***
VAMPYR GELİN.
ALFA DAMAT.
İki tür arasındaki tehlikeli ittifak, kalpleri eritecek derin bir aşka dönüşecek mi?
Güneybatı bölgesindeki Vampyr Meclisi’nin en güçlü üyesinin kızı olan Misery Lark, hayatı boyunca dışlanmıştı. İnsanlar arasında kimliğini gizleyerek yaşadığı hayata bir ara vermek zorundaydı; çünkü Vampyrler ile can düşmanları olan Kurtlar arasında sağlanacak tarihi barış için göreve çağrılmıştı. Bir kez daha kendini feda etmekten başka çaresi yoktu.
Kurtlar, ne yapacağı bilinmez ve acımasız bir türdü. Alfa Lowe Moreland de kesinlikle istisna değildi. Ancak sürüsünü mutlak bir otoriteyle yönetmesine rağmen adaletten şaşmadığı ve duyguları bir kenara atmadığı belliydi. Misery’nin her hareketini takip etmesine bakılırsa ona hiç güvenmiyordu. Ve böyle düşünmekte çok haklıydı.
Misery’nin bu anlaşmalı evliliği kabul etmek için kendince sebepleri vardı. Üstelik bunların siyaset ya da ittifakla alakası yoktu. Hayatı boyunca değer verdiği en kıymetli şeyi kaybetmişti ve ona ait olanı geri almak için her şeyi yapmaya hazırdı.
Bu, düşman topraklarında, sürünün en kudretlisi Lowe’la tek başına kalması anlamına gelse bile...
***
En son Ali Hazelwood okumamın üzerinden neredeyse 1 yıl geçmişken kendisinin (şimdilik) çevrilen en sonuncu kitabını okumak bütün keyfimi yerine getirdi... her ne kadar bu kitabı final zamanımda okuma macerasına girişmiş olsam da.
Misery Lark (25), insanlar arasında kimliğini gizleyerek yaşayan bir vampir. Bu yaşamına alışmışken savaş ve barış arasındaki dengeyi sağlayacak bir göreve gönderileceği haberini aldığında görevi yerine getirmekten başka çaresi olmadığını düşünür: Bir seneliğine kurtların alfası Lowe Moreland ile evli kalmak. Ne kadar zor olabilirdi ki?
Mizah bir zeka işidir. Ve bu zekanın ismi: Misery Lark. Sivri diliyle (ve dişleriyle), kimseye göster(e)mediği pamuk kalbiyle kalbimi çaldı. Bu tarz esprili karakterlere bayılıyorum. Normalde kitaplarda hep kadın karakterlerle sorun yaşıyorum, burada şükür ki öyle olmadı.
Ve tabii ki, işte o, Alfa Lowe Moreland. 25 yaşında, ismi gibi tam bir love adamı. Başta kurtadam olmasıyla beni etkilemişti, sonra tavırlarıyla kalbimi çaldı. Okurken eridim. Her bölüm başında kendisine ait düşünceler bulunması o kadar iyiydi ki. Bu kadın, erkek karakterleri aşırı iyi yazıyor.
İnsan-vampir-kurtadam dünyasını birleştirip yazma işine bayıldım. Kendisinin ilk fantastik kitabıymış :') Karakterlerini ve dünyasını çok sevdim. Farklı bir deneyimdi, özellikle kurtadamların kendilerine ait gelenekleri dsgfdsgd Kendimi uzaylı romantizmine ilk vurulduğum zamanki gibi hissettim, bazı şeyler çok absürt ama aşırı kalp ısıtan cinstendi. Vay be, nelere alışmadık.
Bir sitemim olacak yalnız. Romantik sahneler. Kurgusu evet çok değişik, entrikalı ve gizemli. Rahat 3-4 kitap olabilecek bir serinin kısaltılmış hali gibi. Fakat bu farklılıklara odaklanıp romantizmi bir tık, ultra mikrometrelik tık düşürmek beni çok üzdü. O sahneleri daha fazla okumak isterdim, iflah olmaz bir romantizm hayranıyım -ağlamak-
Bunun dışında okurken de birazcık zorlandım. Ama bunun sebebi yoğun bir kitap olması mı, kitabı okuduğum süre boyunca 4-5 saatlik uykuyla ayakta durmuş olmam mı, bilemedim.
Normalde tek kitap, fakat kitabın sonunun bitiriliş şekli ve araştırmalarım sonucu sanırım yan karakterler üzerinden bir kitap daha çıkacağı izlenimine kapıldım. GELSİN!!
+18 yerler bulunuyor.
"Kahrolası hayatım boyunca hissettiğim tüm güzel şeylerin içinde en güzeli sensin."
Bol kitaplı, çiçekli ve hayırlı günler!
Verdiğim puan: 4,5/5
Özgün Adı: Bride
Yazar: Ali Hazelwood
Yayınevi: Nemesis Kitap
Çeviren: Gülfem Çırak
Sayfa Sayısı: 408
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder