Vahşi Topraklar
3.) Ölü Topraklar
4.) Bad Lands
5.) Blood Lands
6.) Shadow Lands
7.) Land of Ashes
8.) Land of Monsters

12 Şubat 2025 Çarşamba

Küçük Yabancı (The Web of Silence Duet #1) - Kitap Yorumu

 

***
ONA SAHİP OLMAK HER ZAMAN İSTEDİĞİ TEK ŞEYDİ.

Ona ihanet ettim.
Beni gördüğü yerde avlayacak olan adama.
Yıllar önce onu hapse gönderdiğimde her şeyin bittiğini düşünmüştüm.
Ama Malachi artık özgür.
Benden intikam almak, canımı yakmak ve beni alaşağı etmek istiyor.
Bana musallat olmak için tetikte.

Olivia'yla ilgili her şey Malachi Vize'e aitti.
Zihni,
Bedeni,
Ruhu,
Korkusu,
Acısı...
***

Fantastiğimi okurken biraz bunaldığımdan aynı anda dark romantik okuma kararı almıştım fakat bu kitap fantastiğimden önce bitti :P

Olivia ve Malachi 7 ve 8 yaşında tanışan iki evlatlık kardeş. Buraya değinmek istiyorum çünkü önemli bir konu. Olivia ve Malachi ayrı ailelerden geliyorlar, kan bağı yok. Malachi, sorunları olan fakat çaresini Olivia'da arayan bir adam. Olivia ise kardeş sayılmalarının etiksizliğine karşı duygularına yenilen bir kadın.

Normalde bu kadar dark okumak pek tarzım değil. Daha çok tatlı darklar ile idare ediyordum. Fakat arada konfor alanından çıkmak keyifli oluyormuş, onu fark ettim. Tabii ki bu keyifte okuma grubumuzla okumamın da payı var. 

Olabilecek en kötü senaryoları düşünüp kitaba başladığım için kitabın sonuna kadar şaşırmadan ilerleyeceğimi düşünmüştüm. Şaşırdım. Bazı şeyleri okumak gerçekten kolay olmadı, özellikle örümcekli kısımlar ve karakter sanki tesisatçıymışçasına gelişen olaylar...

Malachi'yi tatlı buldum. Konuşamayan bir karakter olması sempatik geldi. Ne kadar ilginç zevkleri olsa da kendi çapında romantikti. Olivia'ya ise biraz sinir oldum. Her şeyi yap yap sonra kardeşiz... aynen. Zırdeliler. İkisi tam da birbirlerine uyuyordu. 

Karakterleri genel olarak sevdim. Bazılarına inanılmaz sinir oldum yaptıkları yüzünden. En gözümün tuttuğu ve aynı zamanda ürktüğüm karakterler ise örümcekler oldu.

Kitabın ilk yarısı Olivia'nın diğer yarısı da Malachi'nin ağzından anlatılıyor. Bu da sevdiğim bir ayrıntı oldu. Kolay okunan bir kurgusu var, hemen bitiyor. Biraz basit tutularak anlatılmış, yormuyor ama Olivia ve Malachi'nin ailesel geçmişini merak ettiğim için bu kısımlara biraz daha değinilmesini isterdim. Serinin ikinci kitabında belki değinilmiştir (öyle ümit ediyorum).

+18 yerler bulunuyor ama +18 demek hafif kalabilir.


"Böyle yap. İnsanlar bunu sever."
"Sen neyi seversin?"


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4/5

Özgün Adı: Little Stranger
Yazar: Leigh Rivers
Yayınevi: Koronis
Çeviren: Sergen Çelen
Sayfa Sayısı: 240

Serinin Kitapları:
1.) Küçük Yabancı
2.) Little Liar

9 Şubat 2025 Pazar

Öfke Kralı (Günah Kralları #1) - Kitap Yorumu


***
Zalim. Titiz. Kibirli.
Dante Russo, hem özel hem de profesyonel hayatta kontrolü elinde tutmayı seven bir adamdı.
Milyarder CEO’nun planlarında evlilik asla yoktu. Ta ki bir şantaj yüzünden hiç tanımadığı bir kadınla nişanlanmaya zorlanana dek.
Vivian Lau bir mücevher şirketinin vârisi ve en yeni düşmanının kızıydı.
Genç kadının güzelliği ya da çekiciliği önemli değildi. Dante düşmanının elindeki kanıtları yok edip bu nişanı bozmak için her şeyi yapmakta kararlıydı.
Fakat bir sorun vardı. Vivian’a alışan Dante, onu bırakmakta güçlük çekiyordu.

Zarif. Azimli. Terbiyeli.
Vivian Lau, ailesinin yüksek sosyetenin en üst basamaklarına çıkabilmesini sağlayacak biletti.
Asil kana sahip Dante Russo’yla evlenmesi, sonradan zengin olmuş ailesinin asla giremeyeceği yerlerin kapısını onlara ardına kadar açacaktı.
Kaba ve güvenilmez Dante ona göre ideal bir hayat arkadaşı olmasa da Vivian ailesine karşı görevini yerine getirmek için onunla evlenmeyi kabul etmişti.
Fakat onun dokunuşuna özlem duymak asla planın bir parçası değildi.
Yapabileceği en kötü şeyse, müstakbel kocasına âşık olmaktı.
***

Aslında planımda romantik okumak yoktu. Yola fantastik ile devam etmek istiyordum fakat son okuduğum kitaptan sonra fantastik okursam rsye girecekmişim gibi hissettim, köşeden döndüm resmen :(

Dante'yi ilk kez Ana Huang'ın Twisted Serisi'nin 3. kitabında görmüştük. Orada yaşanılan olayın Dante açısını bilmiyorduk, burada onu da okumak o kadar iyiydi ki. Bu seriyi okumak için ne kadar diğer seriyi okuma şartı olmasa da o serideki parçaları burada bulmak çok tatlı. O tablo'nun anlamını bilmek, Jules ve Josh'ı (😒) ve tatlı Rhys'in prens olduğunu görmek...

Bu seri, Twisted Serisi'ne göre daha profesyonel -dante gibi- yazılmış. Kitabın havası da çok hoştu. Sanırım bir süredir zengin-durumu olmayan okuduğum için iki yönden de parıltılı incileri ve sosyeteyi okumak ekstra ilgimi çekti. Üstüne Dante ve Vivian'ın anlaşmalı evlilikleri -> sütlaca serpilen tarçın gibiydi.

Dante (36), resmen CEO olmak için doğmuş titiz ve huysuz bir adam. Nedense onun tavırları beni çok güldürdü. Kızgın hallerini asla ciddiye alamadım, huysuz şirin gibiydi. Başta biraz kırıcı olsa da Vivian için yaptıkları çok tatlıydı :') Özellikle İtalyanca konuştuğu kısımlar ağağağğğ... Ve Josh gibi çocukça tavırları da yoktu (asla ısınamıyorum şu adama). Vivian'ı ise baştan sona çok severek okudum. Tam işinde gücünde bıcır bıcır bir kadındı (28).

Bu ikili dışında benim gözüm Kai'ye takıldı. Espritüel ve flörtöz kişiliğini merak ettim (dante ile aralarındaki konuşmalar komikti). Hemen ikiye geçip onu okumayı çok istiyorum ama planımdaki fantastiği gerçekleştirme zamanı.

Son olarak kurgusuna değinmek istiyorum. Küçük ayrıntılarıyla sıradan bir ilerleyişi olmadı ve dolu dolu ilerledi. Dante ve Vivian arasındaki alev falan her şey çok iyiydi, diğer karakterleri görmek çok tatlıydı FAKAT bir şeyler eksik gibi hissettim. Sanırım alev sahnelerinin yanında biraz daha fazla duygusal ve sevgi dolu kısımlar okumak isterdim.

+18 yerler bulunuyor.


"Aklım ve kalbim birbirlerine karşı bir iç savaşa girmişti. Hayatımda ilk kez kalbim kazanmak üzereydi."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: King of Wrath
Yazar: Ana Huang
Yayınevi: Martı Yayınları
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 384

Serinin Kitapları:
1.) Öfke Kralı
2.) Gurur Kralı
3.) Hırs Kralı
4.) King of Sloth
5.) King of Envy
6.) King of Gluttony
7.) King of Lust

7 Şubat 2025 Cuma

Son Ejderha Kralı (Avalier Kralları #1) - Kitap Yorumu

 

***
Son Ejderha Kralı müstakbel kraliçesini arıyordu.
Bu haberin kasabaya yayılması tüm kadınların telaşlanmasına neden olmuştu. Kral, kraliyet muhafızlarını doğurganlık çağındaki kadınları Jade Şehri kalesine getirmeleri için kasabaya yollamıştı.
Tek şartı, seçtiği kadının ona bir vâris verecek kadar güçlü bir büyüye sahip olmasıydı.
Bense sadece yüzde on ejderha büyüsüne sahip bir insandım. Seçilmeyeceğimden emin olmama rağmen Büyü Koklayanlar kendimi krala olası bir eş olarak sunmamı emretti.
Annemden öğrendiğim korkunç sırrın ardından Jade Şehri’ne gitmeye karar vermiştim. Beni ölüme götürebilecek bir sırdı… hem de kralın kendisi tarafından.
***

Fantastik aradığım bir dönemde ejderhalı olduğunu duyduğum gibi yapışmıştım bu kitaba. Bir süredir bekliyordu kendisi. İkinci kitabın çıktığını da duyunca artık başla dedim, başladım.

Ejderha Kralı Drae, eş -aynı zamanda müstakbel kraliçe- arayışındadır. Kasabaya bu haber gider gitmez telaşlanan isimlerden biri de Arwen olur. Arwen, ailesinden ayrılmaya ve olmayacağını düşündüğü bu kraliçe arayışına katılmaya gönüllü olmaz. Fakat kral seçim tanımaz... özellikle Arwen ile ilgili öğrendiği korkunç sırlardan sonra.

Öncelikle serinin oluşturuluş fikri çok güzel. 4 ırk var: Ejderha, elf, fae ve kurt (+insan). 4 kitaplık bir seri. Her kitapta farklı bir krallık anlatılıyor ve olaylar bir şekilde birleştiriliyor.

Fakat işlenişi... Belki de benim beklentim çok büyüktü bilmiyorum. Beğenemedim.

Başlangıcı güzeldi, iyi şeyler geliyor diye düşündüm. Arwen'in sırrını öğrendikten sonra gözümden bir tık düştü. Yani bu sırrın açıklanış şekli o kadar üstünkörüydü ki dünyaları değiştirebilecek sır sanki "marketten ekmek alır mısın" tarzında söylendi. Yine de neyse deyip devam ettim.

Devamında daha da mutsuz oldum. Olaylar ve ilerleyiş çabuk oldu. Aslında her krallık tek kitap olduğu için bu normal fakat yazım tarzı hiç hoşuma gitmediği için her şey basit geldi. Hele kitap sonundaki Drae'nin teklifi dsfgsdgs Hayatımda daha saçma bir teklif ve gerekçe görmedim.

Fantastiğe yeni başlamışsanız, ejderhalı bir kitap arıyorsanız veya beklentiniz düşükse belki beğenebilirsiniz. Karakterleri ve kurgusu tek başına çok iyi ama birleştirildiğinde... olmamış.

+18 yerler minik bulunuyor.


"Sen hiçbir zaman yedek olmadın, Arwen. Seni omuzlarında o dev pumayla kasabaya girerken gördüğümden beri ilk tercihim hep sendin. O güzel ve güçlü kadın avcı beni büyülemişti."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 2/5

Özgün Adı: The Last Dragon King
Yazar: Leia Stone
Yayınevi: Ren Kitap
Çeviren: Melike Çetiner
Sayfa Sayısı: 272

Serinin Kitapları:
1.) Son Ejderha Kralı
2.) Yaralı Elf Kralı
3.) The Ruthless Fae King
4.) The Forbidden Wolf King

4 Şubat 2025 Salı

Sessiz Yalanlar (Kusursuzca Kusurlu #8) - Kitap Yorumu

 

***
DRAGO
Casuslar ve yalancılar için tek bir ceza vardır,
Yavaş ve acı dolu bir ölüm.
Ve adamlarımdan köpeklerime kadar,
Evimdeki herkesi büyüleyen tatlı, melek karım,
Gelmiş geçmiş en kötü hain.
Ama görünüşe göre ben de onun büyüsüne kapılmışım,
Her gülüşünde, her gülünç kıyafetinde,
Mücadele ediyorum,
Ve başarısız oluyorum.

Ondan nefret etmek istiyorum,
Ama nefret etmek yerine, onun o karşı konulmaz dudaklarından çıkan her sessiz yalanı
Duymak için can atıyorum.

SIENNA
Onlara sadece görmelerini istediğim şeyleri gösteriyorum,
İçeri girmelerine asla izin vermiyorum.
Ben işleri böyle hallederim.
Bu evliliği kabul etmiş olabilirim,
Ama asla onun olmayacağım,
Maskemin altını görmesine asla izin vermeyeceğim.
Ancak her geçen günle birlikte,
Görevimi yerine getirmem giderek zorlaşıyor,
Mücadele ediyorum,
Ve başarısız oluyorum.

İhanet etmeye yemin ettiğim adama,
Âşık oluyorum.
***

Bu seri mutluluk kaynağım. Bireysel serotonin depom. Asla üzmez, yarı yolda bırakmaz. Karanlık dünyasında ışık saçar. Güldürür ve aşık eder.

Serinin sekizinci kitabında 6. kitapta gördüğümüz Asya'nın ikiz kardeşi Sienna'yı okuyoruz. Sienna, casusluk yapma amacıyla bir evlilik anlaşmasını kabul ediyor. Drago ise her durumun farkında. Fakat köpekleri ve çalışanları dahil herkesin gönlünü fetheden Sienna'dan uzak kalamıyor.

Drago, umursamaz ve sert görüntüsünün altında yumuşacık kalbi olan 37'lik bir çıtır. Bu tarz adamlara bayılıyorum. Kendisinin bir sürü çalışanının aile gibi yaşadığı bir malikanesi var. Ve bir de zayıflık olarak görüp herkesten sakladığı işitme problemi.

Sienna ise acayip uçarı ve renkli zevkleri olan bir kadın (20). Zekası, karakteri, kalbi gerçekten inanılmaz. Böylesine farklı yapıda bir karakter olduğu için kendisini okurken çok keyif aldım. Özellikle kombinleri. Neva Altaj'ın bu kombinler konusunda nereden esinlendiğini acayip merak ediyorum. İlham kaynağın neydiii??

Serinin genel olarak anlaşmalı evlilik teması üzerine kurulu olmasına bayılıyorum. Kurgusu, diyalogları, aile ortamı gibi hissettirmesi falan her şeyiyle kalbimi çaldı. Bazen de üzüldük bazı yerlerde, yaralarımızı sardık :')

Drago ve Sienna tam zıt kutupların uyumuna sahipti. 17 yaş farkı biraz fazla geldi evet (forever500) ama Drago'nun Sienna'ya tavrı çok tatlıydı, o da bunun farkındaydı (yinedefazla).

Son olarak son kısımlarda diğer kitaplarda gördüğümüz karakterlerin bakış açılarının da olması beni kalbimden vurdu. Özellikle SERGEI. Çok komikti dfkgndfhd Bu adam sanırım bu seride favorilerim arasında 1 numarada. HARİKA BİRİSİN SERGEI BELOV, VOOOAAĞAĞAĞĞĞ.

+18 yerler, şiddet sahneleri ve hoş örnek olmayacak olaylar barındırıyor.


"Elması neden karınız için saklamadınız?"
"Renksizdi."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 5/5

Özgün Adı: Silent Lies
Yazar: Neva Altaj
Yayınevi: Artemis
Çeviren: Tuba Özkat
Sayfa Sayısı: 352

Serinin Kitapları:
1.) Tuvaldeki Yaralar
2.) Kırgın Fısıltılar
3.) Saklı Gerçekler
4.) Harabe Sırlar
5.) Çalıntı Dokunuşlar
6.) Parçalanmış Ruhlar
7.) Yanmış Hayaller
8.) Sessiz Yalanlar
9.) Karanlık Günahlar
10.) Sweet Prison
11.) Precious Hazard

2 Şubat 2025 Pazar

Beklenmedik Koşullar (Dreamland Milyarderleri #2) - Kitap Yorumu

 

***
Declan
Ailemin medya imparatorluğunun yeni CEO’su ben olacaktım. Ama bir tek sorun vardı: Dedemin mirasındaki şart. Evlenip çocuk sahibi olmama dair son arzusunu yerine getirmek imkânsız görünüyordu, ta ki asistanım bu iş için gönüllü olana kadar. Evliliğimiz, en büyük sorunumun mükemmel çözümü olacaktı. Ama insanlara karşı birbirimize âşıkmışız gibi davrandıkça sözleşmemizden kuşku duymaya başladım. Iris’i önemsemek anlaşmanın parçası değildi. Özellikle de kalbini kırmam kaçınılmazken.

Iris
Declan’la evlenme planım teoride basitti. Evine taşın. Düğün yap. Çocuk doğur. Hiçbir sorun çıkmaması için kurallar koymuştuk. Peki ama sahte evliliğimiz gerçeğe dönüşmeye başladığında ne olacaktı? Âşık olmak gibi bir seçenek yoktu. En azından benim için.
***

İlk kitabı sanırım 2023 sonlarında okumuştum. Rowan'ın birkaç toksik hareketini gördükten sonra seriye devam etmem kolay olmadı. Neredeyse 1,5 sene geçtikten sonra ikinci kitabı bitirdim.

Ne derler bilirsiniz... gelen gideni aratır. Kitaba başladığımda düşündüğüm tek şey bu oldu. Declan'ı o kadar sevmedim ki kitap elimde sürünecek gibi hissettim.

Declan Kane, ilk kitapta gördüğümüz Rowan'ın abisi. Aile şirketinin CEO'su olma yolunda ilerlerken önündeki tek engel, mirasındaki "evli ve çocuklu" şartıdır. Declan, sayısız denemeler sonucunda "o" kişiyi bulamaz. Zaman gitgide daralırken asistanı Iris bu konuda gönüllü olur.

Kitabın neredeyse ortalarına kadar puanım 3'tü. Declan, gerçekten kalp kırmaktan çekinmeyen kırıcı bir insan. Iris onun için her şeyi yapıyorken Declan'ın sarf ettiği cümleler benim bile kalbimi yaraladı. Ama kitabın devamında Declan O KADAR HARİKA bir insana dönüşüyor ki. Özellikle farklı dillerde "seni seviyorum" dediği kısım beni bitirdi. Demek ki isteyen yapıyormuş seni hanzo!

Iris ise zaten başından beri göz bebeğimdi. Çok akıllı ve tatlı bir kadın. Zahra ile harika bir ikili oldular :') Bu iki çifti bir arada okumak ne kadar keyifli olsa da gizli bir sap yıldızımız var -> CALLAHAN KANE. Enerjisi yüksek ortanca kardeş Cal'ın sevdiğim esprili bir yönü var. Serinin son kitabında onu okumak için sabırsızlanıyorum.

Nefretle başladığım Declan Kane'i aşkla bitirdim. Gerçek bir nefretten aşka yaşadık. Kendisini bir de baba olduktan sonra görünce... :') Şapşal biri ya.

+18 yerler bulunuyor.


"Manzaranın tadını çıkarıyorum."
"Dışarıya bir kez bile bakmayan adamın dediğine bakın."
"Bahsettiğim manzara o değil."


Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!

Verdiğim puan: 4,5/5

Özgün Adı: Terms and Conditions
Yazar: Lauren Asher
Yayınevi: Olimpos
Çeviren: Mehir Kalmış & Zehra Uzun
Sayfa Sayısı: 472

Serinin Kitapları:
1.) Küçük Detaylar
2.) Beklenmedik Koşullar
3.) Son Teklif

Adeline’ın Peşinde (Kedi ve Fare #1) - Kitap Yorumu

*** MANİPÜLATÖR Bana izin veren herkesin duygularını manipüle edebilirim. Canını yakar, seni ağlatır, gülmene ve iç çekmene sebep olurum. Am...