***
Feyre Bahar Sarayı’na döndü. Tamlin’in yapacakları ve Prythian’a diz çöktürmeye uğraşan kral hakkında bilgi toplamaya kararlı. Ama bunu yapabilmek için ölümcül bir oyun oynaması gerekiyor.
Yaklaşan savaş hepsini tehdit ederken, Feyre tehlikeli Yüce Lordlardan hangisine güvenmesi gerektiği konusunda bir karar vermek, müttefikini en olmayacak yerlerde aramak zorunda.
***
Arkadaşlarım, biliyorsunuz ki 3. kitabı yorumluyoruz. Bu sebeple spoiler yiyebileceğinizi göz önünde bulundurun. 1. veya 2. kitabı okumadıysanız bakmanızı tavsiye etmiyorum...
Bu seriye başlarken herkesin neyi sevdiğini anlamaya çalışıyordum. Önce herkes gibi gördüğümün doğru olduğunu düşündüm sonra bazı şeyleri fark ettim (ve bu yol çok keyifliydi :P). Ardından yaşanan entrikalar seriye beni tamamen bağladı. Biraz önce kitabı bitirdim ve bilmiyorum, bir kitap hakkında bu kadar fazla duygu hissedince yorum yazmakta zorlanıyorum ve sakinleşmeyi de bekleyemiyorum.
Tamlin'e biraz üzülüyorum ben ya, yine de bence hak etmiyor bazı şeyleri (ne kadar çenesini tutamayan boşboğazın teki olsa da). Bİ SUSSAN ZATEN HAYATTAKİ BÜTÜN GÜZELLİKLER SENİ BULACAK da neyse. Bunu bir kenara bırakalım. Üzüldüğüm diğer bir konu ise: Rhys. Bu çocuğun hisleri beni mahvediyor. Yaptıklarına karşılık bulduğu şeyler az geliyor ya (biraz sonra iyi bi gömeceğim seni Feyre, dur).
Kitap ilerleyiş açısından benim için yükseliş - düşüş - acayip yükseliş şeklinde ilerledi. Başlarda süperdi. Okurken acayip keyif alıyordum, maceradan maceraya gidip gizli görevler yapıyor gibiydik. Sonra bir dönem vardı, böyle bana göre biraz durağan geçti. Orada sıkıldım, yalan değil. Ama yine bir yer vardı ki oraya ulaştığınızda zaten bir bakıyorsunuz kitap bitmiş. İşte bu kısım... FENAYDI! Ağzım açık okudum, şoktan şoka girdim: Bir üzüldüm, bir şaşırdım, bir mutlu oldum, bir gözlerim doldu... Her duyguyu sonuna kadar yaşattırdı.
Heh, şimdi Feyre'yı konuşalım. KIZ, BANA BAK! Çocuk sana o kadar kalbe dokunacak şeyler söylüyor, sen niye aynısını ona yapmıyorsun... Cidden ama iki doya doya tatlı şey okuyalım ümidiyle ilerliyorum, Odun Feyre hevesimi kursağımda bırakıyor.
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! SPOILER !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Rhys geri döndüğünde niye her gün ölüyormuş gibi davranıyorsun ya. O üzüntüden sonraki kavuşma hissini bize, ciğerlerimize yansıtsan ya...
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! SPOILER !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Sarah'ın fantastik kurguda (bu 3 kitaba dayanarak) aşırı derecede başarılı olduğunu düşünüyorum. Hatta erkek karakterler ve onların hisleri konusunda da şahane işler çıkardığını düşünüyorum ama kadın karakterlerin duygusallıkları... bilmiyorum ya, bir şeyleri eksik geliyor gibi. Aşk romanları okumaya bayılan biri olarak o isteğimi bulamayınca biraz üzüldüm.
Bunların dışında Nesta'ya bayılıyorum!
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 4,5/5
Özgün Adı: A Court of Wings and Ruin
Yazar: Sarah J. Maas
Yayınevi: Dex
Çeviren: Meriç Keleş
Sayfa Sayısı: 761
Serinin Kitapları:
1.) Dikenler ve Güller Sarayı
2.) Sis ve Öfke Sarayı
3.) Kanatlar ve Küller Sarayı
3.5.) Buz ve Yıldızışığı Sarayı
4.) Gümüş Alevler Sarayı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder